Her yeni haftaya yeni bir kriz ile uyanmaya alıştırıldık adeta Kuzey Kıbrıs’ta. Sonuçta uzayıp giden ve vatandaşa hiçbir yararı olmayan bu krizler yüzünden ülke hem zaman kaybediyor hem de başka işlere harcaması gereken enerjiyi bu alanda harcamak zorunda kalıyor.
Hükümet Krizi, Genel Başkan Krizi, Genel Sekreter Krizi, Partiler Arası Kriz, Ülkeler Arası Kriz, Rum tarafı ile Kriz, Füze Krizi, Ekonomik Kriz, Yükseköğretim Krizi falan derken artık krize iyice alıştık toplum olarak.
İyi de bize ne faydası oldu bu krizlerin?
Son olarak Cumhurbaşkanlığı ve Kıbrıs Türk Ticaret Odası arasında başlayan kriz sadece burada kalmayıp belli ki Türkiye’de sıçrayacak. Ekonomik programın daha imzalanmadığı, bölgenin ateş çemberi olduğu, başımıza füzelerin düşmeye başlayan bu yeni krizin kime ne faydası olacak?
Ülkenin kanayan yarası istihdam ve işsizlik ile ilgili hiçbir şey yapılmaz iken oluşan bu krizler hem siyasilerin hem de kamuoyunun gerçek gündemini meşgul ediyor. Oysa vatandaş bu durumdan ziyadesi ile sıkılmış durumda.
Siyasilerimizin biran önce bu durumu kavrayıp buna göre hareket etmeleri gerekiyor. Yoksa vatandaşın krizi en sonunda tüm ülkeyi krize sokacak ve bu durumu siyasetçiler bile toparlayamayacak.