Acaba hangisi akıl işidir?

'Kıbrıs Rum siyasi liderliğinin geçiş kapılarına dair tek yanlı ve keyfi uygulaması hem Kıbrıslı Rumlara hem de Kıbrıslı Türklere eziyet etme sonucunu doğurdu.

'Kıbrıs Rum siyasi liderliğinin geçiş kapılarına dair tek yanlı ve keyfi uygulaması hem Kıbrıslı Rumlara hem de Kıbrıslı Türklere eziyet etme sonucunu doğurdu. Coronavirus bahanesi ile atılan adım hiç inandırıcı değildir, geçişler devam etmektedir ve aldıklarını söyledikleri tedbirler de bu adımlarının arkasında başka bir neden olduğunu göstermektedir.”
Özetle Sayın Özersay Rum liderliğinin bu yaklaşımını akıl dışı olarak niteliyor.
Bu doğru mu?
Doğru.
Alınan karar akıl dışı bir karardır.
Peki bundan bir süre önce Maraş konusunda atılan adım, ya da başlatılan operasyon akıl işi miydi?
Hayır.
O hamle de akıldan yoksundu.
Dolayısıyla şimdi nasıl ki Rum liderliğinin bu tavrını eleştiriyoruz, nasıl ki bunun doğru bir karar olmadığını savunuyoruz, Maraş konusunda başlatılan ya da öngörülen operasyonun da doğru temeller üzerine inşa edilmediğini söylemeliyiz.
Dolayısıyla nereden gelirse gelsin Kıbrıs sorunu temelinde ve doğrudan bu soruna köstek olan her adımın Kıbrıs’ın bütünlüğünü sağlayacak çabalara bir yarar sağlamayacağı çok açıktır.
Bu ve benzeri yaklaşımlar sorunun getirildiği veyahut çözüm çabalarının bir şekilde sürdüğü her ortamın altını da dinamitlemektedir.
Dolayısıyla bu duruma destek olan Kuzey ve Güneyden katkı sağlayanların gerçek maksadı mevcut düzenin sürdürülmesidir..
Nitekim Rum liderliğinin aldığı bu karardan sonra
Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türkler, Anastasiadis’in Bakanlar Kurulunun aldığı karar doğrultusunda kapanan Lokmacı Sınır Kapısında yer alan barikatları yıkarak buluştular!
Barikatlar işe yaramadı.
Peki neden?
Çünkü burada halkların kararlı duruşu söz konusu.
Ve şu çok net ki Kıbrıs’ta 40 yıl öncenin şartları ortadan kalkmıştır. Tabiatıyla bu koşulların beslediği önyargılar da birer birer yıkılıyor.


Bu haber 533 defa okunmuştur

:

:

:

: