Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı, Başbakan Ersin Tatar diyor ki; “Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın 25 Kasım’da Berlin’de Rum lider Anastasiadis’le referans şartlarını görüşecek olmasını doğru bulmuyoruz'
Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı, Başbakan Ersin Tatar diyor ki; “Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın 25 Kasım’da Berlin’de Rum lider Anastasiadis’le referans şartlarını görüşecek olmasını doğru bulmuyoruz'
'Toplumsal güveni yitirdi, artık Kıbrıs Türk halkının iradesini temsil etmiyor'
Peki kime göre? Neye göre?
Tabi ki Sayın Ersin Tatar ve hükümetine göre.
Peki başka?
UBP’li seçmene göre, HP’li seçmene göre.
Peki başka?
Başkası yok..
Kaldı ki Mustafa Akıncı 2020 yılına kadar seçilmiş Cumhurbaşkanı..
Peki şu anki hükümet Kıbrıs Türk Halkının iradesini mi yansıtıyor?
Kime göre? Neye göre?
Dolayısıyla bu hükümetin ülkeyi yönetmesini doğru bulmuyoruz diyen de çıkabilir.
Lakin bu hükümet seçilmiş ve şu anda iradeyi temsil ediyor.
Beğensek de beğenmesek de..
Hal böyle iken Başbakan Ersin Tatar’ın çıkıp Cumhurbaşkanı hakkında hem de önemli bir süreçte böylesi bir açıklama yapması tam manasıyla siyasi öngörüsüzlüktür..
Mustafa Akıncı ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanıdır. Ve 25 Kasımda toplum lideri olarak seçilmiş bir Cumhurbaşkanı olarak, Kıbrıs Türk Halkını temsil eden bir makam sahibi olarak Berlin’de 3’lü görüşmeye katılacak.
Bu tartışma dahi kaldırmaz bir gerçek olarak da tarihe geçecek.
Hükümet edenler bundan hoşnut olmasa da bu böyle olacak..
Ha Başbakan Ersin Tatar bundan mutlu olmayabilir, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı bundan rahatsız olabilir, hatta bu iki partimizin seçmeni ve aynı düşünce içinde olanları da bu huzursuz edebilir.
Lakin şu an için, bugün için bunu değiştirecek güce sahip değil bu etkenlerin hiçbirisi de.
En azından 2020’ye kadar bu böyle.
Hoş 2020’de Cumhurbaşkanı seçiminde herkes boyunun ölçüsünü sandıkta görür.
Bu nedenle Ersin Bey çıkar aday olur, Kudret Bey çıkar aday olur, Tufan Bey çıkar aday olur, Serdar Bey çıkar aday olur, Sibel Hanım çıkar aday olur, ve başka kim isterse çıkar aday olur.
Buradan çıkan yeni irade de işte o zaman söz söyleme hakkına sahip olur. Ve herkes de buna saygı duyar.
Kaldı ki her 10 kişiden 6'sının oyunu alarak seçilmiş bir Cumhurbaşkanı'nı yok saymak için, demokrasi bilincinden ve siyasi akıldan yoksun olmak gerekir.
Dolayısıyla seçilmiş bir Cumhurbaşkanı üzerinden böylesi seviyesiz ve maksatlı bir tartışma yapmak yersiz ve yakışıksızdır.