İyi güzel de yerine ne koyacaksınız

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Cenevre Diplomasi ve Uluslararası İlişkiler Üniversitesi'nin düzenlediği 'Kıbrıs Konusunda Alternatif Bir Yol' başlıklı konferansta katıldı. Orada konuştu temaslar yaptı vs..

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Cenevre Diplomasi ve Uluslararası İlişkiler Üniversitesi'nin düzenlediği 'Kıbrıs Konusunda Alternatif Bir Yol' başlıklı konferansta katıldı. Orada konuştu temaslar yaptı vs..
Bu anlamda Sayın Bakan’ın ortaya koyduğu çabayı değersizleştirmek gibi bir maksadım elbette yok. Bilakis bu tür temasların her zaman faydasına inanmış birisiyim. Dolayısıyla Dışişleri Bakanı olarak Sayın Kudret Özersay’ın yaptığı bu ziyaretlerin de toplumsal fayda sağladığını düşünüyorum.
Fakat burada ince bir çizgiden söz etmeden geçemeyeceğim..
Şöyle ki bugün Sayın Özersay’ın Kuzey Kıbrıs’taki otorite adına siyaset belirleme ve dış politikayı yönlendirme gibi bir sorumluluğu elbette vardır. Lakin bunu tek ayak üzerinden yapamayacağı da çok açıktır.
Dolayısıyla ülkemizi temsil eden bakan düzeyinde siyasi bir makamın toplumsal mutabakatı sağlamadan salt kendi ideolojisi ve/veyahut düşüncesi, ya da bakış açısı veyahut da hükümetinin toplumsal duruşu özelinde
çoğunluğun desteğini almadan politika belirlemesi mümkün değildir.
Kaldı ki bunu yaparken savunulan şeylerin altını boş bırakarak tamamen farazi olan ve elde somut hiçbir veri barındırmayan konuları topluma empoze etmeye çalışmanın demokrasi ile de çelişir olması kabul edilebilir bir şey değildir,
Peki neden böyle bir giriş yapma gereği duydum.
Sebebi aşağıdaki ifadeler,
Bu ifadeler Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’a ait.
Ne diyor Sayın Bakan:
'Eğer uluslararası aktörler, sadece ilgili taraflara çağrıda bulunarak Kıbrıs görüşmelerinin kaldığı yerden devam etmesini, müzakerelerin sürdürülmesini isterse size şunu garanti edebilirim ki bu olmayacak.
Peki kim bu siz?
Uluslararası toplum.
Peki neye dayanarak böyle bir garanti veriyor Sayın Özersay?
Halktan böyle bir yetki ile mi donatılmıştır?
Hayır.
Peki halka gitmiştir ve böyle bir sonuç ortaya çıkmıştır.
O da hayır.
Çünkü toplum liderini belirleyecek olan cumhur seçimlerine daha 1 yıl var.
Sayın Özersay burada aday olur ve politikalarına halktan onay alırsa eyvallah..
Toplum adına hareket etme yetisini toplum lideri olarak sürdürebilir.
Aksi zaten eğreti duruyor.
Üstelik toplumun iradesinden yoksun.
Dolayısıyla bu tavırlar ne topluma ne de Sayın Özersay’a bir şey katmıyor. Üstüne kaybettirdiği de çok açık.
Kaldı ki uluslararası hukuka rağmen adım atamazsınız bu gibi konular da..
O halde ne?
Dışişleri Bakanı olması tabi ki bu tavırlarında etkili oluyor. Lakin bunun da ötesinde Türkiye’nin bu amaca yönelik kendisine verdiği destek var.
O halde Sayın Özersay halkının irade ortaya koyup ne talep ettiğinden çok, Türkiye’nin Kıbrıs politikasında ne istediği ile ilgili söylemlerde bulunuyor.
Elbette bu da olabilir.
Sonuçta tarihimiz boyunca bu ve her süreç Türkiye’nin yönlendirmesi ile yürütüldü.
Dolayısıyla bunda yeni bir şey yok.
Fakat federal çözüm çöktü, şu oldu bu bitti derken bunun yerine neyin düşünüldüğünü de ortaya koymakta fayda vardır.
Yoksa kimse bir 50 yıl daha müzakere etmeye devam edelim demiyor..
Lakin bunun yerine nasıl bir alternatif ön görüldüğünü bilmek istiyor toplum.




Bu haber 831 defa okunmuştur

:

:

:

: