Aşağıdaki satırları sosyal medya hesabından yılların öğretmeni Değerli Hocam Mehmet Süleymanoğlu paylaştı.
Bakın neler yazmış Sayın Süleymanoğlu:
“Değer verdiğim her şey adına yemin ediyorum ki az önce Seyrüsefer Dairesinde şu durumu yaşadım.
En az 2 saat bekleyip 63 numarayla işimi yapmak için memurun yanına gittim.
Yanıma bir adam yaklaşıp memura ' benim sırama daha çok var ama Cumaya gideceğim. Benim işlemimi yap' dedi..
Memur tanıdığı imiş.
Tamam beyefendiden sonra yapayım dedi.
Şimdi Cumaya gidecek adam onlarca insanın önüne geçmekle Cumaya giderek 'günahlarını' silebilecek mi?
Buna fırsat veren memur hanesine ne kadar 'sevap' yazmış oldu???”
Şaka gibi değil mi?
Fakat şaka değil.
Ülkemizde olağanlaştırılan bu çarpık durumu yaşadı Sayın Mehmet Süleymanoğlu bir devlet kurumunda.
Maalesef bu ve benzeri yaşanmışlıklara çoğumuz muhtelif zamanlarda şahit olmuşuzdur Fakat üzülerek belirtmek isterim ki, ilgili devlet kurumunda memurun bu yaklaşımı kamu kurumlarında rağbet gören bir yaklaşım.
Şöyle ki insanlar alışılagelmiş düzenin yarattığı çarpıklık içerisinde var olan sistemi suistimal etmek suretiyle kötüye kullanıyorlar.
Dolayısıyla Değerli Hocam Mehmet Süleymanoğlu’nun da bizzat tanıklık ettiği bu olay bu bozuk düzenin bir tezahürüdür.
Peki devlet kurumlarını denetleyen merciler yok mu?
Mutlaka vardır.
Her bakanlığın bünyesinde o bakanlığa bağlı kurumları denetleyen birim amirleri, müffettişler vs illa ki mevcuttur.
O halde bir Bakan,bakanlığına bağlı kurumlarda işleyişin nasıl olduğunu, işlerin nasıl yürütüldüğünü biliyordur.
Yoksa o makamda ne işi var?
Dolayısıyla bir yurttaşın bir vesile ile gittiği veyahut işi düştüğü herhangi bir devlet kurumunda yaşadıklarını o kurumun bağlı olduğu bakanlığın yetkili bürokratları da da üç aşağı beş yukarı biliyorlardır diye düşünüyorum..
Peki o zaman niye müdahale etmiyorlar yanlış yapan memurlara?
Çünkü görev ve sorumluluklarını ihmal ediyorlar.
Sebep?
İdare ediyorlar durumu.
Adeta ne şiş yansın ne kebap mealinden.
Özetle, bugün kamuda görev yapanları denetleyen mekanizmalar işlevsiz.
Bu genişliğin farkında olan çalışan da haliyle rahat.
Peki neden?
Çünkü kamuda yanlış yapanı koruyan ya da o yanlışı bir şekilde görmezden gelip idare eden bir yapı var..
Bu yapının en etkili ayağı da siyasi makamlardır.
Yani işin aslına gelecek olursak sevgili dostlar balık baştan kokar..