Bu pazarlıktan haberdar olan UBP’li sayısı az

Öyle anlaşılıyor ki UBP-HP koalisyonu kurulurken HP Başkanı Kudret Özersay’ın Cumhurbaşkanı adaylığına destek pazarlığı yapıldı. Ve yine öyle anlaşılıyor ki bu pazarlık, ya da müzakere yapılırken UBP içinde bu ğazarlıktan yalnızca belli bir grup haberdadı.

Öyle anlaşılıyor ki UBP-HP koalisyonu kurulurken HP Başkanı Kudret Özersay’ın Cumhurbaşkanı adaylığına destek pazarlığı yapıldı. Ve yine öyle anlaşılıyor ki bu pazarlık, ya da müzakere yapılırken UBP içinde bu ğazarlıktan yalnızca belli bir grup haberdadı.
Yani bazı milletvekilleri ve kabinenin neredeyse tamamı.. Aynı şekilde HP kanadından da belli başlı kişiler bu pazarlıkta bilgi sahibiydi..
Tabi bu pazarlığı bilmeyen, veyahut böyle bir şeye ihtimal vermeyen UBP’liler çoğunlukta.
Hatta Özersay ismini benimsemeyen UBP’li sayısı da az değil..
Bunun yanında yani bu pazarlıkta bilgi sahibi olmayan UBP’liler haliyle Cumhurbaşkanı adayının kendi partileri içinden çıkması gerektiğini düşünenlerdir. Sağda veyahut sağın ve/veyahut milli kanadın bekası için belirlenecek aday söylemini kullananlar ise bu pazarlıktan bilgi sahibi olanlardır. yani Kudret Özersay’ın Cumhurbaşkanı adaylığını destekleyecek olanlardır.
Kuşku yok ki bunu destekleyenler arasında ve 4’lü koalisyonun bozulmasında ve akabinde UBP-HP koalisyonunun oluşmasında büyük pay sahibi olan Ankara’nın etkin faaliyetleri içinde yapılan telkinlerin büyük rol oynadığı da sır değil.
Dolayısıyla bu pazarlıkların seyri Ankara’nın etkin bir şekilde Özersay’ın Cumhurbaşkanı adayı olarak UBP yönetimine telkini ve kararlı isteği ile şekillendi.
Yukarıda da belirttiğim gibi bu koşul veyahut pazarlıktan haberdar olmayan UBP’liler ise şimdi ufaktan ufağa bu pazarlıktan haberdar olanlar tarafından bir bahane yaratılarak milli duygular ve söylemler de öne çıkarılarak ortak bir aday profili çizilerek ikna edilmeye çalışılıyor.
Peki bu durumdan haberdar olmayan UBP’liler ikna edilebilir mi?
Yine öyle anlaşılıyor ki ilk turda UBP’lileri bu yönde ikna etmek kolay olmayacak. Dolayısıyla UBP ilk turda etkisiz bir aday ile bu yarışa girebilir. Ve birinci turun akıbetinden sonra ikinci turda pazarlık sonuç verebilir.
Yani bu ne demek?
Özersay’ın ikinci tura kalması durumunda UBP’nin oyları kendisine kanalize edilebilir.
Lakin burada sorun şu ki; Sayın Özersay, ilk turda UBP’lilerden yeterli oyu almadan ikinci tura kalabilecek oy potansiyeline sahip bir pozisyonda değil.
En azından bugünkü görüntüde bunu anlıyoruz.
Dolayısıyla Sayın Özersay’ın ilk turdan itibaren UBP’li seçmenin oyuna ihtiyacı vardır..
Zira şu anki görüntüde mevcut oy potansiyeli ile ne partisi HP’nin ne de kişisel olarak Kudret Özersay’ın böyle bir gücü yoktur. Ya da kalmamıştır.
Peki UBP ilk turdan Ankara’nın da isteği doğrultusunda milli cephe deyip Kudret Özersay’a böyle bir destek verir mi?
Açıkçası hiç sanmıyorum.
Çünkü Ankara’nın etkin olduğu bir diğer parti olan YDP’nin bile Kudret Özersay’a böyle bir destek vermeyeceği izlenimi bende hakim..
Kaldı ki UBP’de durum çok daha farklı.
Şöyle ki; ikili koalisyon hükümetinin kurulmasından bu yana koşullar farklılık göstermeye başladı. Nitekim bugünkü durumda UBP Genel Başkanı Ersin Tatar üzerinde Cumhurbaşkanlığına aday olması için yoğun bir baskı var parti içinde.
Ersin Bey’in bu baskılara dayanacak kadar dirayetli bir duruş sergileyeceğini açıkçası ben zannetmiyorum.
Dolayısıyla öyle anlaşılıyor ki, her şartta Sayın Özersay’ın kendine hedef olarak belirlediği veyahut murat ettiği ve her fırsatta dillendirdiği Cumhurbaşkanı olma isteği başka baharlara kalacak gibi görünüyor...



Bu haber 829 defa okunmuştur

:

:

:

: