Aslanköy’deki kaza haberi tüm halkı derinden yaraladı. Allahtan rahmet ve gözü yaşlı ailelere sabırlar diliyorum. Kazalar kader olmamalı, üç insanımızın can verdiği iki insanımızın da yaralı olduğu bu trafik kazası hafta sonundaki tüm etkinlik ve siyasi gelişmeleri bir tarafta bıraktı. Kaza yerini görmedim ancak nerede olduğunu tahmin edebiliyorum. Ne kadar yazsak ve söylesek ne gidenler geri gelecek nede geride kalanların acısı dinecek, ben babamı trafik kazasında kaybedeli kırk beş yıl oldu zaman akıp gidiyor ancak o acı ve özlem ile yaşamayı alışıyorsunuz.
Bu kazanın sonuçlarını anlayabiliyorum, insan hayatı bu kadar ucuz olmamalı. Eğer yollar çift şerit olacaksa olmalıdır, hükümetler parayı nereden bulacaksa bulsun, cari harcamalarını azaltsınlar. Türkiye ile yollar hakkında daha da yapıcı çalışmalar yapılsın projeler derhal üretilsin ve uygulamaya geçilsin.
Sormak isterim çevre yollarının yapılması için hangi ilerlemeler yapıldı. Araç sigortaları yapılıyor ve bazı şirketler bu araçlar üzerinden zengin oluyorlar, bu şirketler yetersiz yollarımız için ne kadar katkı koyuyor vergi olarak. Kamera ve seyrüsefer harçlardan toplanan paralar hangi kalem için harcanıyor.
Belki birileri diyecek ki, UBP, CTP, DP veya diğer partiler sorumlu, değerli okurlar bu sorumluluk yalınızca partilerin değildir. Bu sorun halkın sorunu, yani sorumluluk da hepimizin. Halk ne yapabilir, çok şey yapabilir diye düşünüyorum o yozlaşmış duyarlılığımızdan kurtulabilirsek.
Siyasilerimizi 2020 cumhurbaşkanlığı hesapları sardı, halkı kim dinler. Bu hafta sonu Büyük konuk da Eko günü festivali vardı. Birisi boykot diye yazdı cumhurbaşkanı like yaptı. Kardeşim gideceksen git gitmeyeceksen de senin paşa gönlün bilir, halkımız zaten yeterince bölündü daha da bölmeye gerek var mı?
Bu günlerde benden iyi cumhurbaşkanı olmaz diye uzun uzadıya konuşma ve tartışmalar aldı başını gidiyor. Kim seçilirse seçilsin esas olan halkı eşit gören cumhurbaşkanı, federal çözüm veya konfederal veya iki devletli çözüm. Kıbrıs Rum tarafı ile farklı frekanslarda olduğumuz için hayal gemisin de yüzmeye çalışanlarımız var.
Bunlara bağlı olarak da hafta sonu gerçekleşen sosyal medya tartışmaları; gereksiz, anlamsız, değersiz ve kalitesiz, kim nasıl isterse düşünebilir. Bakıyorum da bu tartışmalarda ülkemiz ve insanımız neler kazandı hangi sorun gündeme geldi ve çözüm bulundu, nafile hiçbiri olmadı.
Başta cumhurbaşkanı ve siyasette bulunan iktidarı muhalefeti, artık bir silkinip kendinize gelin ayaklarınız yere bassın, o zaman arşa değecek başınız. Bu üstünde yaşadığınız toprağın hakkını vererek yaşayın ki gelecek nesillere sağlam bir miras bırakabilesiniz.