KKTC CB Akıncı ömrünün uzun bir dönemini siyaset içerisin de geçirdi. Kıbrıs sorunu hakkında ki görüşleri yeni değildir, vizyonu çözüm olan ve Kıbrıs’ın birleşik olarak AB içerisinde yerini almasını isteyen bir siyasi kişiliktir. Gerçek anlamda demokrasiyi benimsiyorsak bunu anlamalı ve saygı duymalıyız.

Dört yıldır KKTC CB olarak Kıbrıs sorunun da, benim de eleştirilerimin olduğu açılımlar gerçekleştirdi. Buna karşın bile Rum tarafının başkanı Anastasiadis ileri adım atıp sorunu çözme yoluna gitmedi, deyim yerinde ise Akıncı’nın cesaretine karşılık vermedi.

Akıncı’nın 2020 de cumhurbaşkanlığına yeniden aday olacağı artık bir gerçektir. Çıkışları ile bunu hissettirdi, saygı duymamız gerekiyor. Akıncı AB vizyonu olan bir siyasi liderdir geçmişinden biliyoruz, Kıbrıs sorununun çözümlenmesi ve Kıbrıs halkının AB içinde yerini alması belki de en büyük hedefidir. Kendisini bu göreve getiren halkımızın o kesimi bunu ısrarla talep ediyor. Bende dahil olmak üzere kalıcı, adil ve yürütülebilecek bir çözümü desteklerim.

Benim farklı olarak gördüğüm Rum tarafının da isteklerinin boyutudur. Rum halkı Kıbrıs Türk’leri ile eşit kalıcı bir ortaklığa hazır değillerdir. Bu tabi ki onların sorunu veya kendilerine göre güvencesidir. Görüşülen başlıkları tek tek alıp herhangi kalıcı bir sonuca da ulaşmak iki taraf için de çok zordur.

Akıncı sol kesimde çok güçlü bir lider olduğunu kabul ettirdi, şu an itibari ile sol kesimin en güçlü adayıdır. Belki çözümü sağlamayı başaramadı ancak süreci canlı tutmayı başardı. Şahsi görüşüme göre, en büyük sürpriz Eylül ayında BM genel kurulunda yaşanacak, o zaman yeni bir görüşme sürecinin nasıl başlayabileceği konusun da fikirler ortaya çıkacak. Akıncı’nın en büyük seçim manifestosu da onun için de olacak.