Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Danışma Kurulu “Yoksulluğun Artmasını Engellemek için Kamu Gelirlerinin Yeniden Yapılandırılması” ile ilgili bir rapor hazırladı ve hükümete iletti
Raporda, ülkede gerekli ekonomik tedbirlerin alınmaması ve ekonomik daralmanın yüzde 40 olarak gerçekleşmesi durumunda yoksulluk sınırı altında 52 bin 500 olan vatandaş sayısının, iyimser senaryoda 96 bin 250’ye, kötümser senaryoda ise 148 bin 750’ye yükseleceğine işaret edildi
Raporda, “iyimser senaryoda” ortaya çıkan durumun dahi toplumsal açıdan bakıldığında kabul edilebilir olmaktan çok uzak olduğu belirtilerek, bu sıkıntıların çok fazla büyümeden kontrol altına alınabilmesi için gereken önlemlerin vakit geçirmeden alınması gerektiği ifade edildi.
Bu araştırma yapılırken DPÖ’nün 2015 hanehalkı bütçe araştırması sonuçları esas alınmış.. Çalışmada, Devlet Planlama Örgütü’nün verileri ile Dünya Bankası’nın Şubat ayında yayınladığı KKTC Ekonomisi Makroekonomik İzleme Raporu’ndaki sektörlerin katkıları esas alınarak yapılan ekonomik büyüme hesaplaması temel alındı. Ekonomik büyümeye sektörlerin katkısı esas alınarak yapılan çalışmada, Covid-19 salgını sonrası dönemde KKTC ekonomisinde %20 ile %40 daralma olabileceği hesaplandı. Çalışmada kullanılan nüfus hesaplamasında ise İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars’ın, 1 Ekim 2019 tarihinde, son olarak 2011 yılında yapılan nüfus sayımı oranı ve ölüm-doğum oranlarını karşılaştırıp Bakanlık olarak vardıkları sonuca göre 'vatandaş' olan kişilerin nüfusunun 350 bin olduğunu açıklaması esas alındı.
Ortaya çıkan tablo çok önemli bir gösterge elbette, kullanılan yöntemlerde doğru yöntemler
Lakin ülkemizin en büyük sıkıntısı olan istatistiki bilgi eksikliği veyahut gerekli veri eksikliği maalesef yapılan her araştırmada eksikler bırakabiliyor.
Bu neye benzer?
Şöyle düşünelim bir yemek yapacaksınız, o yemek için gereken malzemeler taze değil. Elinizde de başka malzeme yok ve onları kullanmak zorundasınız.
Haliyle taze olmayan o malzemeleri kullanarak yemeği yaparsınız.
Sonuç idare eder, ya da yeteri kadar tatminkar değil.
Velhasıl iyi bir yemek ortaya çıkartamadınız.
Bu da böyle.
2015 yılının DPÖ verileri ile yapılmış bu çalışma. Eldeki tek güncel veri o.
Aradan 5 yıl geçmiş.
Bu çalışmada nüfus oranı da 2011 de yapılan sayım esas alınıyor.
Aradan 9 yıl geçmiş.
Böyle bir veri yetersizliğinde doğru bir çalışma ortaya çıkarabilir misiniz?
Elbette hayır.
Çünkü hiçbir veri güncel değerlerde değil ve tabiatıyla doğru da değil.
Elde olan veyahut resmi kurumlarca sunulan veriler tahlili ile ancak ortaya çıkarabileceğiniz kadar sağlıklı yapabilirsiniz böyle bir çalışmayı.
Dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Kurulu da mecburen eldeki veriler ve değerler üzerinden doğru yöntemler kullanarak yapabildiğinin en iyisini yapmıştır.
Ki bu çalışmanın ortaya çıkmasını sağlayan veriler bugüne güncellenmiş değil.
Demem o ki çok daha vahim bir tabloyla da karşı karşıya kalabiliriz pratikte.
Zira yıl 2020 ve hanehalkı bütçe araştırması sonuçları güncel değil. Yıl 2020 bizim esas aldığımız nüfus sayımı 2011. Aradan 9 yıl geçmiş, haliyle bu da bugünkü nüfusu yansıtmıyor..