Eşeledikçe çarpık ilişkiler ortaya çıkıyor

Girne’de devam eden tapu devir işlemleri ve evrak sahteleme olayı davasında ilginç ilişkiler ortaya çıkıyor.

Girne’de devam eden tapu devir işlemleri ve evrak sahteleme olayı davasında ilginç ilişkiler ortaya çıkıyor.
Dava zanlılarından biri olan Magic Plus yöneticisi içişleri eski bakanı Kutlu Evren’in makamını kullanarak bir kişiye vatandaşlık vermesi veyahut Bakanlar Kurulundan bu yönde bir karar çıkmasını sağlamasına karşılık Magic Plus’tan kendisine ve/veyahut ailesine 300 bin pound karşılığı dükkan verildiğini iddia etmesinin ardından eski bakan Kutlu Evren Magic Plus’tan bir dükkan aldığını fakat bunun ilgili inşaatta aile şirketleri tarafından mermer satılması karşılığı olduğunu söyledi.
Peki hangisi doğru?
Elbette bunu araştıracak olan polistir.
300 bin poundluk mermer satan şirketin sermaye gücü, söz konusu inşaatta döşenen veyahut satılan mermerlerin kaç metrekareye yayıldığını,bu mermerlerin KDV’sinin nasıl yansıtıldığını, ilgili inşaatın en yetkili kişisinin neden böyle bir iddia da bulunduğu konuları izaha muhtaç.
Dolayısıyla Başsavcılık ve Polis Genel Müdürlüğü burada ciddi sorumluluk üstleniyor.
Şimdi gelelim çarpık ilişkilere..
Öyle anlaşılıyor ki olayın zanlıları arasında olan olan bir kişi ile dönemin eski içişleri bakanı arasında samimi bir ilişki var. En azından basına yansıyan fotoğraflarda bunu rahatlıkla görebiliyoruz. Nitekim eski bakanın anlatımıyla şimdi zanlı konumunda olan kişinin vatandaşlık alabilmesi için yanına bir kişiyi alıp bakana kolayca ulaşıp ziyarete gidiyor olması, eski bakanla şimdi zanlı konumunda olan şahsın arasındaki ilişki biçimini de gösteriyor.
Dolayısıyla bütün bunlar izaha muhtaç.
Hoş eski bakan da verilmeyecek hesabım yoktur, hesabını veremeyeceğim işlerin içinde olmam dedi.
Lakin bu ilişkiler nasıl izah edilir, ya da izahı var mıdır bunun takdirini siz değerli okurlara bırakıyorum.
Lakin benim bunca zamandır gözlemlediğim, şudur ki, Siyasi makamla bir yerlere gelmiş insanların haklarında çıkan rüşvet,yolsuzluk vs gibi iddialar için kullandıkları ortak dil “Verilmeyecek hesabım yoktur” oluyor,fakat bugüne kadar da hiç hesap verdikleri görülmemiştir. Zira bu hesabın kendilerine sorulmayacağından çok emindirler..
En azından ülkemizde bugüne kadar adı rüşvetle, yolsuzlukla anılan veyahut bu yönde iddialarla gündem olan hiçbir siyasetçiden hesap sorulmadığını biliyoruz.
Umarım bu da diğerleri gibi aynı olmaz.
Ve yapılan araştırmaların sonucu kamuoyuyla da paylaşılır.


Bu haber 917 defa okunmuştur

:

:

:

: