Dayanaksız bir öngörü daha çöktü.

Malum İngiltere AB’den ayrıldı.

Malum İngiltere AB’den ayrıldı.
AB müktesebatı İngiltere için geçerli olmaktan çıktı. Kuzey Kıbrıs’ta bir takım çevreler bunun bir fırsat yaratabileceği görüşünden hareketle, İngiltere ile Kuzey Kıbrıs arasında yeni bir siyasi zemin oluşturulabileceğini düşünüyor.
Peki nasıl bir zemin?
Siyasi düzeyde ilişkiler, ticari anlamda işbirlikleri vs.
Bu ilk bakışta kulağa hoş gelse de aslında bütün bunların İngiltere nezdinde siyasi olarak çok da mümkün olmadığını söylememiz lazım.
Lakin buna rağmen ve de bu durumun mümkün olmayacağını bile bile bazı çevreler iç politik beklentileri de önlerine koyarak ısrarla bu tezi savunuyorlar.
Hatta daha da ileriye giderek İngiltere’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile bu temelde siyasi ilişki kurabileceğini savunuyorlar.
Peki öyle mi?
Gelin bunu İngiltere Kıbrıs Yüksek Komiseri Stephen Lillie’den dinleyelim
Ne diyor İngiltere’nin Kıbrıs Yüksek Komiseri;
“Şunu açıkça söyleyelim diyor ve ekliyor,
İngiltere Hükümeti adada BM kriterlerine uygun federal çözümü savunuyor.
AB'den çıkmamız bunu değiştirmeyecek.'
Peki kimi temsil ediyor Stephen Lillie.
İngiltereyi.
Demek ki neymiş?
İngiltere Adada federal bir çözümü hala destekliyormuş.
Dolayısıyla İngiltere AB’den ayrıldı, dolayısıyla AB’nin Kıbrıs politikasını desteklemeyecek öngörüsünün altı boş çıktı.
Nitekim İngiltere’nin Kıbrıs Yüksek Komiseri Stephen Lillie AB’den ayrılmış olmamız Kıbrıs politikamızın değiştirileceği anlamına gelmez diyor. Ve AB Kıbrıs politikasını İngiltere’nin de desteklediğine çok net olarak vurgu yapıyor.
Haliyle bu mevzuyu iç politik malzeme yaparak elinde hiçbir dayanak olmadan umut tacirliğine soyunan politikacılarımıza ve bir takım çevrelere de anlamlı bir gönderme oldu.
Dolayısıyla bu vakitten sonra umarım aynı konuyu değişik varyasyonlar da karşımıza çıkarıp siyasi kazanım elde edeceğimizi iddia etmezler.


Bu haber 561 defa okunmuştur

:

:

:

: