Bu sözler, dün sabah konuğum olan Toplumcu Demokrasi Partisi Genel Başkanı Cemal Özyiğit’in sözleriydi. Siyaseten dürüst ve yalan dolandan habersiz bir duruş sergileyen Cemal Hoca’nın söyledikleri, son günlerde Mağusa-İskele-Yeniboğaziçi İmar Planı sürecinde yaşananların bir özetiydi sanki.
Durumu iyi tahlil etmiş, yakından izlemiş ve gerçekçi düşüncelerle fikirlerini beyan eden Cemal Hoca, bu planın son halinin “rant sağlamaktan öteye gidemeyen” birilerine çıkar sağladığının çok açık bir şekilde ortada olduğunu söyleyen Cemal Hoca, bu plana “Dur” diyor.
Bu planın, kendilerinin de hükümette olduğu, Tufan Erhürman’ın Başbakanlığındaki dörtlü koalisyon döneminde ele alındığını söyleyen Cemal Özyiğit, “Bu plan bizim de hükümette olduğumuz zamanda yola çıkılan plan olmaktan çok uzakta” diye itirafta bulundu adeta. Ve planın son şekliyle, birilerine rant sağlamaktan öteye gitmeyen bir konumda olduğunu söyledi.
O zaman oturalım ve buna bir yerde dur diyelim, baştan gözden geçirelim. Yeniden ne olmalıdır, nasıl olmalıdır, daha fazla tahribata girilmeden, daha fazla birilerine peşkeş çekilmeden durduralım bunu, diye söz eden Özyiğit, bu konuda parti olarak üzerimize düşen görevi yapacağız dedi.
Halkın seçtiği bir vekil olarak, mecliste temsil edilen siyasi bir partinin lideri olarak, sorumlu bir politika izleyeceklerini ifade eden Özyiğit’in şu sözleri gerçekten takdiri şayana değerdir;
“Ben bu ekranlardan Sayın Bakan Baybars’a çağrıda bulunuyorum, belediyelere çağrıda bulunuyorum, herkes şimdiden bilsin biz TDP olarak buna hazırlanıyoruz ve Cuma gününden itibaren de bir dizi ziyaretlerimiz olacak. Görüş ve önerilerimizi onlara da ileteceğiz.”
Artık bu sözlerin arkasından fazla bir şey söylemeye gerek yok TDP ve Genel Başkanları Cemal Özyiğit açısından.
Ancak ana muhalefet partisi CTP’nin Genel Başkanı, hukukçu Tufan Erhürman’dan bugüne kadar bu plan konusunda, sorumluluk anlayışı içinde etkili bir açıklama duyamadık. Ülkede plan hakkında konuşmayan kimse kalmazken, Sayın Erhürman’ın tek kelime etmemesi gerçekten beni oldukça şaşırtıyor.
Oysa, Sayın Erhürman’ın partilileri, vekilleri dahi bu planın rant planı olmaktan öteye gidemediğini sıklıkla vurguluyorlar.
Cemal Hoca, “Plan, bizim zamanımızdaki plan olmaktan çok uzakta” diye nitelerken, planın ilk hazırlıklarının yapıldığı hükümetin Başbakanı Tufan Erhürman’dan “planın rant çevrelerine hizmet ettiği” iddiaları mecliste bile konuşulurken,sesini çıkarmaması herkesi hayrete düşürüyor.
Planın kabulünde artık son viraja girilirken, planın oylamasına son 15 gün kalmışken, umarım, Sayın Erhürman’ın da planın son halinde yaşanan çirkinlikleri görüp, planın bu haline onay vermekten kaçınır diye düşünüyorum, yoksa plana neden ses çıkarmadığını düşünmek bile istemiyorum.
Önce halk, belediyeler, siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, turizmciler, işinsanları, son halini alan bu plan taslağına açıkça “rant çevrelerine hizmet eden plan” diyerek karşı çıkmaları sonrasında bu planın kim ve kimler tarafından savunulup onay alacağını gerçekten çok merak ediyorum.
Zira bu plana sahip çıkan belli bir kesim kaldı bu planı destekleyen, onlar da bu plandan beslenecek olan RANT ÇEVRELERİ...
Ne yapalım o zaman!
Hep birlikte bu rant planına DUR DİYELİM, Cemal Hoca ve çoğunluğun dediği gibi...