Karikatüre kelepçe vurulmaz..

COVİD-19 ile birlikte ülkemizde aklın kaybolduğu hırsın, nefretin, kinin, ırkçılığın, husumetin öne çıktığı günlerden geçiyoruz.

COVİD-19 ile birlikte ülkemizde aklın kaybolduğu hırsın, nefretin, kinin, ırkçılığın, husumetin öne çıktığı günlerden geçiyoruz.Onca sıkıntının içinde insanlara nefret kusan bir anlayışla maalesef karşı karşıyayız. Oysa bugün evlerine ekmek götürmenin derdinde olan insanlar var, çaresiz kalan insanlar. İçinde bulunduğumuz süreçte özel sektörde insanlar işsiz kalıyorlar,işlerini kaybediyorlar, basın sektörü yarı yarıya kapanırken, kamu maaşlarından kesinti yapıldı, kamu aksadı, mahkemeler tıkandı, yargı sıkıntılı, esnaf çaresiz dükkanlar, daireler nasıl açılacak, nasıl normale dönecek diye toplumsal bir kaygı hepimizde hakimken . KKTC Başbakanı Ersin Tatar mizah temalı karikatürü polise şikayet etmekle uğraşıyor.
üstüne de şöyle bir izah getiriyor ve diyor ki:
“Senih Çavuşoğlu'nu polise ben şikayet ettim, beni deli ilan etmeye hakkı yok'
Bu nasıl bir anlayıştır gerçekten anlamakta zorlanıyorum ben artık.
Karikatüre dava açmakla meşgul bir Başbakan..
Çok üzgünüm ama İfade özgürlüğü konusunda geldiğimiz nokta maalesef bu...
Böyle bir durumda hepimiz kaygı duymalıyız.
Endişelenmeliyiz ve çok düşünmeliyiz getirildiğimiz bu noktaya.
Oysa karikatür bir sanattır.
Düşüncenin bir ifade şeklidir.
Güldürür, düşündürür.
Ben Sayın Başbakanın yerinde olsaydım önce kahkahalarla güler, sonra üzerime düşen payı alırdım. Senih Hocamı da bizzat arar kendisine teşekkür ederdim bana düşünme fırsatı verdiği için.
Fakat Sayın Başbakan gereksizce bunu polisle çözmeyi düşünmüş.
Şikayetçi olmuş.
İfade aldırmış.
Belli ki bunu emsal olarak kullanıp mesaj da vermeye niyetli kendisi.
Açıkça bundan sonra herkes dikkatli olsun kimsenin gözünün yaşına bakmam demeye getirdi.
Hoşgörüyü öldürdü, sanatı siyasallaştırdı..
Düşünce özgürlüğüne kelepçe vurdu.
Bu ülkede ne zamandan beri sanat ve eleştiri suç oldu?
Bu neyin öfkesidir?
Neyin kinidir?
Neyin kızgınlığıdır?
Karikatürü tehdit gören, mizahı küfür addeden bu sığ anlayışı bırakın ülkemin Başbakanına, bu topraklarda yaşayan hiç kimseye yakıştırmam.
Öyle umut ediyorum ki Sayın Başbakan bu korkunç hatadan döner ve bu konuyu aklı selim ve sağduyuyla öfkeye kapılmadan yeniden düşünür ve değerlendirir.

Bu haber 1201 defa okunmuştur

:

:

:

: