Korona virüs salgınında pozitif vaka görülmeyen 9 günü geride bırakan ülkemizde normal hayata geçiş, bu haftanın ilk gündemi olacak.

Hükümetin bu konuda elbet bir planı var. Bu plan bu hafta Bakanlar Kurulu’nda son şekli verildikten sonra kamuoyuna açıklanacak.

Ülkemize gelmeden, dünyada ne oluyor? Biraz ona bakalım…

Almanya geçtiğimiz günlerde bazı işletmelerin tekrar açılmasına karar verirken, Danimarka'da da okullarda eğitim yeniden başladı.

Avrupa'da en fazla can kaybının görüldüğü ülke olan İtalya'da bazı yerlerde kitapçı, çamaşırhane, kırtasiye ve çocuk kıyafeti satan dükkanlar yeniden açıldı.

ABD'de Başkan Donald Trump, normalleşmeye geçişle ilgili üç aşamalı bir plan açıkladı ve bunun uygulamasıyla ilgili kararları eyalet valilerine bıraktı.

Çin, koronavirüsün ortaya çıktığı Vuhan'daki kısıtlamaları 76 gün sonra hafifletmeye başladı. Çin'in kısıtlamaları hafifletmesinde, yeni vaka sayısının sıfıra yaklaşması etkili oldu.

Türkiye'de ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 Mayıs'ta başlayacak olan Ramazan Bayramı'nın ardından normalleşme sürecinin başlatılacağını açıkladı.
Peki komşumuz Güney’de son durum ne?

Rum kesiminde gündelik hayatın normalleşmesi için gerekli olan bazı kriterlerin gerçekleşmesi durumunda kısıtlamaların aşamalı olarak kaldırılması gündeme geldi. Son kararın 29 Nisan’da verileceği duyuruldu. İlk aşamada küçük işletme ve fabrikaların açılması gündemde. Bu ilk açılımın ardından Mayıs ayı içerisinde kuaförler, berberler ve spor salonlarının, sosyal mesafe ve hijyen kuralları temelinde yeniden açılmaları öngörülürken; alışveriş merkezleri, oteller, eğlence yerleri ve restoranların ise dördüncü aşamada ve haziran ayı içerisinde faaliyete geçmeleri düşünülüyor.
Peki ya biz?

İlk aşamada açılacağı söylenen inşaatlar ya da paket servisten gereken verim alınabilecek mi? Daha doğrusu bu sektörlere yönelik bir tüketici ortada kaldı mı?
Çünkü paket servislerin tüketicisi olan yabancı iş gücü ya da üniversite öğrencilerinin şu an büyük bölümü, adamızda bulunmuyor.

Diğer yandan açılacağı ifade edilen inşaat sektöründe şu an bir alıcı olmadığı da ortadadır.

Turizm sektörü derseniz, havayollarının şu anki durumuyla zaten bir açılmadan söz edilmez. “İç turizme açarız” sözleri ise gerçekçi bir yaklaşım taşımamaktadır. Çünkü ülkedeki turizm tesisleri iç turizme göre yapılanmamıştır. Bu oteller, iç turizmin harcama kapasitesiyle ayakta duramaz.

Peki bilim insanları normal hayata geçişle ilgili ne düşünüyor?

Dünya Sağlık Örgütü de normale dönüşün kademeli olması gerektiğini vurguluyor. Mevcut sosyal mesafe düzenlemelerinin öngörülebilir bir geleceğe kadar devam etmesi gerektiği uyarısı yapıyor.

İngiltere Sağlık Direktörü Prof. Dr. Chris Whitty, yakın bir zamanda hayatın aniden normale dönmesini beklemenin 'kesinlikle gerçekçi' olmadığını ve bu yılın sonuna kadar bazı uygulamaların yürürlükte kalacağını söyledi.

Bu uyarıların temelinde, sosyal mesafe ve sokağa çıkma kısıtlamalarının bir anda kaldırılması halinde salgının daha da kötüleşebileceği kaygıları yatıyor.

Bilim insanları, sosyal mesafeyi bir kişinin gün içerisinde temasta olduğu kişi sayısının normal bir dönemdeki ortalamanın yüzde 75 azaltılması olarak tanımlıyor.
Sözü özü, “normal hayata geçeceğiz” derken sözünü ettiğimiz hayatın salgından önceki hayat olmadığını çok iyi anlamamız gerek. Önümüzdeki hayat, çok başka ve daha zor bir hayat olacak. Bizden söylemesi…