'Kıbrıslı Türkler Nereye?' konferansı başladı

Avrupa Parlamentosu Üyesi Niyazi Kızılyürek ve sivil toplum örgütlerinin birlikte düzenlediği 'Kıbrıslı Türkler Nereye?” isimli konferans başladı.

Avrupa Parlamentosu Üyesi Niyazi Kızılyürek ve sivil toplum örgütlerinin birlikte düzenlediği 'Kıbrıslı Türkler Nereye?” isimli konferans başladı.

Lefkoşa'da Merit Otelde yer alan ve gün boyu sürecek konferansta, 'Kıbrıs Türk toplumunun ekonomik, sosyal ve siyasi gerçekleri' başlığı tartışılıyor.

Konferansın açılış konuşmasını yapan Niyazi Kızılyürek, Kıbrıs Türk toplumunun durumunun “vahim” olduğunu ve bu durumdan Kıbrıs’ta bulunacak federal bir çözümle çıkabileceğini savundu.

Kızılyürek, Kıbrıs Türk toplumunun, Rum yönetimi ile Türkiye arasında sıkıştığını, statüsünü, devletini, kimliğini, seyahat özgürlüğünü, haklarını tam anlamıyla alamadığını, dünyadan görünmediğini ifade etti.

Yoğun bir katılımla gerçekleştiren konferansta “Kıbrıslı Türkler nereye” sorusuna yanıt arayacaklarını dile getiren Kızılyürek, Kıbrıs Türk toplumunun geleceği ve varlığının devamına dair endişeleri olduğunu kaydetti.

Kıbrıs Türk toplumunun yılları içinde her dönemde siyaseten eşit olmak için mücadele ortaya koyduğunu, gayesinin hep eşit bir toplum olmak olduğunu anlatan Kızılyürek, ancak bugün “statüsüz, devletsiz, vatansız, yurtsuz ve ütopyasız bir toplum” olduğunu savundu.

Azınlık olmamak, statüsünü, siyasi eşitliğini sağlama almak için mücadele eden Kıbrıs Türk toplumunun 1960’ta başarılı olduğunu ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nde yer aldığını ancak 1964 sonrası statüsüz bir topluma dönüştüğünü öne süren Kızılyürek, 1974’ün dönüm noktası, bir milat olduğunu ama Kıbrıs Türk toplumuna kalıcı, meşru bir statü açısından bakınca çare üretmediğini kaydetti.

Kızılyürek, Kıbrıs Türk toplumunun toplumsal varlığının ne kadar süreceğinin meçhul olduğunu savunarak, bu koşullarda çok fazla var olamayacağını öne sürdü.

Kıbrıslı Rumların “devleti”, Türkiye’nin de “kuzeydeki coğrafyayı” yönettiğini savunan Kızılyürek, Rum lider Nikos Anastasiadis ve Türkiye'ye eleştirilerde bulundu, böyle bir ortama sıkışan Kıbrıslı Türklerin gerçekçi bir çözüm, somut bir ütopya kurması gerektiğini söyledi.

Bütün Kıbrıslı Türklerin “vahim” durumda olduğunu kabul ettiğini, “içimizi temizleyelim, tanınalım, iki devletli çözüm, federal çözüm, AB çatısı altında iki devlet” gibi taleplerin olduğunu ve tüm bunların özgürce hep birlikte tartışılabileceğini ifade eden Kızılyürek, bu konuda en gerçekçi ve hızlı çözümün federal bir çözüm üzerinden olabileceğini iddia etti.

“Federal devlet fikri daha gerçekçi gerçekleşebilir bir ütopyadır ve adanın geçmişi de bunu gösteriyor. Kıbrıs Cumhuriyeti devleti ortak devlettir ve bunu federal devlete dönüştürmek daha kolay ve meşrudur” diye konuşan Kızılyürek, bunun zorluğunun; “Kıbrıs Türk toplumunun statüsüzlüğü, Kıbrıslı Rum elitlerin iktidarı paylaşmakta isteksiz olması ve ayak sürümesi ve kuzeyde coğrafyayı haksız yere ele geçirenler” olduğunu söyledi.

