Hükümetin 'şerefiye vergisi' ile ilgili yasayı meclise gönderdiği şeklinde söylentiler var.
Peki nedir bu yasa?
Özetle Kuzeyde Rum malı tutanların ödeyeceği verginin yasası. Sanırım taşınmazın yüzde 15'i gibi bir rakama tekabül edecek.
Peki Rum mallarını Kuzey de cömertçe dağıtanlar ve bu mallara tapu verenler kimlerdi?
KKTC.
Yani Devlet.
Ve Devleti yönetenler.
Bu durum başından beri yanlıştı.
Yani Rum mallarına tapu vermek doğru bir uygulama olmadığı gibi uluslararası hukuka da aykırı bir adımdı.
Nitekim zaman içinde bu anlaşıldı.
Ve tazmin yolu hukuksal bir zemin oluşturdu.
Taşınmaz mal komisyonu kurularak kuzeydeki rum mallarının mülkiyet hakkı resmen tanındı. İade takas ve satın alma bunun kanıtıdır. Şimdi ise tazminat ve iade baskısının yarattığı maliyeti karşılamak gelinen aşamada elbette mümkün değil,
vergilerle bu tazminatı bütün halka ödetmek ise haksızlıktır.
Peki neden?
Çünkü Kuzey de son 40 yıldır yaratılan sürdürülmesi mümkün olmayan bu bozuk düzende Rum malları üzerinden büyük ve haksız kazançlar sağlayan bir kesim var.
Şöyle ki; Devlet hiç hakkı hukuku olmadığı halde Rum mallarını iç siyasete yönelik bir koz olarak kullandı. Söz konusu bu mallara tapu verdi,illegal bir durumu devlet eliyle meşru kıldı. Bu malları bu şekilde elde edenler bunun üzerinden ticaret yaptılar. Aldılar, sattılar, üzerine inşaatlar yaptılar.
Velhasıl paralar kazandılar, üstelik haksız yere.
Bu doğru olan bir yaklaşım değildi..
Ve süreç bunun doğru olmadığını ortaya çıkardı.
AİHM Garantör Türkiye’nin aleyhine açılan davalar ve bu davalar üzerinden verilen AİHM kararları da ortada dururken bu durumu meşru kılan hiçbir dayanak kalmamıştır.
Dolayısıyla Türkiye bu davaların bir sonucu olan tazminat ödemelerinde ciddi paralar ödemek zorunda bırakılmıştır. Fakat çok net ki şimdi artık Türkiye de bu durumdan hoşnut değildir ve bu tazminatları ödemek için kaynak bulmakta zorlanmaktadır.
İşte tam da bu nedenle Rum mallarını kullananların bu tazminatları ödemesi gerektiği fikri meydana çıkmıştır.
Dolayısıyla sorun vergi artışının ötesinde. Şerefiye Vergisi, Rum malının tazminatla Türk malı olmasından kaynaklı değer artışının vergisidir. Temel mantık da budur.. Taşınmaz Mal Komisyonu'na kaynak akışı sağlayan TC'nin yıllardan beri talebi de buydu. Hatta kaynağı kesmesinin nedeni de böyle açıklanabilir,
Tabi ki burada önemli bir mevzu ortaya çıkmıştır.
O da bu işin adaletidir.
Yani adil olmasıdır.
Şöyle ki; bu uygulama bu şekliyle hayata geçirilirse oturduğu yerde değer kazananla tırnaklarıyla ev sahibi olanı aynı statüye koyuyor... Takdir edersiniz ki bu da adil değil. Dolayısıyla bu şekilde öngörülecek bir uygulamaya muhalefet de ses vermeli, bu tasarı bu şekilde yasalaşmamalı. Zira zaten yanlış olan bir uygulama içinde adaletsizliğe , adaletsizlik ekleniyor... Malum ki Türkiye’nin bu yöndeki telkinlerine rağmen yıllardan beri gelip giden hükümetlerin hiçbiri bu vergiyi koymaya cesaret edemedi. Kafa salladı, yapmadı. Şimdi yeni hükümet büyük bir kurnazlıkla bu vergiyi 'emlak vergisinden komisyona yüzde 15 katkı' adıyla çaktırmadan uygulamaya koymaya çalışıyor.
Bu adil bir yaklaşım değildir.