Satürn’ün Halkaları Gerçekten Dinozorlar İle Aynı Yaşta mı?

Cassini uzay aracının ölüm dalışından sonra araştırmacılar, Satürn'ün halkalarının sanılandan çok daha genç olduğunu keşfetmişlerdi. Ancak konuyla ilgili açıklamalarda bulunan bir gezegen bilimcisi, bu kadar kesin tahmin yapabilmek için yeterli verilerin olmadığını savunuyor.

Cassini uzay aracının ölüm dalışından sonra araştırmacılar, Satürn'ün halkalarının sanılandan çok daha genç olduğunu keşfetmişlerdi. Ancak konuyla ilgili açıklamalarda bulunan bir gezegen bilimcisi, bu kadar kesin tahmin yapabilmek için yeterli verilerin olmadığını savunuyor.

Satürn’ün halkaları, büyük ölçüde buz parçacıklarından oluşuyor ve bir miktar toz karışımı içeriyor. Bu sahte renkli görüntüde mor şeritler, genellikle 5 cm’den biraz daha uzun parçacıklar içeriyor. Yeşil bölgeler 5 cm'nin altındaki parçacıkları ve mavi renkler ise bezelye boyutunda küçük bazı parçacıklara ev sahipliği yapıyor. Ayrıca halkalar boyunca devasa kaya boyutunda buz parçaları da bulunuyor.

NASA’nın Satürn sistemine gönderdiği Cassini uzay aracı, 15 Eylül 2017'de 13 yıllık Satürn çalışmasının ardından “ ölüm dalışı ” ile görevini sonlandırdı. Gezegenin atmosferine nihai dalış yapan Cassini, arkasında ise Satürn’e dair oldukça önemli ipuçları bıraktı.

Gezegen bilimciler, önceleri Satürn’ün halkalarının güneş sisteminin kendisi kadar eski olduğunu varsayıyorlardı (yaklaşık 4,5 milyar yıl). Ancak halkaların derinliklerine gizlenmiş bazı kozmik ipuçları, bu sayının revize edilmesine neden oldu. Nihayetinde halkaların güneş sisteminin kendisi kadar eski olmadığı, 100 milyon yıldan biraz daha uzun bir süre önce ve dinozorların henüz yok olmadığı bir dönemde ortaya çıktığı tartışılmaya başlandı.

Bir araştırmacıya göre halkaların bu kadar genç olması imkânsız:
Bu yaz ortaya atılan iddiaların ardından Google bile “Satürn’ün halkaları kaç yaşında?” sorusuna yanıt olarak “ 100,1 milyon yıl ” yanıtını vermeye başladı. Côte d’Azur Gözlemevinde bir gezegen bilimcisi olan Aurélien Crida ise bu kesin beyanın imkânsız olduğunu düşünüyor.

O ve diğer şüpheciler, halka kirliliğinin fiziğinden halkaların kökenlerine kadar bu argümanla ilgili pek çok potansiyel sorunun olduğunu düşünüyorlar. Konu üzerine konuşan Japonya Uzay Araştırma Ajansı’ndan gezegen bilimci Ryuki Hyodo, “Halkalar genç görünüyor, ancak bu onların gerçekten genç olduğu anlamına gelmiyor. Hala düşünmediğimiz bazı işlemler var” dedi.

Ölçeğe göre yaş:
Dünyanın yaşını biliyoruz, çünkü kayalardaki radyoaktif maddenin çürümesini yaşlarını bulmak için kullanabiliyoruz. Gezegensel jeologlar, aynı şeyi Ay ve Mars'tan gelen kayalar için de yaptılar. Idaho Üniversitesi'ndeki gezegen bilimcisi Matthew Hedman, bu tekniği Satürn’ün halkalarına uygulamanın şu anda imkânsız olduğunu söylüyor. Bu da yaş tahminlerinin durumsal kanıtlara dayanarak yapılması anlamına geliyor.

Satürn’ün halkaları için yapılan bu durumsal kanıt tahmini ise kısmen tozdan geliyor. Cassini, Saturn’ün halkalarının daha koyu bir madde (kaya tozu ve organik bileşenler) ile sürekli kirlendiğini tespit eden Kozmik Toz Analizörü ile yaptı. Bu kirletici maddenin çoğunun, Neptün'ün yörüngesinin ötesindeki buzlu cisimlerin kaynağı olan Kuiper kuşağından gelen mikro meteorlar ile iletildiği tahmin ediliyor. Uzay aracı, bu maddenin aynı zamanda Satürn’ün buzlu halkalarının yaklaşık %1’ini oluşturduğunu da keşfetti.

Cassini, kozmik kirliliğin kütlesini ölçmeye yardımcı oldu:
Araştırmacılar, halkalardaki kozmik kirliliğin kütlesini ortaya çıkarmak için halkaları kendileri ölçüyorlardı. Neyse ki Cassini’nin muhteşem finali, araştırmacılara bir fırsat yarattı. Uzay aracı halkalardan geçtiğinde her noktada net çekim kuvvetini tam olarak ölçtü. Yerçekimi alanları doğrudan bir nesnenin kütlesine bağlı olduğundan bu başarı, bilim insanlarının tüm halka sistemini doğrudan ölçmesine olanak sağladı.

Elde edilen bilgiler neticesinde (toz parçacıklarının miktarı ve düşme hızı) bilim insanları, bu meşhur halkaların 10 ila 100 milyon yıl yaşında olduğunu tahmin etmeye başladılar. Genel olarak kabul edilen bu bulgular, kısa sürede pek çok kişi tarafından onaylandı ancak bu argüman halen daha tam olarak kabul edilemiyor.

Net bir sayı henüz paylaşılmadı:
Luke Dones, gelen kirlilik raporlarını analiz eden Cassini ekibinin kesin bir orana dayanmadığını belirtiyor. Bu noktada çeşitli konferans sunumlarında çeşitli değerler ortaya çıktı lakin son rakam henüz paylaşılmadı. Dones, Colorado Üniversitesi'ndeki Toz Hızlandırıcı Laboratuvarı'nın bize kirleticilerin kalan gücü hakkında daha iyi bir fikir verebileceğini ancak şimdilik karanlıkta olduğumuzu belirtiyor.
Bu haber 1354 defa okunmuştur

:

:

:

:

DİĞER HABERLER