HAYDİ GÜLÜMSE

Sabahın serinliğinde rengarenk çiçeklere “ Günaydın” demek için çıkıyorum, bahçeye...

Sabahın serinliğinde rengarenk çiçeklere “ Günaydın” demek için çıkıyorum, bahçeye...

Hepsi pek mutlu...
Birkaç erkenci arı 🐝 🐝 🐝 iş başında...

Derken pıtır pıtır dökülüveriyor birkaç damla... Eminim çiçekler sevinçle el çırpıyor şimdi... Teşekkür ediyorlar küçük buluta...

Bazı günler, içiniz sıkılır...
Yüreğiniz daralır hani...
Dudaklarınız titrer de ağlamamak İçin ısırırsınız onları...
Kendinizi zor tutarsınız...

Bence tutmayın.
Kimseler yokken yanınızda, bırakın aksınlar...

Sadece BİRKAÇ DAMLA...
Yüreğiniz ferahlayacak...
İç sıkıntınız azalacak....

Güneşin önündeki bulut gidince nasıl parlıyorsa her şey, gözünüzdeki İNCİ taneleri de dökülünce yüreğinize kocaman HUZUR yerleşecek...

Haydi GÜLÜMSE...

BU SABAH

Güneşin kepçesinden
Bir ışık içiyorum.
Yollara düşüyorum sonra...

Yitirilmiş zamanları arıyorum
Kör kuyularda...

Derken bir kuş
Gagasında baharın tohumunu ekiyor gözlerime.....
Ayşe TURAL

SEVMEK BİRAZ “SEN” OLABİLMEKTİR

Kendini arayıp bulmaktır biraz... Biraz da sevmeye büyümektir...

Büyüdükçe değer bilmek, karşımızdakini anlamaktır sanki...

Hatta düğümleri çözmek, biraz SEN olabilmektir...


ACILARIMIZA ÇİÇEK AÇTIRALIM

Gel
Seninle acılarımıza çiçek açtıralım...
Bölelim,bölüşelim.
Sevda çilesinin
Bir ucundan sen tut
Öteki ucundan ben...
Ama sevda bu...
Açtıkça dolaşacak
Yürek karıştıracak
Gözyaşı döktürecek
Bir deli sevda ki
KÖK söktürecek.......
Ayşe TURAL

YAŞAMIN SICAKLIĞIYLA…

Yaşam, yaşamaktan gelen bir sözcük… Yaşamanın tamamı, bütünü, süreci… Ne hoştur ki, bir nefes alışımız, bir yudum su içişimiz, bir anlık yastığa düşen başımız… Yaşamın bir parçasıdır. Bir göz göze geliş, sıcacık bir el tutuş, bir gülümseyiş de odur…

Bir güzellik, bir büyü taşır sanki… Uzunluğu, kısalığı yaşadıklarımızla ölçülür; bazen de duygularımızla…

Her ne varsa iyiden, güzelden yana onu davet edelim bu zaman dilimine… Hep iyiliklere ve güzelliklere kapı açalım… Açalım ki, dünyamız da güzelleşsin…

Ada'm

önce
bakışlarının köprüsünde yürümek
sesine tutunmak isterim...

sonra
hayata dokunmak
seninle bir ada olmak isterim...

uzak bakışlardan öte
sıcacık/ güvenli/ sessiz bir ada(m) ...
Ayşe TURAL

AŞKA NEDEN GEÇ KALIRIZ ?

Aşka, gündelik düşünceler yüzünden, oyalandığımız için GEÇ kalırız...

Aşkı, SUDAN bahaneler bulduğumuz için kaçırırız...

Aşkı, günübirlik ilişkiler fazla EMEK istemediği için, onlara tercih ederiz...

Aşkın içine ÇIKAR ilişkilerini sokarız...

En önemlisi de başkalarının aşkımıza BURNUNU SOKMASINA izin verdiğimiz için kaçırırız...

Ne yazık ki:
AŞKI, sadece AŞK için yaşamayı beceremediğimiz için AŞKA GEÇ KALIRIZ...

