Küresel domino etkisi..

Fitch: Benzersiz küresel resesyon geliyor 2020'de dünyada GSYH'nin %3,9 düşmesini bekliyoruz. öngörüsünü ortaya koyuyor.

Fitch: Benzersiz küresel resesyon geliyor 2020'de dünyada GSYH'nin %3,9 düşmesini bekliyoruz. öngörüsünü ortaya koyuyor.
IMF İcra Kurulu, KOVİD-19 salgınının global finansal sistemde ağır bozulmaya yol açtığı, birçok gelişmekte olan piyasanın ve kalkınmakta olan ülkenin likidite eksikliği, kıtlığı ile karşı karşıya olduğu ortamda, yeni bir kısa vadeli likidite hattı oluşturulmasına onay vermiş.
Yeni hattın amacı, likiditeye ilişkin sıkıntıların daha derin krizlere dönüşmesi ve diğer ülkelere bulaşma göstermesi riskini minimize etmek olacak. Bu tabi ki 7 yıllık süre için oluşturuldu. Kurul gerektiği takdirde bu süreyi uzatılabilecek. Sonuçları 2022'de gözden geçirilecek
En basit anlatımıyla bütün bunlar global ölçekte ekonomik daralmaların yaşanacağının aslında birer göstergesi.
Ve dikkat ederseniz böylesi benzersiz bir küresel olumsuzluk ele alınırken yapılan çalışmalar bir ile on yıl arasında planlanmaktadır.
Yani kısa,orta ve uzun vadede planlanmaktadır..
Şimdi buradan hareketle küresel krizin domino etkisi haliyel ekonomileri kırılgan olan ve/veyahut dış ticaret açığı büyük olan ya da doğrudan bağımlı olan, kendi kendine yetmeyen ülkeler bu krizden en çok etkilenecek olanlardır.
Dolayısıyla biz burada bağımlı ekonomi veyahut kendi kendine yeterli olmayan ekonomik yapı ile tecrit edilmiş ve uluslararası meşruiyeti olmayan bir yapı olarak bu süreçten en çok etkilenenler arasında olacağız..
Bu bugünkü mevcut yapı içinde kaçınılmaz görünüyor.
Peki ne yapabiliriz?
En azından elimizdeki kaynakları doğru kullanabiliriz.
Yerli üretime daha çok ilgi gösterebiliriz.
Tarım ve endüstriyel alanlarda planlı ve sürdürülebilir üretimi destekleyebiliriz.
Bu süreçte kademeli olarak dışa bağımlılığı en aza indirgeyecek atılımları hayata geçirebiliriz.
Turizm ve Yükseköğretim üzerine kurduğumuz ve bu iki sektörün dolaylı olarak bağlantılı olduğu diğer hizmet sektörlerini de içine alan ve devletin kısa,orta uzun vadede destekleyeceği ekonomik korumacılığın öne çıkarılması sağlanabilir.
Zira öyle anlaşılıyor ki yakın bir gelecekte her iki sektörün de ve bu iki sektöre bağlı hizmet sektörlerinin de dışa bağlı faaliyetlerini sürdürmeleri pek mümkün görünmüyor. O halde Devlet bu anlamda Turizm ve Yükseköğretimi destekleyecek planlamalar yapmalıdır.
İnşaat sektöründe atıl durumda olan ve hukuki sorunu bulunan inşaatların tespiti ve yeniden ekonomiye kazandırılmaları konusunda adımlar atılabilir.
Kamu harcamaları gerçek anlamda disiplin altına alınabilir, siyasi iradeye bağlı yapılan kamu dışı atamalar iptal edilebilir ve haliyle bu atamaların Devlete bindirdiği mali yük ortadan kaldırılabilir.
Bütün bunlar yapılırken KKTC Maliyesinin önümüzdeki 5 yıl içinde ihtiyacı olacak finansal kaynak için de gerek Türkiye nezdinde,gerekse AB içinde arayışlar diplomatik olarak sürdürülebilir..
Herkesin bildiği ve gördüğü üzere Kuzey Kıbrıs’ta hatırı sayılır bir de kayıp ekonomi vardır.
Bu kayıp ekonomiyi ortaya çıkaracak olan mekanizmanın hiç vakit kaybetmeden oluşturulması gerekmektedir..
Kimse kusura bakmasın ama bu ülkede ciddi boyutta bir kara para sirkülasyonu olduğu da sır olmaktan çıkmıştır. Bizim ülkemizde ortada vergilendirilmemiş milyon dolarla örtüşen servetler vardır.Çanta çanta paralar gelip gitmektedir bu ülkeye. Dolayısıyla haksız yere sağlanan bu kazançları denetleyecek cesur kurumlar yaratmalıdır Devlet.



Bu haber 1431 defa okunmuştur

:

:

:

: