Kıbrıs Türk halkı 20 Temmuz 1974 sabahı, Türk askerinin 1960 Kıbrıs cumhuriyeti ortaklık anayasasının sağladığı hukuki hak ile tek yanlı olarak Kıbrıs’a çıkarak soydaşlarını toplu katliamlardan kurtardı. 15 Temmuz günü Yunan cuntası, işkal edilen Kıbrıs cumhuriyeti cumhurbaşkanı Makariosu devirmek için darbe gerçekleştirdi. Bu darbeden sonra 1963 de devletten kovulan Kıbrıs Türk halkının da yok edilmesi ile sonuçlanacak olan askeri ve kanlı darbeye müdahale için adaya çıktı. Makariosa saldıran yunan darbeciler o gün 100’e yakın Rum asker, polis ve sivili öldürdüler.
Türkiye adaya çıktığı gün asker güvenliğini sağlayacağı bir bölgeye yerleşti, siyasi girişimler ile Türkiye , Rum tarafından Kıbrıs Türk’lerine altı kanton bölge bırakılmasını talep etti, Rum tarafının o meşhur OXİ (hayır) cevabı yine söylendi. 1974’ün sonuçlarının mimarı yine Rum tarafı oldu. Onlar Kıbrıs Türk halkını ada da yok sayarak attıkları her adımda bir şeyleri kaybediyorlar.
Aradan 45 yıl geçti yüzlerce kez görüşmeler yapıldı, en son Crans Montana olmak üzere onlarca kez çözüme yakınlaşıldı ancak Rum tarafının isteksizliğinden kaynaklanan sonuç üzerine de bir anlaşmaya varılamadı. Tarihin pragmatik gerçek sonucu bu, kim ne isterse söylesin tarih içerisinde ki gerçekler değiştirilemez.
Bu yıl yine kutlamalar oldu ancak soluk geçti. Belki yazdır, sıcaktır insanımız törenlere katılmak istemiyor, ancak gerçek bu soluk geçen törenler kutlaması. Şafak nöbetinde muhteşem bir kalabalık vardı, gece ve serin olması sıcak gerçeğini doğruluyor. Ama olsun tören de önemli, belki yollarda alınan önlemler halkımızın tören yerine ulaşmasını zorlaştırıyor, bu da bir neden olabiliyor. Metehan sınır kapısına sordum tören saati içerisinde kapıda aşırı bir yoğunluk yoktu.
KKTC CB Mustafa Akıncı’nın halka verdiği kutlama resepsiyonu, kalabalık vardı, ancak büyük bir çoğunluk devletten yüksek maaş alan görevli, emekli ile askerler, gerçeği bu halk çok kısıtlı.
Peki halkımız ne istiyor olabilir, önce ADALET. Ülkemizde adalet kavramının yetersiz olduğu konuşulur duruma gelmişse, ülkeyi yönetenler 2 kez değil 22 kez düşünmeliler. Vatana sahip çıkmak söylemler ile olması mümkün değildir, bir ata sözümüz vardır” biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar” özellikle hükümet edenler bu söze çok önem vermeliler. KKTC’NİN mayası tamamdır ancak ekmek yapımında kullanılan malzemelerde sorun vardır.
KKTC CB Akıncı bu gerginlikler içerisinde diplomasi yolunu tercih ediyor, doğru yapıyor. Biz halk olarak gerginlik istemiyoruz, huzur ve istikrar en büyük temennimiz, benim oğlum asker, benim gibi çok ailenin oğlu asker, gerginlik siyaseti doğru değildir KKTC DB Özersayın da bir açıklaması, biraz tehdit gibidir. Akıncı 5 li görüşme talep etti Türkiye başkan yardımcısı Fuat Oktay ise destek verdi. Bu haber Rum basınında geniş yer tuttu. Nice 45 yıllara.