KANATLARIM UZAKLARA

sağanak yağmurlardan
nasibini almadan
aşkı yakalayabilmek adına
kaybedişler nedendir bilinmez...

oldum olası
hesaplı kitaplı aşkların kadını
olamadım gitti
nefes almayan aşklarda yokum ben...

özgürdür aşk güvercini
güneşsiz gökyüzlerinde uçamaz
suyun tadı su değilse
şeker erimiyorsa dilinde...

uç yüreğim uç
kaç yüreğim kaç
renksiz gökkuşaklarında
barınamam...

Ayşe TURAL

KENDİNİZLE NE KADAR BAŞ BAŞA KALIYORSUNUZ?

Bilmem...
Günün hayhuyundan kendinizi kurtarıp da bir köşeye çekildiğinizde elbette. Elinizde bir kitapla baş başa kaldığınızda yahut yorulan ayaklarınızı dinlendirmek adına uzanıverdiğinizde belki...

Gülümsediğinizi görür gibiyim... Yaşamın baş döndüren hızı, bizi öylesine içine çekip sarmalına alıyor ki!
Kurtulmak ne mümkün!

Yine de bunu yapabildiğinizde, yorulan bedeninize inat beyniniz harika çalışıyor. İçinizin labirentlerinde delice bir koşu başlıyor.
Biliyorsunuz onlar AYNALARLA kaplı bir koşu yolu...

Size, sizi ve yaşadıklarınızı dev aynalarda gösteriyor. Gözlerinizi kapatsanız da bir başka dönemeçte karşınıza çıkıveriyorlar...

Kaçmayın...
Yüzleşin...
Hatta öyle ki ikinci ya da üçüncü gözle bakarsanız size iyi geliyor.

Kendinizi suçlamak yerine hatalarınızla yüzleşirseniz İYİ İNSAN oluyorsunuz.

YÜZLEŞME
Önünüze yeni ufuklar seriyor.
Hedefler gösteriyor.
Haydi koş!
YAPABİLİRSİN, diyor...

ŞİMDİ...
HEMEN...
KALK...

Şöyle doğan güneşe karşı kollarını aç ve gerin...
Bekle beni HAYAT!
BEN GELİYORUM de...

Tüm sevginle YAŞAMA BARIŞ KAT...

YANIŞ

gün ağaca değdi
GÜL yandı...

gül yaprağa değdi
SU yandı...

AŞK göze değdi
TEN yandı...

el toprağa değdi
TİN yandı...

Ayşe TURAL

KISKANÇLIĞI SOYUNMAK
HUZURU GİYİNMEK

Yaşamımın hiçbir evresinde bazı sözcükleri sevmedim: Kin, nefret, hırs, kıskançlık...

Bana yaz ortasında kışı hatırlatırlar ve ruhum üşür...

Yaşam yolculuğumuzda istemesek de; bu duyguları taşıyanlarla mutlaka karşılaşırız...

Dozu aşırı olmamak kaydıyla aşkta kıskançlığa varım... Ben de kıskanırım.

Ancak sosyal ortamda, özellikle iş ortamındaki bitip tükenmeyen kıskançlıkların ÖZGÜVEN eksikliğinden kaynaklandığını ve ne başa bela bir şey olduğunu çok iyi bilirim...

Yaptığınız işten tutun da; başarılarınız, giyim kuşamınız, konuşmanız, davranışlarınız onlara batar.

Oysa en doğrusu, kişinin kendisiyle yarışmasıdır...

Kıskanmak yerine ' Ben ne yapabilirim?' Sorusuna yanıtlar arayıp kendisini değiştirmesidir...

KISKANÇLIĞI soyunup alçakgönüllülüğü ve HUZURu giyinebilirsiniz...

Eğer isterseniz


SEBEBİ VAR

ben seni seviyorsam
düşünüyorsam
özlüyorsam
bunun bir sebebi var...

ay ışıklım
düşünce sarmaşığım
ruhumu erguvana boyuyor
bakışların...

Ayşe TURAL

SAĞLIK, HUZUR ve MUTLU HAFTALAR DİLİYORUM...
Bu haber 6550 defa okunmuştur

:

:

:

: