Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Sayın Nazım Çavuşoğlu önceki gün Haber Kıbrıs Web TV’de Sevgili Ali Baturay’ın kendisine yönelttiği bir soru üzerine okulların açılıp açılmaması ile ilgili Bilim Kurulunun tavsiye raporunun kendisine ulaştığını söyledi.Mutlaka hatırlayacaksınız Başbakan Ersin Tatar ve diğer bakanlar da sık sık alacakları kararlardan önce Bilim Kurulunun tavsiyelerini içeren raporları esas aldıklarını söylüyorlar.
Peki bu raporlarda ne var?
Halk bundan haberdar mı?
Hayır.
Olması gerekir mi?
Elbette.
Dolayısıyla sürecin başından bu yana Bilim Kurulunun hükümete sunduğu tavsiye kararlarının halka açıklanması gerekiyor.
Peki kim yapacak bunu?
Belli ki hükümet bu raporları açıklamaktan kaçınıyor.
O halde bu raporları Bilim Kurulu Başkanı Sayın Sibel Siber halkla paylaşmalıdır, gün be gün ne raporlamışlar, hükümete ne yönde tavsiyeler vermişler bunları kamuoyuna açıklamlıdırlar.
Şeffaflık adına bunu halk ile paylaşmalıdırlar.
Bu ayrıca tek başına sadece hükümeti ilgilendiren bir konu da değildir.
Dolayısıyla ülkede yaşamını sürdüren her bireyin bu tavsiye raporlarını bilmek en doğal hakkıdır diye düşünüyorum.
Zira burada özne hükümet değildir, bilim kurulu da değildir.
Burada özne halktır.
İçinde bulunduğumuz süreç da halkın doğrudan alakalı olduğu bir süreçtir..
Burada hükümetin üreteceği her karar da halkı yakinen ilgilendirmektedir.
Bugün ister başbakan olun,ister bakan.
Hiç farketmez, ne olursanız olun statüler gelip geçicidir.
Dolayısıyla halkın üstünde hiçbir makam yoktur.
Öyle zannediyorum ki bizim ülkemizde bu siyasetçilerin en son idrak ettikleri şeydir.
Oysa makam dediğiniz şey halkın ta kendisidir.
Ve burada esas olan halktır.
Halk ilelebet kimseyi ne Cumhurbaşkanı yapar, ne başbakan yapar,ne bakan yapar ne de milletvekili yapar.
Burada halkın sağlığını ilgilendiren, yaşam tarzını şekillendiren ve günlük hayatı engellerle dolduran bir durum söz konusuysa, bu tavsiye raporlarında hükümete telkin edilenin neler olduğunu da halkın bilmeye hakkı vardır.
Bunu hiçbir güç halkın elinden alamaz.
İşte tam da bu nedenledir ki Bilim Kurulu Başkanı Dr.Sibel Siber’in bu raporları ayrıntılı ve anlaşılır bir şekilde halka paylaşması yerinde ve doğru bir tavır olacaktır..
Bugün bu önemi ve hassasiyeti anlamayanlar yarın çok geç kalabilirler.
Zira hükümet COVİD-19 etkisiyle attığı her adımı bilim kuruluna dayandırmaktadır.
Bugün her şeyin yolunda gittiği yanılgısına sakın ola kapılmayın.
Zira henüz böyle bir saptama için vakit çok erken.
Ve maalesef bugün bunu siyasi rant için kullanmaktan çekinmeyen bir yönetim anlayışı var. Umarım bilim kurulunda olan ve hükümetin maaşlı memuru olmayan sağduyulu birileri çıkar ve bu süreçte hükümete nasıl tavsiyelerde bulunduklarını açıklarlar..