Daha kaç can vereceğiz bu trafiğe!

Gazetecilikte beklenmeyen ve kötü olaylar hep ön plana çıkar. Şimdiye kadar böyle oldu bundan sonra da böyle olacak.

Gazetecilikte beklenmeyen ve kötü olaylar hep ön plana çıkar. Şimdiye kadar böyle oldu bundan sonra da böyle olacak.
Gazimağusa-Lefkoşa Anayolu’nda meydana gelen trafik kazası yine yürekleri dağladı. İki ailenin ocağına ateş düştü, Hele Amasyalı Ailesi, hiç bir suçu yokken gayet düzgün bir şekilde yollarına devam ederken kaderin kendilerine böyle bir ağ öreceğini nereden tahmin edebilirlerdi ki!
Karşı şeritten gelen hem de aşırı sürat ve dikkatsiz sürüşle, karşı yola geçip Amasyalı Ailesi’nin içinde bulunduğu araca önden çarparak yaşamını yitirmelerine iki çocuğun da yaralanmasına yol açan Haşim Girgin de hayatını kaybetti.
Ve hiç bir zaman öğrenemeyeceğiz, Haşim Girgin, ne oldu da kendi yolundan çıkıp karşı şeride geçti, neden bu kadar hızlıydı, hiç bir zaman yanıt bulamayacak sorular arasında kalacak.
Ama olan arkada kalanlara oldu. Amasyalı Ailesi geride çocuklarını bıraktı, yine Haşim Girgin de öyle...
Peki ne oldu?
Giden gitti, geride kalanlar bir şekilde hayatlarını sürdürecek ama nasıl?
Daha saatler öncesinde belki de araçlarında güle oynaya eve varmayı hedefliyor, planlar yapıyordu Amasyalı Ailesi. Her şey bir anda saniyeler içerisinde oldu bitti.
Kaza sonrası elimize ulaşan kaza fotoğrafları olayın dehşetini bir kez daha yüzümüze vuruyor acımasızca.
Kısaca bu olayın sorumlusu, bugüne kadar bu ülkede adeta kazaya davetiye çıkarır gibi verilen ehliyet sistemi ve denetimsizlik, yolların güvensizliği de!

Ayrımcılık kanser gibi,
Bu festival senin, bu nevruz benim
Malesef ötekileştirme bu ülkede artık kanser gibi olmuş ve her yeri sarmış durumda.
Gördüğüm kadarıyla ve lafımın arkasına saklanmadan söyleyebilirim ki, bu ötekileştirme ta en baştan yani Cumhurbaşkanlığından en alta kadar yayılmış durumda.
Neymiş, Büyükkonuk Belediye Başkanı, Afrika Gazetesi’ne saldıranlara açık destek vermiş. Diyelim ki vermiş.
Peki Büyükkonuk Halkının suçu ne? Sennaroğlu’nu başkan seçti diye mi cezalandırıyorsunuz Büyükkonuk emekçilerini, üreticilerini?
O zaman bende tarihi geri sarıp 20 Mart 2016 tarihine. Bu tarihte İskele’de Nevruz kutlaması yapılırken, sayın Cumhurbaşkanı Akıncı Nevruz kutlamalarına katılmış, halay çekmişti. Peki kimler vardı o halayın içerisinde?
Türkiye’de 35 binden fazla insanın öldürülmesine sebep olan aşağılık terör örgütü PKK’nın paçavrasının renklerini elinde tutup halay çeken PKK sempatizanları. Hem de Sayın Akıncı’nın hemen yanında.
Ne yaptı Sayın Cumhurbaşkanı o paçavra renkleri görmesine rağmen halaya devam etti. Bana bunu nasıl izah edebilir KKTC Devleti’nin bir Cuymhurbaşkanı?
Ettiği yeminde terör örgütü sempatizanları ile halay çekmek var mı? Ha doğruluğunu öğrenmek isteyenlere yardımcı olmak adına şöyle yazın Google. “Akıncı İskele’de Nevruz’a katıldı” çıkacak karşınıza videoda da izleyebilirsiniz, o mpaçavra renklerinin halayda yer aldığını.
Yani demek istemem şu, Sayın Akıncı, inanmak isterim ki bilmeyerek halay çekti o sempatizanlarla, peki o zaman ben KKTC Cumhurbaşkanlığı’na mı tavır alayım yoksa Sayın Akıncıya mı?
Bilmem analatabildim mi!


Bu haber 9441 defa okunmuştur

:

:

:

: