Yalnızca asker değil, iyi bir devlet adamı ve adaletten yana güçlü karektere sahip bir Türk devlet adamı Mustafa Kemal ATATÜRK.
Atatürk’ü anlamak demek, böylesine önemli ve anlamlı günlerde mesaj yayımlayarak kutlamak demek değildir.
ATATÜRK’ü anlamak demek, onun fikirlerine sahip çıkarak, açtığı yolda, ilkeleri ile yol almak demektir.
ATATÜRK’ü anlamak demek, süslü sözlerle günü geçiştirmek değildir.
ATATÜRK’ü anlamak, onun adalet anlayışını benimseyerek, uygulamak demektir.
Bu sözüm, ülkeyi idare eden siyasilere ve görevdeki hükümete...
Çok güzel süslü sözlerle, günü kurtarmaya çalışıyorsunuz. Şu anda görevde olan hükümetin neredeyse tüm bakanları Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu ve ATATÜRK’ü övgü dolu sözleriyle yere göğe sığdıramıyorlar. Bakın tüm bakanları diyorum, ayrım yapmadan zira hepsinin bu yönde mesajları var.
Ben de o zaman bu sevgili bakanlarımıza Mustafa Kemal ATATÜRK’ün “Hak, Hukuk ve Adalet” anlayışıyla ilgili sözlerini hatırlatmadan geçemeyeceğim.
Bakın ne diyor Mustafa Kemal ATATÜRK;
“Adalet bir devletin esası olduğuna göre, mahkemelerin sözde değil gerçekten tarafsızlığını temin her işin başında bulunmalıdır. Hak sahiplerine güçlük çıkarmak, resmi dairelerde işlerini izleyen kimseleri, ‘bugün git yarın gel’ diye bir takım zorluklara uğratmak, hükümet otoritesi maskesi altında halka zorbacasına durum almak, yakışıksız davranışlara kalkışmak gibi durumlar kesinlikle önlenmelidir.”
Yukarıdaki sözlerde ülkeyi yönetenlere seslenen Mustafa Kemal ATATÜRK’ün, yıllar önce söylediklerine günümüzde de ne kadar ihtiyacımız olduğu gün gibi açık.
Devletin hakları ve bunu vatandaşlara nasıl uygulayacağı konusundaki sözleri, bugün ülkemizde devleti idare ettiklerini sananlara söylenmiş adeta.
Ülkemizde de devleti idare edenlerin, adaletsiz davranıp birilerini, devletin olanakları ile kayırıp, birilerini de devletin gücünü kullanıp acımasızca ezmeye çalışmaları ATATÜRK’ün yıllar önce söylediği şu sözlerle bakın nasıl anlam buluyor,
“Karakter olarak her insan, içinde yaşadığı toplumda yaşamın en mutlu, en kolay, en tatlı taraflarının kendisine düşmesini ister. Ve en kuvvetli olan, kendisinden zayıf olanları hiçe sayar. Bunun sonucu huzur, rahat, güven ve düzen içinde yaşamak imkansızlaşır. İşte insanlar arasında kavga yerine birbirine yardım, karşılıklı saygı, düzen koyan, herkese haklarını ve görevlerini tanıtan, hukuk kuralları ve bunların kararlı bir şekilde uygulanmasıdır. Bu iş ancak devlet örgütünün ve kuvvetin bulunması sayesinde mümkündür. Devlet, herkesin hakkını ve görevini belirler. Hiç kimse, belirlenen sınır dışında hak iddia edemez. Bunu gibi kendisi de fazla hiç bir görevle yükümlü tutulamaz.”
Yukarıdaki satırlar sanki şu anda 41. Hükümetin bazı bakanlarına ders niteliğinde söylenmiş sözler. Ne kadar da gerçekçi ve doğru.
ATATÜRK’ün bu sözleri sanki bu günleri görerek söylenmiş gibi.
İşte ben de tam bu noktada, Cumhuriyet ve ATATÜRK’e bugün övgüler yağdıran siyasilere sesleniyorum,
Eğer ATATÜRK’ü anlıyorsanız, onun yukarıda söylediklerine kulak verin, devletin başında olmakla, devletin erkini istediğiniz gibi kullanabilme gücü ve kudreti size sınırsız verilmiş değildir.
Sizler ATATÜRK’ün yukarıda söyledikleri gibi, “Adaletli, hak ve hukuka saygılı, vatandaşlar arasında ayrımcılık yapmadan, yetkilerinizi kullanın, yoksa ATATÜRK’ü anlamış sayılmazsınız.
Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun...