Günlerdir adeta haykırıyor duyarlı ve sorumluluk sahibi herkes.
Peki ne diyorlar?
Evinizde kalın, çok hayati bir konu olmadıkça dışarıya çıkmayın diyorlar.
Bunun gerekçelerini de anlatıyorlar.
Hekimler hakeza konunun içinde olan,bire bir bu virüsle mücadele etmeye çalışan kişiler.
Tane tane en anlaşılır şekilde anlatıyorlar kapımıza gelen COVİD 19 diye tanımlanan virüsü. Bu virüsün verebileceği zararları tek tek sıralıyırlar.
Olmuyor, olmuyor.
Fayda etmiyor.
Ülkemizde yaşayan bir kesim insan var ki hiçbir şeyden anlamıyor.
Oturuyor Bakanlar Kurulu kısmi sokağa çıkma yasağı ilan ediyor.
Kurallar belirleniyor.
Şu şu durumların haricinde sokağa çıkmak yasak diyor.
Yine anlamıyorlar.
Ve ısrarla yolda sokakta kalmayı sürdürüyorlar.
Elbette bu kurallara uymayanları tespit eden polis gerekli prosedürü uyguluyor.
Fakat dediğim gibi tespit edebildiği oranda.
Hoş iyi de yapıyor.
Olması gereken zaten bu.
Fakat bir insan düşünün harıl harıl yanan ateşin içine gözünü kırpmadan, yanacağını bile bile aptalca yürürken, etrafında, yanında bulduğu insanları da o ateşin içine atmaya yeltenen.
İşte tam da böyle bir durumla karşı karşıyayız.
Allah aşkına bunun neresini anlamıyorlar?
Ve neden anlamıyorlar?
Kimdir bu insanlar?
Neden böyle aptalca davranıyorlar?
Bu neyin cahil cesaretidir?
Kendilerini zerre kadar düşünmedikleri ortada.
Peki sorarım size kendini düşünmeyen,en yakınındaki insanları düşünmeyen bu insanlar bizleri nasıl düşünebilir?
Tabi düşünmez.
Umurlarında bile değiliz.
O halde onların anladıkları dili de yasaların izin verdiği ölçüde polis konuşacak.
Yani gereğini yapacak yargının huzuruna çıkaracak bu sorumsuz insanları.
Madem anlamıyorlar, madem kimseyi takmıyorlar, yapılan tüm uyarıları kulak arkası ediyorlar,madem toplumsal düşünme yetilerini kaybetmişler, ve madem başka başka insanlara zarar vermek pahasına ısrarla ve aptalca bu tutumlarını sürdürüyorlar o zaman hak ettikleri neyse onu alacaklar.
Kimse kusura bakmasın ama bunun başka çaresi kalmamıştır.