Aklın yolu ortak paydalarda uzlaşmaktır

Kıbrıs sorununun neredeyse yarım asırdır devam etmesinin mevcut soruna daha farklı sorunlar da ekleyerek daha karmaşık bir hale dönüşmesi elbette beklenen bir gelişme idi.

Kıbrıs sorununun neredeyse yarım asırdır devam etmesinin mevcut soruna daha farklı sorunlar da ekleyerek daha karmaşık bir hale dönüşmesi elbette beklenen bir gelişme idi.
Nitekim Kıbrıs çevresinde bulunan doğal zenginlikler şimdi yeni bir soruna daha neden oldu. Ve siyasi olarak duran bu soruna ekonomik bir sorun daha kattı.
Dolayısıyla odağında siyasi nedenler bulunan Kıbrıs sorunu merkezine artık gaz paylaşımını koydu..
Haliyle taraflar bugün pozisyon belirlerken bunun üzerinden strateji de belirliyorlar.
İşte bunun içindir ki KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Mustafa Akıncı, geçtiğimiz günlerde Kıbrıs Cumhuriyeti Başkanı Sayın Nikos Anastasiadis’e bir öneriyi BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs İyi Niyet Misyonu’nda koordinatörlük görevi yapan Sergiy Illarionov aracılığıyla iletti.
Sayın Akıncı’nın yeni önerisi, hidrokarbon konusunun bir gerginlik ve çatışma alanı olmaktan çıkarılıp verimli bir işbirliği alanına dönüştürülmesini amaçlıyor.
Öneri iki toplumdan eşit sayıda üyenin katılımıyla oluşacak komitenin BM gözetiminde olmasını, ayrıca AB’nin de gözlemci olarak yer almasını içeriyor. Ortak komitenin yapısı, hedefleri ve çalışma yöntemini belirleyen öneri, ayrıca bir fon oluşturulmasını ve fondan nasıl yararlanılacağı gibi detayları da kapsıyor.
Kıbrıslı Rum lider Nikos Anastasiadis’in öneriye nasıl yaklaşacağını tabi ki çok önemli.
Ha bu öneriyi reddeder mi?
Bu mümkün.
Olumlu yaklaşır mı?
Çok düşük bir ihtimal.
Bekleyip göreceğiz.
Sayın Akıncı’nın bu önerisine Türkiye Dışişleri Bakanlığı da tam destek verdi.
Ki bu da önemli bir gelişmedir.
Çok mümkün olmasa da önerinin olumlu karşılanması halinde bu normalleşme adına bir süreci beraberinde getirecektir.
Yukarıda da belirttiğim gibi bu çok düşük bir ihtimal.
Hoş bu gibi önerilerin karşılıklı değer bulması çok büyük öneme haizdir.
Ki bugüne kadar bunu görmedik her iki toplum adına da.
Nitekim hatırlayacaksınız, Kuzey Kıbrıs’ta hükümetin aldığı bir karar ile yakın bir geçmişte kapalı Maraş ile ilgili envanter sayımı ile başlayacak olan bir açılım söz konusu.
Buna karşın Rum tarafının BM nezdinde başlattığı girişimle, Maraş’ta yapılacak envanter sayımına Rumların da dahil olma isteği var..
Peki sonuç?
Bu istek Kuzey de hükümet tarafından reddedildi.
Peki gerekçe?
Kapalı Maraş’taki açılımın hali hazırda devam eden Kıbrıs sorununundan ayrı bir yere konulması…
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay kesin bir ifade ile Rum liderliği bu konuda muhatabımız değil dedi..
Dolayısıyla Rumların BM nezdinde yaptığı bu girişim de sonuç vermedi..
Peki şimdi elde ne var?
Bölgedeki gerginliğin artarak devam etmesinden başka hiçbir şey.
Bunun kime faydası var?
Hiç kimseye..
Oysa ki Kıbrıs’ta aklın yolu bu değildir.




Bu haber 730 defa okunmuştur

:

:

:

: