Yalnızca bir kez yaşıyorsun!
Fakat doğru yaşarsan,
sadece bir kez yaşamak yeterli..
Mae West
Son günlerde içimizde tarifsiz sıkıntılar, birbirini kovalayan acılar. Bizleri daha mantıklı, daha bir düşünür hale sürükledi. Son sürat upuzun çıkılan yolculuklar sınırı aşmadan hedefi çizerek yürümeli. Daha hırslı daha çok kazanma daha hızlı ilerleme daha fazlasına sahip olma insanı korkunç bir hastalığa sürükler. İnsanın günlük yaşantısı tekdüze olduğunu farkeder, öyle bir duruma gelirki geriye dönme şansı kalmaz. Daha çok istemek insanı sadece zamansız öldürür. Kendini öldürürken sevdiklerinide beraberinde götürür.. Her insanın oturup doğru zamanda atacağı adımlarda uzun uzun düşünmesi gerekir. Yapsam mı, yapmasam mı? diye düşünmeli. Kısacık bir ömür. Bu kısacık ömre ne sığdırabilirim, hayatı nasıl renklendirebilirim, nasıl daha çok kaliteli saģlıklı yaşayabilirim. Bazı insanlar, kitap okumanın, güzel giyinmenin, kendine bakmanın, iyilik yapmanın başarının bir parçası olarak görür. Bu çok doğru bir bakış açısı. 'Barack Obama' gibi Amerika yı bir süre yöneten insan bütün bu saydığım unsurları çok, çok önemsiyordu. İnsanın ne istediğini bilmesi zaten kalitenin göstergesidir. Her insanın bir aklı vardır, başka başka insanların işlerine karışmadan, enerjilerini boş yere harcamadan, ötekileşmeden, düşünmeden yol almamalı. Huzurlu sağlıklı bir günü kucaklamayı kim istemezki. Her insanın etrafında huzurlu bilgili insan olmalı, olmalıki iç huzuru yakalayabilsin Huzurlu insanlar, yalnız ve acı çeken bir çok insanları hayata bağlar yalnızlıklarını, acılarını unuttururlar...
Sen beni hiçmi sevmedin. Hiç mi için yanmadı.
Bu küçücük ömürde.
Ben seni hep kalbimde yaşattım, õlümsüzleştirdim.
Sen beni hiç mi tanımadın.
Ben seni uzaklardan tanırdım attığın adımdan, aldığın nefesten, saçının rüzgardaki dansından tanırdım. Ne olduğu belirsiz mevsimlerde omuzlarında bir rütbe gibi duran hüznünde tanırdım. ben eskiden, bir yerim kanasa, seni çağırırdım.
Sizi Seviyorum.