Şaka gibi.

Serdar Denktaş: 'İsviçre’deymiş gibi düşünüp, Amerika’daymış gibi harcayıp KKTC’de yaşıyoruz. Sorunların temeli bu. Yorganımızı ayağımıza göre uzatmalıyız, yorganımızı ayağımıza göre yapmalıyız.”

Serdar Denktaş: 'İsviçre’deymiş gibi düşünüp, Amerika’daymış gibi harcayıp KKTC’de yaşıyoruz. Sorunların temeli bu. Yorganımızı ayağımıza göre uzatmalıyız, yorganımızı ayağımıza göre yapmalıyız.”
Denktaş, “Maaşlar ödenmeyecek da hükümet yıkılacak diye beklersiniz. Ölüyorsunuz. Aldığım duyumlara göre Lefkoşa’nın köyünde bir konuşma yapılmış. ‘Bunlar borçlanıp maaş ödeyeceklerdi biz de engelledik’ denilmiş, hatta alkış da alınmış. O kaynak KKTC’nin kaynağıydı.
O para borç değildi. ‘Yasal değildir’ denilince soru işaretleri oluşturuldu. Almadık. Şimdilik orada dursun dedik.”
Denktaş, “Başbakan protokolle ilgili 98 kez açıklama yaptı. 2 kez daha açıklama yapılsa yüzünüz mü gülecek? Ben artık bir şey söylemiyorum.
Bu ifadeler KKTC Maliye Bakanı Serdar Denktaş’a ait.
Meclis kürsüsünden söylüyor bunları Sayın Denktaş.
Burada İsviçre’deymiş gibi düşünüp Amerika’daymış gibi harcayıp KKTC’de yaşıyoruz diyor..
Şimdi bu tanımlama kısmen de olsa doğru.
Lakin bunu Serdar Bey söyleyince böyle bir sırıttı.
Tam yerine oturmadı sanki.
Hatta biraz da komik kaçtı.
Sayın Serdar Denktaş’ın mütevazi yaşam tarzı ile örtüşmedi..
Ama yine de beğendim ayağımızı yorganımıza göre uzatma kısmını.
Maaşlar ödenmeyecek de hükümet yıkılacak diye beklersiniz diyor muhalefet koltuklarında oturan UBP’li vekillere.
Hatta UBP heyetinin bir köy gezisi sırasında kahvede yapılan bir konuşmadan da bahsediyor Sayın Denktaş.. Duyum almış falan..
Bir başka açıklamasında maaşlar için kaynak arayışında kullanılması öngörülen finansmanın yasal olmadığı söylenince kafalar karışmış ve o kaynağın kullanılmasından vazgeçilmiş diyor.
Peki o kaynak kullanılsaymış yasal mıymış?
Koskoca Maliye Bakanı böyle bir durumda görüş almaz mı ilgili mercilerden?
Mesela Başsavcılıktan görüş almak zor mu bu kadar..
Ama bunun yerine faraziye yöneliyor..
O şunu söylemiş, bu böyle demiş, ve gidiyor.
Bu hükümet kanadından tabi.
Bir de evlere şenlik ana muhalefetimiz var.
Malum 1 Mayıs dolayısıyla hükümetin iş yerlerine yönelik bir yaptırım var.
Emekçiler çalışmayacak o gün diyor hükümet.
İş yerleri kapalı olacak.
Şöyle ceza keserim böyle yaparım diyor..
Oysa 1 Mayıs öncesi yani 30 Nisan’da çalışması gerekenden 2 misli çalıştırıldı insanlar, neden?
Talep vardı.
1 Mayıs tatilinden mütevellit gıda sektörü ile ilgili birçok işyerinin kapalı olacağı öngörülmüş ve akın etmişti insanlar marketlere, kasaplara falan.
Akşam 22.00’a kadar açık olan yerler vardı.
Kısacası ertesi günü çalışmayacak işçinin, emekçinin anasını ağlattılar 30 Nisan’da..
Ve ana muhalefet.
Ersin Bey de ana muhalefet lideri olarak diyor ki; 1 Mayıs’tan dolayı kapalı olacak işyerlerinden ötürü Kuzeyden Güneye insanlarımız alışveriş için akın edecekmiş. Oysa 1 Mayıs İşçi Bayramı evrensel bir gün ve bu günde Kıbrıs’ta her tarafta da işyerleri kapalı olacak.. Nihayetinde bu bayram Kuzeyde başka nitelikte, Güneyde başka nitelikte kutlanmayacak.
Sözüm onu bu sanki de Kurban bayramı..
Belli ki Ersin Bey bayramları birbirine karıştırdı..
Muhalefet şart elbette.
Lakin bu kadar temelsiz sırf muhalefet yapılsın diye de yapılmaz.
Kısacası şaka gibi
Bu mudur yani?
Maalesef bu..

Bu haber 408 defa okunmuştur

:

:

:

: