Ankara'da dün akşam 20.30'da Başbakan Tatar ile ortak basın açıklaması düzenleyen TC Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, 'Doğu Akdeniz'de ders almayan varsa, cevap vermekten çekinmeyiz' ifadelerine yer verdi.
Başbakan Ersin Tatar ile TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün akşam Ankara’da ortak bir basın açıklaması gerçekleşti.
“KKTC’deki hiçbir yöneticinin Rum oyunlarına gelmeyeceğine inanıyorum” sözlerini kullanarak Kıbrıs Türk halkının her zaman arkasında olacaklarını vurgulayan TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşmasında şunları kaydetti:
“İlk resmi ziyaretinde, KKTC Başbakanı Sayın Ersin Tatar ve beraberindeki heyeti ağırlamaktan gurur duyuyorum. Kendi haklarımızı nasıl savunuyorsak, Kıbrıslı Türklerin adadaki ve bölgedeki çıkarlarını da aynı kararlıkla savunmaya devam edeceğiz. Dün Kıbrıs Türklerinin kanını akıtarak adayı ele geçirmeye çalışanlar şimdi de ekonomik ve siyasi adımlarla aynı şeyin peşindedir. Avrupa Birliği’nin, uluslararası topluma verdiği sözleri tutmayan Rumların yanında bulunması büyük bir ayıptır.
Kıbrıslı Türkler referandumda sözünde durmuştur, Rumlar sözünde durmamıştır fakat buna karşılık güney AB’ye alınmış kuzey ise dışlanmıştır. AB mali noktada verdiği sözleri de tutmamıştır. Aynı durum devam etmektedir. Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon arama faaliyetleri sebebiyle ülkemize ve KKTC’ye yönelik sözde tedbirler açıklayan AB bu tavrıyla bize değil, kendisine zarar veriyor. TC, Kıbrıs meselesinde buradaki üç garantör ülkeden biridir. Üç garantör ülkeden biri olduğundan ötürü söz hakkı vardır. Hiç söz hakkı olmayanların kalkıp da tasarrufta bulunmaya çalışması bizi ilgilendirmez. Bizler arama çalışmalarına aynı kararlılıkla devam ediyoruz.
Maalesef buradaki en çılgın yaklaşım, resmen tanımadığımız için Rum kesiminin tek müzakere ettiği tarafın KKTC olmasıdır. AB, adada eşitliği değil eşitsizliği, haksızlığı savunan bir konuma düşmüştür. Kıbrıs Rum kesimi ancak samimi ve gerçekçi bir uzlaşma noktasına gelirse çözüm yolu açılır. O gün gelene kadar Türkiye olarak KKTC ile birlikte her alanda kendi yol haritamıza uygun adımlar atmaya devam edeceğiz. Doğu Akdeniz’de ne TC’yi ne de KKTC’yi yok sayan hiçbir proje hayata geçirilemez. Sınamak isteyenler gerekli dersleri almış olmalılar. Ders almayan varsa gereken cevabı vermeye çekinmeyeceğimizi bilinmesini isterim.”
“KKTC’DEKİ HİÇBİR YÖNETİCİNİN RUM OYUNLARINA GELMEYECEĞİNE İNANIYORUM”
Kıbrıslı Türklerin birliği, dayanışmayı güçlü tutması gerektiğini söyleyen Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:
“Kıbrıslı Türklerin birliği, dayanışmayı güçlü tutması gerek. Rum tarafının oyunları artık hepimizin malumdur. KKTC’deki hiçbir yöneticinin bu oyunlara gelmeyeceğine inanıyorum. Sayın Başbakan ve heyetiyle bugün yaptığımız görüşmede KKTC yönetiminin kararlılığını görmekten memnuniyet duydum.”
“MARAŞ’IN İSKANA AÇILMASI MESELESİNİ YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ”
Rum kesiminin KKTC’yi tanımayan tavırları olduğunu fakat bu durumun KKTC’nin bir devlet olduğu gerçeğini değiştirmediğini ifade eden Erdoğan;
“TC asla adaletsiz bir yaklaşıma müsaade etmeyecek. Hak sahibi tüm ülkelerle doğrudan veya dolaylı yakın ilişki içerisindeyiz. Rum kesiminin KKTC’yi tanımayan tavrı, bir devlet olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Maraş’ın yeniden iskana açılması konusunu yakından takip ediyoruz” ifadelerine yer verdi.
“MÜDAHALE HAKKINDA ISRARCI OLACAKTIR'
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasının ardından söz alan Başbakan Ersin Tatar ise, Erdoğan’a açıklamalarından dolayı teşekkür ederek, “İnanıyorum ki bu işbirliğimiz ve yapmakta olduğunuz destekler KKTC’nin daha da güçlenmesi için büyük katkılar sağlamakta” ifadelerinde bulundu.
KKTC’de, turizm ve yükseköğrenim gibi önemli sektörler oluştuğuna dikkat çeken Tatar, “Asrın su projesiyle Anadolu suyu KKTC topraklarıyla buluştu. Anadolu suyu KKTC markasına değer katmıştır. Tarımsal suyun arazilere de dağıtılması için ciddi bir proje yürütülmektedir” dedi.
Tatar, “Sayın Cumhurbaşkanı’nın da ifade ettiği gibi Kıbrıslı Türklerin hak ve çıkarlarını korumak adına Türkiye’nin yaptığı bu fedakarlıklar bize güç vermektedir” ifadelerinde bulundu.
“Artık uluslararası müzakere pozisyonunda dikkatli olunması gerek” diyen Tatar, hükümetin federal bir anlaşmanın umut arz etmediği yönünde görüşe sahip olduğunu yineledi.
Tatar, şöyle devam etti:
“1960 anlaşmasında TC’nin garantör devlet olması ve tek taraflı müdahale hakkına ilişkin madde konmasaydı, 1974’de müdahale edemeyecekti. Bir anlaşma olması durumunda, TC’nin garantör ülke olarak müdahale hakkının olması şart.
Garantörlüğün modasının geçtiği iddia ediliyor. Bunu bazen bazı arkadaşlarımız da dile getiriyor. Garantörlüğün modasının geçmesi dolayısıyla başka bir garantörlük mekanizması ile Kıbrıs Federal Cumhuriyeti’nin güvenliği veya Kıbrıslı Türklerin haklarının korunması noktasında böyle bir durum çıkarmaya çalışıyorlar. Kıbrıslı Türkler bunu asla kabul etmeyeceklerdir. Kıbrıslı Türkler, TC’nin yine tek taraflı müdahale hakkında ısrarcı olacaklardır” şeklinde konuştu.
Başbakan Tatar, son olarak Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, kendilerini ağırladıklarından ötürü teşekkür ederek sözlerini sonlandırdı.