Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi'nde tedavi gören bir hastanın hayatını kaybetmesinin ardından hükümet bu akşam 'Batı Nil Virüsü' konusunda istişare toplantısı yaptı.
Başbakan Tatar, Sağlık Bakanı Pilli ve İçişleri Bakanı Baybars'ın katıldığı toplantıdan sonra hastalığa karşı gerekli önlemlerin alındığı açıklandı.
Öte yandan Başbakan Yardımcısı Kudret Özersay, sosyal medya aracılığı yaptığı paylaşımda Sağlık Bakanı ile görüştüğünü, gerekli önlemlerin alındığını, korkulacak bir durum olmadığını belirtti.
Peki hangi önlemler alınmış?
Emin olun bunu ilgililer dahi bilmiyor.
Peki elimizde ne var?
Söz konusu bu virüsten 1 kişi hayatını kaybetti.
7 kişinin de aynı virüsü taşıdığı iddiası var.
Ülke genelinde çok çok kötü bir çevre kirliliği var.
Bir çok yerde lağım sularının denizlere akıtıldığı bilgisi var, kentlerin birçoğunda çöpler birikiyor. Toplanmıyor. Sivrisinekten dolayı kapılarımızı,pencerelerimizi açamıyoruz,Yıl boyunca yağan yoğun yağmurlardan mütevellit çukur bölgelerde oluşan su birikintileri çirkefe dönüştü.Yollar,sokaklar pislik içinde, denetleyen yok, ilgilenen yok, hatta arayan soran yok.
Belediyeler popülizmden batma noktasına geldiğinden dolayı sorumlu oldukları işleri yapamaz duruma geldiler.
Fakat gel gelelim Başbakan, iki bakanla 1 masanın etrafında bir kaç saat konuyla ilgili yaptığı toplantı sonrası devletin TAK ajansı bunu haber yapıp gerekli önlemlerin alındığını duyurdu bizlere..
Sağolsun Başbakan Yardımcımız da konuya müdahil olduğunu göstererek sağlık bakanı ile yaptığı telefon görüşmesi sonrası gerekli önlemlerin alındığını ve telaşa gerek olmadığını duyurarak içimizi ferahlattı..
Lakin belli ki bu açıklamalardan tatmin olmayan kalabalıklar eczanelere akın etti.
Bu konuda yaptığım kısa bir araştırmada edindiğim bilgiler eczanelerden vücuda sürülerek kullanılan sinek ilaçlarına akın ettiği yönündeydi insanların.
Söz konusu virüsün belirtileri açıklandıktan sonra ise başı ağrıyan,halsiz olan yurttaşların da hastanelere koştuğu bilgisine ulaştım.
Peki neden?
Yani Başbakanımız korkulacak bir şey yok diyor.
Başbakan Yardımcımız ve Dışişleri Bakanımız gerekli önlemlerin alındığına dair sağlık bakanı ile yaptığı görüşmeyi sosyal medyadan paylaşıyor. Fakat buna rağmen halk kendi önlemini alma yoluna gidiyor..
Neden?
Çünkü insanlar başını kapısından, penceresinden dışarıya uzattığı andan itibaren, çevresindeki pisliği, çöplüğü, lağım sularını görüyor. Kısacası yaşadığı ortamı biliyor insanlar.
Çevre Bakanının göstermelik olduğunu görüyor.
Belediyelerin iş yapmadığını biliyor.
Hal böyle olunca insanlar yapılan açıklamalara itibar ederler mi?
Tabi ki etmezler.