Bu ikisinin Kıbrıs Türk toplumunu statüsüz bıraktığını da işaret eden Kızılyürek, “Bu adı konmayan karşılıklı bir ilişkidir. O yüzden endişeyle soruyoruz Kıbrıslı Türkler nereye diye... Kıbrıslı Türkler yeni yöntemler geliştirmelidir. Bu durumda sadece masada mücadele edilerek çözüm bulunamaz. Kıbrıs'ta kavga, mücadele yükseltilmeli. Kıbrıs'ta Kıbrıs'ın geleceğinden endişe duyanlar, yurttaşlar birlikte çalışmalı, Kıbrıslı Rumlar, Türkler, Ermeniler, Maronitler, Türkiye ve Yunanistan’dan demokratlar, endişe duyanlar hep birlikte olmalıyız. AB içindeki demokratlarla da birlikte hareket etmeliyiz. Kader toplumuyuz. Kıbrıs'ta bir çözüm tüm bölgeye huzur getirecek, Türkiye ve Yunanistan’ın da çok büyük kayıpları var. Doğu Akdeniz'de ortak vizyonun sahibi olmalıyız, Doğu Akdeniz'i kalıcı barışa Kıbrıs barışı götürecektir. Bunu yapmazsak 10 yıl sonra ‘Kıbrıslı Türkler Hiçbir Yere’ diye bir konferans yapacağız” ifadelerini kullandı.

AKEL Merkez Komitesi adına açılışta konuşan Tomazos Çelebis de, Kıbrıs Türk toplumu ile; “toplumsal varlığın devamı ve federal bir çözüm” için dayanışma belirterek, doğal kaynakların ve ortak mirasın tüm Kıbrıslıların olduğunu söyledi, “Statüko devam ettiği sürece sınırlamalar devam ettikçe Kıbrıs sorunu sürdükçe bunların aşılamayacağını” kaydetti.

Yeni müzakerelerin sonuca varması için çalışmaları gerektiğini de söyleyen Çelebis, masada herşeyin görüşüldüğünü, federasyon dışında bir şey görüşülmediğini, bu yüzden artık siyasi kararlılık gösterilmesi gerekliliğine değindi.

Çelebis, “Çıkmazlardan kurtulmak için birlikte olmalıyız, biz birlikte kurtulabilir gelecek kurabiliriz birlikte çalışmalıyız” dedi.

Konuşmaların ardından sivil toplum örgütleriyle iş birliği içinde düzenlenen “Kıbrıslı Türkler Nereye” isimli tam gün sürecek konferansa geçildi.

“Ekonomik Boyut, Sosyal Boyut ve Siyasi Boyut” ana başlıkları altında “Ekonomik Kalkınma, Yolsuzluk Algısı, Eğitim, İnsan Hakları, Federasyon, AB ve Türkiye ile ilişkiler” ve benzeri konuların tartışılacağı konferansta, akademisyenlerin, sahada çalışan profesyonellerin ve aktivistlerin sunum yapacağı panellerin ardından sonuç bildirgesini oluşturmak için 3 paralel atölye çalışması düzenlenecek.

Konferansı, Ekonomik, Sosyal ve Kültürel ve Siyasi Boyut Panelleri takip edecek. Mine Yücel, Aslı Murat ve Abdullah Korkmazhan moderatörlüğünde gerçekleşecek panellerde yer alacak konuşmacılar şu şekilde:

“Ekonomik Boyut Paneli: Prof. Dr. Fatma Güven Lisaniler, Prof. Dr. Mustafa Besim, Doç. Dr. Sertaç Sonan, Yrd. Doç. Dr. Umut Bozkurt, Hasan Sarpten.

Sosyal ve Kültürel Boyut Paneli: Şener Elcil, Kani Kanol, Sami Özuslu, Mine Yücel, Öncel Polili.

Siyasi Boyut Paneli: Prof. Dr. Niyazi Kızılyürek, Prof. Dr. Yücel Vural, Doç Dr. Ali Dayıoğlu, Derya Beyatlı, Halil Paşa.”

Konferansın sonunda bir de sonuç bildirgesi hazırlanması bekleniyor.

Bu haber 255 defa okunmuştur

:

:

:

:

DİĞER HABERLER