Halkın Partisi iyi başladı doğruya götüremedi..

Bu kadar güzel bir başlangıçtan sonra,çok kısa bir süre içinde böylesi bir yıpranma ile nasıl karşıkarşıya kaldıklarını oturup araştıracaklarına hala hiçbir şey olmamış gibi davranmalarından anlıyorum ki HP’nin Kıbrıs Türk Siyaseti içinde kalıcı olmak niyeti ile yola devam etme gailesi yok.

Bu kadar güzel bir başlangıçtan sonra,çok kısa bir süre içinde böylesi bir yıpranma ile nasıl karşıkarşıya kaldıklarını oturup araştıracaklarına hala hiçbir şey olmamış gibi davranmalarından anlıyorum ki HP’nin Kıbrıs Türk Siyaseti içinde kalıcı olmak niyeti ile yola devam etme gailesi yok.
Geçtiğimiz gün çoğunun esnaf olduğu bir toplulukla sohbet ediyorum. Ekonomideki daralma,ticaretteki kısır döngü,karşılaştıkları bürokratik zorluklar falan derken konu geldi siyasete bağlandı.
Zira bütün bu sorunların ana kaynağının siyasetteki kısır yapının üretmediği konusunda bir fikir birliği oluştu.
Ve giden gelen bütün hükümetlerin bu kısır yapı sorununu aşamadıkları görüşü yaygın bir hal aldı.
Tabi ki bu durumda haliyle siyasete ve dolayısıyla siyasetçiye olan güvensizliği çağrıştırdı.
İşte tam da bu noktada konu siyasete büyük umutlar yaratarak giren Halkın Partisi üzerinde yoğunlaştı..
Zira bu anlamda Halkın Partisi diğerlerinden farklı olduğu iddiası ile seçmenin karşısına çıkıp ülkeyi yönetmek için onay istemişti.
Halk da Halkın Partisine Kudret Özersay nezdinde inanarak,güvenerek bu onayı vermişti.
Bu durum tabiatıyla kamuoyu nezdinde beklendiği gibi bir sonuç ortaya çıkarmadığından mütevellit sokakta hem Sayın Özersay’a karşı hem de Halkın Partisine karşı bir öfke oluştu.
İşte bu öfkeyi dün bizzat bir kez daha gözlemleme şansım oldu benim de.
Konu ne zaman ki Özersay’a geldi bu öfke bir o kadar daha alevlendi.
Kudret Özersay’ın büyük bir hayal kırıklığı yarattığı görüşü maalesef halk arasında yaygın bir görüş..
Peki ama neden?
Sayın Özersay ve Halkın Partisi nerede hata yaptı? Veyahut doğru olanı yapmadı?
Öyle ya siyaset sahnesinde henüz çok yeni bir parti. Böyle bir parti ve onun değerli başkanı/yöneticileri bu kadar kısa bir süre içinde ne yapmış olabilirler ki,bu derece halkın güvenini yitirdiler, ya da büyük hayal kırıklığı oldular..
Hoş, bu ülkeyi yıllardır iyi yönetemeyen, ve geleceğimizi heba eden, verdikleri yanlış karalarla bugünlere gelmemizde büyük rol oynayan siyasi yapıların bile bu denli itibar kaybına uğramadığı bir ülkede nasıl olur da düzgün, dürüst,çalışkan,kendi alanlarında başarılı olan eğitimli onca insanın bir araya gelip kurduğu Halkın Partisi bu derece güven yitirir halkın nazarında..
Bunun elbette birçok nedeni olabilir.
Lakin en belirgin olanı bana göre HP’nin UBP ile kurduğu hükümet ve bunun şu veyahut bu şekilde HP Başkanı Kudret Özersay’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığı ile ilişiklendirilen bir ortaklık görüntüsü vermesi veyahut kamuoyunda bu şekilde algılanması oldu.
Ve tabi ki akabinde Sayın Özersay’ın nedendir bilinmez özellikle Kıbrıs sorunun odağında kapmaya çalıştığı rol ve yerli yersiz çıkışları bu süreci körükledi.
Oysa HP’nin yapması gereken bu değildi.
4’lü koalisyon yürümemiş olabilir.
Bu doğaldır.
Nitekim bunu sürdürmek için bir neden kalmamışsa ayrılırsınız hükümetten.
Hoş öyle de yaptı HP.
Buraya kadar tamam.
Fakat sonrasında yapılanları doğru bulmuyorum.
Yani sebep ne olursa olsun, yaşanmışlıklar bir tarafa, seçim sürecinde halka verilen taahhütler başka bir tarafa deyip dünü dünde bırakıp yoluma devam ederim deme lüksü yoktu HP’nin
Dolayısıyla 4’lü koalisyondan sonra bir hükümet kurulacaksa bu UBP-HP olmamalıydı.
HP bir adım geriye çekilip muhalefet görevini üstlenerek UBP-CTP ortaklığının önünü açmalı idi...
Zira HP’nin halkın ihtiyaçlarını en iyi şekilde görebileceği daha iyi idrak edip kavrayacağı yerdi muhalefet.
Fakat HP bunu tercih etmedi.
İktidara ortak olup ülkeyi yönetmeyi daha doğru buldu.
Sonuç olarak bugün ülkeyi yönetmeyi de beceremeyen duruma düştü.
Kimse kalkıp yahu bu insanlar tek başına iktidar mı ki her şeyin faturasını onlara çıkarıyoruz da demedi. Zira HP’nin yönetim tarzı bunu mümkün kılmadı. Hal böyle olunca da hükümet kurduğu siyasi partilerin her icraatına ortak olmuş oldu.
Bu kaçınılmazdı.
Sonuç olarak bugün HP halktan koptu.
Tepeden siyaset yapmanın derdine düştü.
Her şeyi en iyi ben yaparım, ben bilirim, en dürüst benim tarzı adım adım bu sonu hazırladı..

Bu haber 922 defa okunmuştur

:

:

:

: