Kayıt dışı paralar geliyor gidiyor!

Sık sık gazetelerde okuyoruz, Ercan’dan çıkış yapmak isterken gümrüğe veyahut ilgili birime bildirim yapmadan, yani beyan etmeden şu kadar bin dolar, bu kadar bin dolarla çıkmak isterken yakalandılar..

Sık sık gazetelerde okuyoruz, Ercan’dan çıkış yapmak isterken gümrüğe veyahut ilgili birime bildirim yapmadan, yani beyan etmeden şu kadar bin dolar, bu kadar bin dolarla çıkmak isterken yakalandılar..
Neden bu paraları banka aracılığı ile göndermiyorlar?
Çünkü banka aracılığı ile gönderilen yüksek meblağlı paranın kaynağını da belgelemek durumundasınız.
O halde bu paralar için kaynağı belli olmayan paralar diyebilir miyiz?
Kesinlikle diyebiliriz.
Dolayısıyla bu da aslında kara para tanımlamasına girer.
Buradan da anladığımız ülkemizde ekonomiye dahil olmayan bir para trafiği var.
Bu kara paradır.
Ve çoğunlukla ülkeye yasal yollardan girip, çıkmamaktadır.
Peki nasıl girip çıkmaktadır.
Hava, kara ve deniz kapılarından.
Çanta çanta, bavul bavul paralar gelip gitmektedir ülkeye.
Önüne geçilemiyor mu?
Maalesef hayır.
Bu noktada polisin hem personel eksikliği hem de yeterli teknik ve teknolojik donanıma sahip olmaması bu işlerle uğraşanlara geniş ve rahat bir hareket alanı yaratıyor. Ve kolayca ülkeye bu kaynağı belli olmayan paraları sokup çıkarabiliyorlar. Peki içerden hiç mi destek almıyorlar bu paraları getirip götürenler?
O tabi ki bu olasılıklar arasında.
Ve bugün ciddi anlamda tartışılması gereken bir konudur bu.
Lakin şu çok açık ki ülkede bankalar üzerinden olmasa bile, ya da şöyle belirteyim, bankalar üzerinden kılıfı, yolu yordamı ayarlanarak gelen kayıt dışı paraların meşruluk kazanması yanında hiç banka kullanmadan bu ülkeye girip çıkan kara para akışının olma ihtimali oldukça yüksek.
Hoş zaten etrafınıza şöyle bir baktığınız zaman bunun çok uzak bir ihtimal olmadığını görürsünüz. Bugün ülkeye yüksek öğretim amaçlı gelen, ve bunu adaya girebilmenin bir yolu olarak gören birtakım insanların kara para organizasyonları içinde oldukları da sır olmaktan çıktı artık.
Nitekim yabancı bir ülkede eğitim amacı ile bulunan ve öğrenci sıfatı taşıyan insanların 100 bin Euro değerinde otomobiller satın alıp kullanması, ya da günlüğü 100 Euro’dan aşağı olmayan lüks araçları günlerce kiralayacak maddi imkanlar bulması bir tek bana tuhaf gelmiyordur diye düşünüyorum.
Kaldı ki bu bahsettiğim bu insanların kendi ülkelerinde açlıktan çocuklar ölüyor.
Fakir ülke diye niteleyebileceğimiz coğrafyalardan geliyor bu öğrenciler.
Ve böyle bir lüks hayat sürebiliyorlar buralarda.
Pahalı otomobiller kullanıyorlar, lüks evlerde kalıyorlar.
Peki bu derenin suyu nereden geliyor?
Bu durumu bugün biz gözlemleyebiliyorsak, devlet de gözlemliyordur diye düşünüyorum.
Ha bu gibi öğrenci sıfatı ile ülkeye gelip giren ve kara para organizasyonlarının içinde bulunan, ya da yasa dışı işler yapma olasılıkları kuvvetle muhtemel olan bu insanların burada işbirliği yaptığı kimseler yok mu?
Bu mümkün mü?
Değil..



Bu haber 351 defa okunmuştur

:

:

:

: