Öncelikli sosyo-ekonomik tedbirler

COVID 19, yeni Tip Korona Virüs artık reddedilemez bir gerçek. Bir Pandemi! Küresel bir salgın, hem de öldürücü. Dünya Sağlık Örgütü dâhil herkes tedavi konusunda henüz çok aciz!

COVID 19, yeni Tip Korona Virüs artık reddedilemez bir gerçek. Bir Pandemi!
Küresel bir salgın, hem de öldürücü. Dünya Sağlık Örgütü dâhil herkes tedavi konusunda henüz çok aciz!

Ülkeler tıbbi araç gereç konusunda, personel konusunda sıkıntılı.
Ölüm sayıları kıta gezerek artıyor.

İş kayıpları ciddi gelir daralmalarına, hatta gelirlerin sıfırlanmasına kadar gidiyor.
Birçok sektör küresel olarak tamamı ile kapandı veya kapanmak üzere.

Sayısız birey ya son kuruşlarını kullanıyor ya da artı el avuç açma raddesinde.
İzliyoruz birçok ülkelerden milyarlarla dolarlık paketler sıra ile açıklanıyor.

Gelin görün ki zaten kasası tamtakır, merkez Bankası olmayan, iç dış borçlanma kapasitesi yok denecek kadar olan KKTC neler yapabilir?

Sektörleri kesinlikle korumak lazım, evet tamam
Ancak bu can pazarı Sağlık krizini biz kaç ayda atlatabileceğiz?

Biz atlatsak bile gelirlerimizin ilişkili olduğu Turizm ve Yüksek Öğrenim paydaşlarımız olan ülkelerden bize ne kadar ilgi, ne zaman yeniden başlayacak?

COVID19 sonrası çok farklı bir KKTC VE Dünya ekonomisi oluşacak.

Bu öngörüler mutlaka değerlendirilmeli ve zaten şu anda birçok sektör öngörüler yapmaktadırlar.

Tartışma gerektirmeyen gerçeklere ve KKTC’ nin durumuna özel alınması gereken sosyo-ekonomik tedbirler insan odaklı, aile odaklı, toplum odaklı önlemlerin öncelikli olmasının tek etkin amaç olması Ekonomistler arasında giderek daha da ağırlık kazanacak.

KKTC de kaynak birikimin de azami şekilde sürebilmesi için yaratıcı tedbirler düşünülmelidir.

Önlemlerden acil olarak öne çıkanlara bir göz atalım

1. Asgari ücret veya günlük gelirle çalışıp işsiz ve gelirsiz olanlar için devlet Sosyal yardım katkısı şart. 3 ay işsiz kalmaları ve diğer izlek gerekleri aranmaksızın asgari işsizlik katkıları ödenmeli. Kapanmış tüm küçük işletme sahiplerine de hane sayılarına göre asgari geçim için maddi destek verilmeli

A. İşlerini kaybeden yabancı işçilerden ve yabancı öğrencilerden ülkelerine dönebilenlerin ve dönmek isteyenlerin dönüş giderlerine öncelikle çalıştıkları kurumlar katkı koymalı. Dönemeyenlere de kurumları veya Üniversiteleri asgari sağlıklı yaşam ortamlarını yaratmaktan sorumlu olmalı.

B. Kapanmış tüm küçük işletme sahiplerine de hane sayılarına göre asgari geçim maddi destek verilmeli

C. Kayıt dışı yaşayan ve çalışanlara da bir defalık cezasız çıkış ve kriz sonrası cezasız dönüş imkânı verilmeli.

2. Kamudaki maaşların ödenmesinin ciddi kesintiye uğraması öngörülürse, belirli bir rakamdan daha yüksek gelirleri olanlara tüm maaş, emeklilik veya gelirleri göz önünde bulundurularak belli oranlarda geçici Salgın Destek Kesintisi ve veya ödeme ertelemesi yapılmalı. Hane gelirleri ve hane yaşayanların sayısı denklemleri de bu özel destek kesintisine veya ödeme ertelemesine adalet sağlanabilir.
Anlaşılacağı gibi öncelikle kişisel olarak ve aileleri ile çaresizliğe düşünenler için kullanılmalı kaynaklar.

Bu Kaynakları borçlanarak karşılaması çok da mümkün olmayan Maliye aynı zamanda kaynak toplama önlemlerinde de yaratıcı olmalıdır. Örneğin;

1. Güncel ve geçmiş vergileri, cezaları ve kamuya olan tüm ödeme yükümlülüklerini ödeme kapasitesi olanları teşvik etmek için ciddi indirimler önerilmeli. Bu indirimlerin kapsamını geliştirerek azami kaynak yaratılmaya çalışılmalı.

2. Kamunun elden çıkarması mümkün tüm varlıkları kaynağa çevirecek çalışmaları hemen başlatması.

3. Bir yıl ve sonraki vergi ve harç ödemelerinde kullanılabilecek indirimli ödeme araçları satışından yararlanılmalı.

Maliyenin, dolayısı ile kamunun işi gerçekten çok zor, bir taraftan çok ciddi geçim sıkıntısındaki insanlar, diğer taraftan yok olma tehlikesinde olan vergi mükellefi şirketler ve en kötüsü de dolaylı vergi üreten ürün ve hizmetlerin neredeyse tamamı ile durmuş olmaları.

Bu durumda Maliye Bakanlığının, hem elini hem yumruğunu masaya vurup, bütçeye girmiş dahi olsa, önceden onaylanmış dahi olsa bu krizde ve bu salgına karşı mücadelede hiç de katkısı ve gereği olmayan birçok danışman, proje, emtia ve hizmet ödemelerini durdurmalı.

Bu konuda ilgili ve farklı bakanlıklara bağlı tasarruf örnek ve önerilerini de değerlendirilmektedir.

Kimsenin bu ülkedeki sektörleri gözden çıkarmaya ne hakkı ne de öyle bir lüksü vardır. Maalesef bugüne kadarki yanlış uygulamalarda sadece kaynak tüketen bazı verimsiz sektörler ve işletmeler gözbebeği gibi ve oy torbası gibi korunurken geliştirilmesi onlarca yıl süren birçok verimli sektör de her bir başka krizde bir çırpıda yok edilerek hem özel sektörü hem de kamuyu inanılmaz ekonomik ve Sosyal sıkıntılara sokmuştur.

Korona Virüs süreci ve sonrası aynı hataların da yapılması mümkündür.
Yazımıza farklı Bakanlık ve kurumlar ile ilgili tedbir paketleri ile devam etmek üzere ara verirken bütün bu gayretin insanlarımızın sağlıklı olarak bu krizi atlatması
gereğine dikkat çeken bir de bildiri paylaşalım.

‘’Siyasiler doğru karar ile CB seçim sürecinin salgına karşı mücadelede olumsuz muhtemel etkilerini değerlendirerek seçimi ertelediler, doğru karar, tebrikler!
Acaba şimdi tüm meslek örgütleri, sivil toplum örgütleri, sendikalar ve sosyal sorumluluğu özümsemiş kurumlar; her biri acil birer karar alıp, bu süreçte birinci önceliklerinin salgına karşı mücadeleyi desteklemek ve katkı koymak olduğunu beyan ederler mi?

Bu katkı maddi de olabilir, gönüllü hizmetler de olabilir, sos yo-ekonomik de olabilir,
Toplumsal yardımlaşma da olabilir.

Düşünün, değerlendirin, karar verin ve uygulayın

CYRA
CYPRUS RESEARC ACADEMY / KIBRIS ARAŞTIRMA AKADEMİSİ ‘’


.
Bu haber 1107 defa okunmuştur

:

:

:

: