Uzun bir dönemdir Rum tarafı olası bir müzakere sürecini gündemden kaldırdı.
Yapılan açıklamalara bakıldığı zaman anlaşamıyoruz, Türkiye garantörlükten vazgeçmiyor, Türk askeri Kıbrıs da kalmaya devam etmek istiyor, bundan dolayı müzakere etmeye gerek yoktur. Anastasiadis bu söylemleri çok kez tekrarladı, şimdi ise BM GS Guteres’e gönderdiği mektupta, arabuluculuk talep ederek müzakerelere hazır olduğunu yineledi. Kimse heycana kapılmasın başta KKTC CB Akıncı olmak üzere, çünkü müzakereye Crans Montana da kaldığı yerden diye de ekledi.

Buna neden olan Türkiye ve KKTC ortak doğal gaz aramaları ve doğu Akdeniz de ki dik duruşumuzdur. Türkiye Fatih gemisi ile kazılara devam ediyor, Yavuz arama gemisi de yolda bölgeye intikal edecektir. Fatih gemisinin kazı yaptığı bölge Rum- İsrail olası boru hattının geçeceği bölgededir haliyle o projeleri de daha ileriye gidemeyecektir.

Doğal gaz aramalarında bu gelişmeler olurken KKTC hükümet başkanı Ersin Tatar’ın Maraş’ı açacağız açıklaması bomba etkisi yarattı. Türkiye’den 3-5 yıl önce Kıbrıs’a gelen uzman ekibin yapmış olduğu belge araştırmasın da, ortaya çıktı ki kapalı Maraş’ın nerde ise tümü Abdullah Paşa vakfına aittir. Alınamaz, satılamaz ve devredilemez, vakıf mallarının ayrı bir kanunu var, kimse devredemez. Zamanında liderimiz Dr. Küçük ve KC Denktaş İngiliz yönetiminde 1.5 milyon stg almak kaydı ile haklarımızdan vazgeçtikleri iddialarını duyuyoruz, külliyen yalan. Alınan bu meblağ bir kira geliri gibi değerlendirilir. Uzun yıllar Türk tarafına ödenmemiş olan bu tutar ödendi ve o para karşılığında da Saray otel ve bazı okullar yapıldı. Bu akit karşılığın da ise vakıf mülklerinde vazgeçmedi, olaylar ve gelişmeler bu süreci çok uzattı.
İncelenip okunan bu belgeler ile kapalı Maraş vakıf malı, ancak MTK yapılacak başvurular ile kimin haklı olduğu ortaya çıkacağından eminim. Bu süreci Türkiye ile birlikte yürüteceğiz, her kim bu yoldan vazgeçmez ise bizde onun yanındayız. Bu konuları yıllardır ekranlarda konuşuyor, tartışıyoruz, kapalı Maraş konusunda koçanları bile ekranda gösterdik ve mülkiyet hakkı Abdullah Paşa vakfı, kullanıcı ise Rum vatandaşları.

Ersin Tatar’ı bu cesur kararından dolayı tüm kalbim ile kutluyorum, geri adım atmamalıdır. Uluslararası hukukta haklı olmanız çok da yeterli değildir, güçlü olmanız da gerekiyor hakkınızı alabilmek için, şu anda Türkiye ile birlikte hem güçlüyüz hem de haklıyız.

2. CB Talat ile Maraş konusunu konuştuğum zaman, şunu demişti ”bu konu Kıbrıs sorunundan ayrı bir konu, eğer bunu tartışmaya açarsak çözümü çok zaman alır” demişti.