KKTC’de koronavirüs salgınıyla yaşanan son durumu bir raporla TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a bildiren AK Parti Kıbrıs Temsilcisi Mehmet Demirci, şu tespitlerde bulundu:
SORUN-1: Ülke genelinde ekonominin çarkları durmuş; Karpaz bölgesinde genel sokağa çıkma yasağı uygulanırken, ülke çapında kısmi sokağa çıkma yasakları uygulanmaktadır. Marketler dışında tüm işletmeler kapalı durumdadır.
ÇÖZÜM-1: KKTC genelinde salgının yaygın olmaması ve son testlerde pozitif vakalara rastlanmaması nedeniyle ekonomik faaliyetlere kademeli ve kontrollü bir şekilde izin verilmelidir. Aksi halde KKTC ekonomisi ciddi bir krizle karşı karşıya kalabilir. Böylesi bir kriz muhalefet tarafından Türkiye’nin desteklediği bir hükümetin başarısızlığı olarak yorumlanacaktır. Haliyle bu tablo Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yansıyacaktır.
DURUM-2: Türkiye vatandaşları içerisinde üniversite öğrencileri ve işçiler bu süreçte KKTC’de iki temel sorunla karşılaştılar. Okulların tatil edilmesiyle birlikte Türkiye’de olduğu gibi KKTC’de uzaktan eğitime geçti, YÖK’ün aldığı kararla birlikte Üniversitelerde Bahar döneminde uzak eğitime devam edileceği açıklandı. Özellikle okulların tatil edilmesiyle birlikte birçok üniversite öğrencisi Türkiye’ye dönüş yaptı. Fakat sürecin kısa sürede sonuçlanacağını düşünen öğrenciler ise KKTC’de kaldı. KYK yurtlarının kapanmasıyla birlikte kalan öğrencilerin büyük çoğunluğu da Türkiye’ye dönmek zorunda kaldı. Uçak seferlerinin iptal edilmesiyle Ada’dan çıkışlar deniz yoluyla sağlandı fakat Mersin Valisinin uyarıları üzerinde deniz seferleri de durduruldu.
SORUN-2: Şu an itibariyle Türkiye’ye dönmek isteyen birçok TC Vatandaşı bulunmaktadır. Bu vatandaşların içerisinde işçiler, aileler ve öğrenciler bulunmaktadır. Özellikle işçilerin durumları ciddi anlamda sıkıntılı, çünkü birçok işçi çalışma izninden ötürü sorun yaşamaktadır. Kurumlar kapalı olduğundan dolayı çalışma izinleri yenilenemeyen birçok vatandaşımız mevcuttur. Bu insanların büyük çoğunluğu gündelik yevmiye ile çalışan insanlar ve şuan itibariyle herhangi bir ödeme almaksızın evlerinde oturmaktalar. Çalışma izinleri son bulduğu için devletin sağlayacağı imkânlardan da istifade edemeyeceklerdir. Yaşanan bir diğer önemli sorun ise burada kalan insanların özellikle gıda ihtiyaçlarının sağlanması. Elçiliğimize başvuru yapanlara gıda destekleri sağlanıyor fakat verilen gıdalar 4-5 günlük süre içerisinde tükeniyor. Burada kalan öğrenciler içerisinde uluslararası öğrencilerde mevcut ve yaşam standartları çok daha kötüdür. Özellikle Afrika Bölgesi, Pakistan, Bangladeş gibi ülkelerden gelen öğrencilerin durumları ne yazık ki açlık derecesine ulaşıyor. Gıda kolileri ve diğer sağlık ekipmanlarının adil bir şekilde dağıtılması konusunda da ciddi sorunlar yaşanıyor. KKTC Devlet kurumları arasında ciddi bir koordinasyon eksikliği söz konusudur. Bu eksiklik beraberinde çok daha büyük sorunları getiriyor. KKTC hükümeti yardım sürecini sağlıklı bir şekilde yürütebilecek bir altyapıya sahip olmadığı gibi, yardımlar da partizanlık ön plana çıktı.
ÇÖZÜM-2: KKTC’de salgının etkisi bitmek üzeredir. Öğrencilerin ve işçilerin bu nedenle adada kalması sıhhat açısından uygun olacağı kanaatindeyim. Öğrencilere zaten gerekli yardımlar ulaştırılıyor. Asıl sorun işçiler. İşçilerin temel problemi oturdukları evlerin kiralarıdır. Bu insanlara kira desteği sağlanabilirse, bu sorun büyük ölçüde aşılmış olacaktır. AK Parti KKTC Temsilciliği ile KKTC Kızılay Derneği bu süreçte yakın bir işbirliği içerisindedir. Şayet KKTC Kızılay’ına gerekli maddi ve nakdi destekler aktarabilirse, söz konusu yardıma muhtaç kişilere daha hızlı ve kolay bir şekilde ulaşılabilir. Zira KKTC Hükümeti önceliği kendi vatandaşlarına vermektedir.
KKTC Kızılay’ı bu gıda yardımlarını organize eden baş aktör kurumlardan biridir. KKTC Kızılay’ının, Türk Kızılay’ı tarafından ciddi anlamda desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Süreç başından itibaren Türk Kızılay’ı tarafından KKTC Kızılay’ına sadece 500 gıda kolisi gönderildi. Bunların yanında 2800 adet N-149 maske, 288 adet koruyucu gözlük, 290 adet tulum, 30.000 adet cerrahi maske, 30.000 adet eldiven gönderildi. Gönderilen bu malzemelerin büyük çoğunluğu da devlet kurumlarına (Sağlık Bakanlığı, Polis Genel Müdürlüğü, Belediyeler, Cezaevleri) dağıtıldı. Türk Kızılay’ı bu süreçte ne kadar aktif olursa o kadar yardıma muhtaç insana ulaşılır.
GÜNDEM DIŞI ÖNERİ: Son olarak Maraş konusuna değinmek istiyorum. Edindiğimiz bilgilere göre Kapalı Maraş’ta atıl duran bir hastane binası, poliklinikler ve üniversite binaları bulunmaktadır. Pandemi kapsamında buradaki binalar hızlı bir restorasyonun ardından sağlık hizmeti vermek üzere açılabilir. Hastanenin kapsamının sadece Türklere değil aynı zamanda Rumlara yönelik olduğu ilan edilerek diplomatik sahada Türkiye’nin eli güçlü kılınabilir.