Kıbrıs’ın Kuzeyinde çoğunluğumuzun farkında olduğu bir gerçeği, Dünyaca tanınmış saygı gören bilim insanımız Kıbrıslı Türk Prof.Dr. Vamık Volkan da söyleme ihtiyacı hissetmiş.
Ne demişti Sayın Vamık Volkan;
Kıbrıs’ın Kuzey yarısında Kıbrıslı Türkler azınlıktadır.
Peki bu doğru bir tespit midir?
Kesinlikle evet.
Ve bu durum bugünlerde çok daha belirgin bir şekilde günlük hayatlarımızda da karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla Sayın Vamık Volkan’ın da ifade ettiği gibi Kuzey Kıbrıs’ta Kıbrıslı Türkler azınlık durumuna düşmüştür.
Bunun en büyük sebebi de bugüne gelinceye dek uygulanan politikalardır..
Ve artık öyle anlaşılıyor ki artık bu politikaların yanlış olduğu üzerinden gidilerek aynı hatalara devam edilmemesi gerektiğidir.
Zira bugün Dünyanın neresine giderseniz gidin,
Gittiğiniz coğrafyada yerli nüfusunun üzerinde yabancı bir nüfus göremezsiniz.
Ha elbette farklı kimliklere sahip insanlar var Dünya’nın her yerinde. Ve bu farklılıklar ya da farklı kimlikler yıllar içinde birbirini anlayarak,birbirinin haklarına, kültürüne, değerlerine saygı göstererek birlikte yaşamayı başarmışlardır.
Bunlar ayrı şeylerdir.
Fakat bütün bunlar birtakım planlamaları gerektirir.
Dolayısıyla bizde olduğu gibi kontrolsüz bir yabancı nüfusuna hiçbir ülke hoşgörü ile yaklaşmaz.
Böylesi yerli nüfusunu aşan bir nüfusu kendi topraklarında barındırma olağanlığını göstermez. Bunu Dünya üzerinde hiçbir ülkede göremezsiniz, ki doğrusu da budur.
O halde hepimizin bildiği,farkında olduğu ve ünlü bilim insanı Sayın Vamık Volkan’ın da vurgu yaptığı bu konu üzerinde ideoloji farkı gözetmeksizin siyaset kurumunun da şapkasını öne eğip düşünme vaktinin gelip geçtiğini söylemek mümkün.
Zira bu durum sürdürülebilir olmaktan çıkalı çok oldu. Yollarımız, sokaklarımız kontrolsüz kalabalıklara ev sahipliği yapıyor. Bu kontrolsüz kalabalıkları taşıyabilecek altyapımız olmadığı sır da değil. Okullarımız, hastanelerimiz, enerji kaynaklarımız bu nüfusa göre planlanmamıştır.
Üstelik bu kontrolsüz nüfusun karıştığı adli vakalar almış başını gidiyor. Mahkemelerimiz dava yoğunluğundan tıkanmış durumda,
Bütün bunlar bir yana kültürümüzü,inançlarımızı, örf ve adetlerimizi değiştirmek isteyen bir güruh iie de karşı karşıyayız bugün.
Yüzyıllardır ada üzerinde canımız pahasına itinayla koruduğumuz değerlerimizi yıkıp üzerine ait olmadığımız ve hiçbir zaman da olmayacağımız bir kültürü inşa etmeye çalışıyorlar. Bugün bu durumu şahsi menfaatleri için görmezden gelen bir kitlenin varlığını da elbette hepimiz biliyoruz. Bu kitle bütün bunlara göz yumarak ya da görmezden gelerek bu şekilde devam ederek yol alacaklarını sanıyorlar.
Lakin bunun çok uzun sürmeyeceğini de hesaba katmıyorlar. Zira onlara da sıranın er geç geleceğini biliyor olmalarına rağmen sadece günü kurtardıklarını sanıyorlar.
Ama nafile..
Sonuç olarak bugün ülkemize bir şekilde gelen ve bugün Kıbrıslı Türk kimliğini azınlık durumuna düşüren bu kalabalıkların ülkemizin dokusuna nüfuz etmek, kültürümüze, inançlarımıza, örf ve adetlerimize ve dahi değerli kıldığımız her şeye saygı göstermek yerine baskın bir şekilde kendi kültürlerini bizim topraklarımıza taşımak istemeleri ve bunu tartışmasız kılmaları ülkemiz için sürdürülebilir bir medeniyetler kaynaşması olmaktan öteye çok çok uzaktadır.