Bu işin üstesinden nasıl geleceğiz?

Yeniden normalleşme sürecine girilirken, ki artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağının hepimiz farkındayız, fakat maalesef buna rağmen sanki hiçbir şey olmamış gibi, hiçbir şey yaşanmamış gibi, COVİD-19 virüsünden mütevellit hiç insanlar ölmemiş gibi sorumsuzca bencilce yaşamaya çalışan bir kesimin olduğunu da üzülerek görüyoruz.

Yeniden normalleşme sürecine girilirken, ki artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağının hepimiz farkındayız, fakat maalesef buna rağmen sanki hiçbir şey olmamış gibi, hiçbir şey yaşanmamış gibi, COVİD-19 virüsünden mütevellit hiç insanlar ölmemiş gibi sorumsuzca bencilce yaşamaya çalışan bir kesimin olduğunu da üzülerek görüyoruz.
Günlük yaşantılarımızı evimizin dışında sürdürürken maske takmanın bir zorunluluk haline geldiği Bakanlar Kurulu kararı ile belirlendiği halde bu zorunluluğu göz ardı edenler maalesef azınlıkta değil.
Sosyal mesafe kurallarını görmezden gelenler de öyle.
Bu nasıl bir sorumsuzluktur inanın ben anlamakta zorlanıyorum.
Kısmi sokağa çıkma yasağının bitişi aşamalı bir süreçtir.
Bu süreci ileriye taşıyabilmek için belirlenen kurallara hep birlikte uymak durumundayız. Bu lütfen uyun değil, bu bir toplumsal zorunluluktur.
Bu hepimizin sağlığı ile doğrudan alakalıdır.
Fakat belli ki bunu idrak edemeyen bir topluluk var.
Ki hala yollarda, sokaklarda maskesiz yan yana üç/beş kişi gezebiliyor,altı/yedi hatta bazen sekiz/on kişi bir araya gelip yan yana maskesiz oturabiliyor, ve maskesiz birbirlerine sarılıp kafa kafaya temas edebiliyor..
Geçen gün marketteyim, içeri maskesiz 50 yaşlarında bir kişi daldı, markette çalışan hanımefendi ona maskeniz yok mu diye sordu. Yok abla bir sigara alıp çıkacağım dedi..
Haliyle konuya müdahil oldum ve beyefendi dedim bu yasal bir zorunluluk.
Maske takmak zorundasınız, he he takarız dedi ve marketten ayrıldı.
Marketçiye döndüm ve böyle durumlarla sık sık karşılaşıyor musunuz diye sordum.
Maalesef çok dedi.
Sonra yola çıktım, ve hiç abartmıyorum yolda rastgele 10 kişi üzerinde gözlem yapmaya çalıştım. 10 kişiden 4’ü maske takıyordu..
Yani 6 kişi maskesiz rahatça hiçbir kaygı taşımadan yolda yürümeye devam ediyordu.
Peki nasıl olacak bu iş?
Herkesin başına bir polis dikemeyeceğimize göre, biz bu virüsle böylesi sorumsuz bir anlayışın hakim olduğu ülkemizde nasıl korunacağız?Çocuklarımızı,ailelerimizi nasıl koruyacağız?
Açıkçası bu bana pek mümkün gib gelmedi.
O halde bu noktada devlet otoritesini daha çok hissettirmelidir.
Bu bir şaka değildir, bu insanların kişisel insiyatifine bırakılacak bir konu da değildir.
Bu her şeyden önce toplumsal bir sorumluluktur.
Maske takmak ise yasal bir zorunluluktur.
Her bir kişi bilecek ki evinden dışarıya adım attığı anda maskesi yüzünde olacak.
Maske takmayan kişiler de bilecek ki bunun cezai bir yaptırımı olacak.
Ve devlet de bunu ciddiyetle denetleyecek bir durumda gelecek.
Ha polis sayımız yetersizdir, şudur budur.
O zaman askerden yardım isteyeceksiniz.
Asker bu anlamda polise yardımcı olabilir.
Bu ciddi bir konudur, ve kişisel tercihe bağlı değildir.
O halde burada devlet bu düzeni sağlamakla yükümlüdür.
Ben kendi sorumluluğumu önce kendim,ailem ve toplum için yerine getiriyor isem , sokaktaki insandan da bunu beklerim.
Bu ister benim yurttaşım olsun,ister olmasın.
Hiç fark etmez.
Benim ülkemde yaşayan her bir kişi ülkemin kural ve değerleri ile yaşamak zorundadır ve nokta..
Bu tartışmaya açık bir konu da değildir..
Bu haber 1429 defa okunmuştur

:

:

:

: