Bugün, tedricen normal hayat için düğmeye basıldı.
Ülkedeki durum nazarı itibara alınarak bu karar verildi.
Karara etkili olan, yapılan testlerde pozitif vakalara rastlanmaması.
Bunun, ileride Pozitife döneceğinin garantisini hiç kimse veremez.
Normalizasyona tedricen geçmek için, gerekli önlemler alındı mı ?
Özel sektörün büyük bir kısmı, geçen hafta açıldı.
Bugün de kamu sektörü hizmet vermeye başlayacak.
Yaz mesaisine girilmesi nedeni ile zamanda, nispeten de olsa bir kısıtlama olacak.
Bu hem avantaj, hem de dezavantaj oluşturacak.
Dezavantaj, yığılmaların olma ihtimali. Yoğunluğun oluşma tehlikesi.
Bizde, metre kareye göre kamu görevlileri, kamudaki odalara yerleştirilmedi.
Daracık odalarda, 3-4 personel var.
Bu odalarda hizmet alacak vatandaşlar.
Maske de taksa. Eldiven de giyse nafile.
Avantaj ise, hizmet verme süresinin azlığı.
Durum, özel sektörde pek değişik değil. Onlarda da durum ayni.
Küçücük dükkanlarda, sosyal mesafeyi nasıl sağlayacaksınız.
Gerek kamuda, gerekse de özel sektörde. Randevu sistemi düşünüldü mü ?
Yöneticiler, sosyal mesafeyi, kamu ve özel sektörde. Vatandaşın bina dışında kuyruklar oluşturarak sıra beklemelerini ve iş yapmalarını bir yöntem olarak düşünüyorlarsa. Bu geçici olabilir.
Uzun edimli olarak bu yöntem uygulanamaz.
Sıcakların artması ile yaz mevsimi gelmiş vaziyette.
Zaten bugün yaz mesaisine de geçiyoruz.
+40 derecede sıcağın altında vatandaş sokakta bekletilebilir mi ?
Bu özel sektörün hiç işine gelmez. Müşteri kaybı olur.
Devlet sektöründe ise, her daireye bu yöntemi uygulamak için, birer polis dikmek gerekecek. Çünkü vatandaş bu şartlarda sokakta zor bekler. İçeri dalmak isteyecektir.
Bu konu, vatandaşlar tarafından büyük eleştirilere tabi olan bir uygulama.
Yönetim, ivedi olarak bu konuya çare üretmeli.
Dünyada ve bizde, Korona virüsüne bakıldığında.
Şimdilik çok şükür. Hükümetin özverili çalışması ve vatandaşın duyarlılığı sayesinde. Yağdan kıl çeker misali, ciddi can kayıpları vermeden iş bu aşamaya geldi.
Bu aşamaya gelişinde, güneyin ve de batının büyük payını unutmayalım. Kuzeyi izole etmekle. Güneyde olan felaketin ülkemizde yaşanmasına engel oldular.
Bu aşamaya gelmesi ile de her şey bitmiş değil.
Tehlike hala kapıda.
Unutmayalım ki, tüm dünyada halen insanlar Virüs nedeni ile patır kütür öbür dünyaya göçmektedirler.
Birçok ülkede, hastaneler ve araç gereç çok yetersiz kaldığından. Canlı canlı hastaların fişleri çekilmekte, hayatlarına son verilmektedir.
Nedeni de, salgın hastalık hastanelerinin zamanında oluşturulmaması.
Bizde, şimdilik buna pek ihtiyaç duyulmadı.
İlerde ihtiyaç duyulmayacağını, hiç kimse garanti edemez.
Bu kulağımıza küpe olsun.
Salgın hastalık. Dünyada ne kadar önlem alırsanız alın. Bir gün karşınıza çıkar ve afallarsınız.
Bugün ekonomi ile ilgili de düğmeye basılmış sayılır.
Virüse karşı mücadelenin yanında. Ekonomiyi eski hale getirmek için planlı programlı icraat gerek.
Ne virüse teslim.
Ne de ekonomiyi, virüse teslim etme.
İkisi arasında hassas bir denge bulunmalı ve uygulama alanına konulmalıdır.
Zaten bu konu ile ilgili komisyon da kurulmuştur.
Giriş kapılarımız, bir müddet daha kapalı tutulmalı.
Eğitim sistemi için özel önlemler düşünülmeli.
Turizm için çok erken.
Unutmayalım ki ülkemize virüs, turizm sektöründen gelmiştir.
Ülkemize gelen turistlerin, ülkeleri hala daha virüs konusunda tekin değildir.
Her zaman yazıp duruyorum.
Tarım ve hayvancılığa, büyük önem verelim.
Derhal üretim ekonomisine geçmek için hiç düşünmeden düğmeye basalım.
Bugün itibarı ile ülkemiz, yeni bir duruma girecek.
Bunda, halkımızın çok büyük bir sorumluluğu olacak.
Belki ilk günlerde, nahoş olaylar olabilir.
Yeter ki canlara halel gelmesin.
Hadi hayırlısı.