Federasyon cidden öldürüldü

Zihniyet hep ayni.

Zihniyet hep ayni.
Bu gidişle, değişeceği de yok.
Zihniyet adayı Helenleştirme.
AB’ne girmekle, zaten kendi deyişlerine göre ada, Enosis’leştirildi.
Bunu ben söylemiyorum.
Ya kim söylüyor ?
2004 yılında hayır denmesine rağmen. Güneyin AB’ne alınması karşısında. Zamanın Yunan Başbakanı Simitis.
“Enosis’i gerçekleştirdik “ demedi mi ?
Enosis gerçekleştirildiğine göre.
Geriye kalan, adanın kuzeyini de Helenleştirmenin yollarının aranması.
Plan ve projelerin, bu minval çerçevesinde yapılmasıdır.
Yarım asır geriye doğru gitmeme izin veriniz.
Gitmemin nedeni, yeni neslin bazı gerçekleri duyması ve kendilerine, Kıbrıs konusunda buna göre yön vermeleridir.
Bu, gençlikte çok büyük bir eksiklik olan ve tamamlanması gereken gerçek bir unsurdur.
Karşı tarafın tümünün zihniyeti. Adanın Helenleştirilmesi üzerine oluşmuş ve mümkün olmayan, olamayacak olan, köhnemiş bir zihniyet yapısıdır.
Birileri sorabilir.
“Bunu da nereden biliyorsun “diye.
Bunu sadece ben değil.
Mısır’ın sağır sultanı bile biliyor.
Mısır’daki sağır sultan biliyor. Fakat ne acı ki bizimkiler bu gerçeği görmek istemiyor.
Gerçek, gerçektir.
Ne kadar balçıkla sıvanırsa sıvansın. Ortadan kaldırılamaz.
Rum Halkı, Enosis ve EOKA ile yola çıktığında, amaç. Adanın Helenleştirilmesi ve ENOSİS’in gerçekleştirilmesi idi.
1959 ‘daki NATO ağırlıklı konferansta. Ada halklarına sorulmadan bulunan çözüm şeklini, Türk tarafı kabul etti ve içine sindirdi.
Rum tarafını temsil eden Makarios’un, halkından gelen baskılarla. Londra’da yapılmakta olan Kıbrıs konferansından, adaya dönme kararı alınca. İngiliz İntelicent kurumundan verilen sarı zarfın içindeki resimler karşısında. Konferansa katılmış ve anlaşmayı imzalamıştı.
Ada Rumlarında, kıyamet kopmuş. MAKARİOS’a müthiş bir muhalefet başlamıştı.
Nedeni de Makarios’un çizilen minval doğrultusunda hareket etmeyerek. Ada Türklerinin Kıbrıs’a ortak yapılmasıydı.
Eski Lefkoşa Hava alanından adaya geldiğinde. Protestolar karşısında, şu açıklamayı yapıp, baklayı ağzından çıkardı.
“Merak etmeyin. Kıbrıs Cumhuriyeti ENOSİS’e giden yolda bir köprü olacaktır” diyerek. Bu amaç için yola koyuldular.
Bu açıklama ile, Ortaklık Cumhuriyetinin kurulmasıyla TMT’nin lağvedilmesi düşüncesinden vaz geçilerek. Teyakkuz durumuna geçildi.
Girit’teki örnek alınarak. Bir gecede, Kıbrıs Türkünün imhasını sağlayacak, Akritas Planı uygulamaya koyuldu.
Lefkoşa’dan başlayarak adanın her yerinde Türk avcılığına başlandı. Birçok masum Türk katledildi.
TMT. Teyakkuzdan alarm vaziyetine dönüştürülerek. Nefsi müdafaa durumuna geçti.
Fonksiyonel bir federatif ortaklık olan Kıbrıs Ortaklık Cumhuriyetini üç yaşına gelmeden. Ortadan kaldırdılar ve adanın Helenleştirilmesi projelerine devam ettiler.
15 Temmuz 1974 ‘te bir deneme daha yaptılar.
Bu da Bağdat’tan değil, Ankara’dan geri döndü.
Yarım asır Federasyon görüşüldü.
Adamlar zaten federasyon olan bir yapıyı yıkıp. Helenleşme projelerinin tatbiki yönünde adım attılar ve atmaya da devam ediyorlar. Birkaç gün önce.
Güneyin ağırlıklı gazetelerinden biri olan Filelefteros Gazetesi gerçekleri dile getirerek. Analiz haberinde bu konuyu sayfalarında işledi.
“ Federasyon kağıttan kule gibi yıkılır.” Manşetini attı.
Bu cümle bana ters geldi.
Federasyon, yalnız başına yıkılmaz. 63’teki gibi birileri yıkmaz ise.
Tabii Kıbrıs görüşmelerinin, şimdiki safhasını değerlendiren bir yazı. Federasyonun mümkün olamayacağını da Rum Halkının paylaşımdan ve ortaklıktan yana olmayan zihniyetine dayandırmaktadır. Sistem olarak da federasyonlar, paylaşım ve ortaklığa dayandıkları için. Anlaşma da olsa bunun kağıttan bir kule olacağını er veya geç yıkılacağı gerçeğini dile getirmektedir.
2004 ‘ü örnek göstererek. Annan Planında iki etnik devletçiğin ve bunlar üzerinden iki etnik halkın ortak karar almaları gereken yetkilerin yer aldığı. Merkezi ortaklık olan federal hükümetten ibaret olduğunu ve bunun Rum halkı tarafından reddedildiğini, sayfalarına yazdı. Bunda ısrar edilmesi halinde, adanın iki ayrı etnik devletçiğe bölüneceğini. İki bölgeli iki toplumlu federasyonun Rum Halkı için siyasi intihar olacağını da sayfalarında belirtti.
Tek seçenek olarak da mevcut sözde Kıbrıs Cumhuriyetini devam ettirip. Savunmayı güçlendirerek güçlü ülkelerle askeri iş birlikleri yapmaları gerektiğini yazdı.
Tabii bunun sonucunda da istenilen Helenleştirmeye gitmek.
Bu yazılanlar, salt bu gazetenin zihniyeti mi ?
Yoksa, bir ortaklığı içine sindiremeyen Rum halkının zihniyeti mi ?
Bu aksi olsa idi.
İstenilen çözüm çoktan bulunmaz mıydı ?
Bir mevtayı diriltmek mümkün değilse. Federasyonu diriltmek de
mümkün olmasa gerek.

Bu haber 4329 defa okunmuştur

:

:

:

: