Bir kez daha yerin dibine girdik.
İhmal,vurdumduymazlık,iş bilmezlik ve çürümüşlüğün yansımasıydı ülkemizin dört bir yanında çıkan yangınlar. Söylenecek tek şey kaldı bu vakitten sonra hepimiz suçluyuz ve utanmalıyız insanlık adına bu güzelim Adamıza verdiğimiz zarardan.
Bugün yangınlar sonrası sosyal medya da oluşan tepkileri sizlerle paylaşmak istedim.
Dr.Okan Dağlı
:”Bir kısmı ormana da dönüştürülen ‘alçak orman arazilerinin’ mevcut yasalarımız(!) dahilinde ‘yatırım amaçlı’ uzun vadeli kiralanması da bu yangınların başlamasında etken olabilir mi?
Kalkanlı'daki 'Anıt Zeytin Ağaçları'nı bu yangında korumak ve kurtarmakla ilgili siyasi mevkileri işgal edenlerin orada oturmasına artık gerek kalmamıştır. Onurları varsa derhal istifa ederler ve çekip giderler. Hani özüre falan da gerek olmadan…”
Av. Tacan Reynar::
“Yanarsak beraber yanacağız,
O çobanın ekinleri, başakları gibi,
Çıktığı engelli patikalardan geriye, ona nasıl bıraktıysak artık, sadece bir günde külden bir yurt bıraktık.”
Av. Mine Vehit:
“Yüzyıllardır yaşayan sözde koruma altında olan zeytin ağaçları cayır cayır yanarken, yüzlerce bitki, hayvan yanarak yok olurken'neyse ki can kaybı yok' şeklinde açıklamaların ortasında gündemi takip etmek. Sorunumuz yangın helikopterinin çok çok daha fazlası maalesef!”
Ekonomist Mertkan Hamit:
“Covid19 salgını, yangınlar ve sıcak hava dalgasını görüp bin bir türlü yorum yaparken, iklim krizini gündemine alıp bu çerçevede gelecek planlaması yapamayan yöneticiler size de merhaba
Bugün 800 yaşındaki ağaçlar yanarak yok olması, Kıbrıslı Türkler kendilerinden daha eski bir varlığın katledilmesidir. Adayı bölmelerinden dahi daha büyük bir suçtur bu, tarihin en büyük utancı olarak tarihe geçecek.”
Yazar/işletmeci Mahmut Anayasa:
“Helikoptere para yok ha... Mesela ben vatandaş olarak 26 adet dış temsilciliğin yıllık bütçesini merak ederim... Bu temsilciliklerde toplam kaç personel çalışır?
Ayrıca Ankara, İstanbul, Londra, Brüksel ve New York dışında kalan diğer temsilcilikler ne iş yapar, senede kaç vatandaşımıza yardımcı olur.
Örneğin Gaziantep ve Stockholm temsilciliğinin günlük aktivitesi nedir?
Trabzon ve Helsinki temsilciliği gün sekiz saat napar?
Örneğin Antalya temsilciliğinde çalışan Nazmi Pınar kaç para maaş alır, ne iş yapar, KKTC'ye maddi, manevi faydası nedir.?”
Dr.ECZ. Umut Öksüz:
”Ortalama 4.000 metrekarelik ağaçlık bir alan, yılda 18 kişiye yetecek kadar oksijen üretebilir.
Bugünün bilançosu henüz daha açıklanmadı fakat orada yaşayan asırlık ağaçlara , tüm canlılara ve dünyaya verilen zararın sorumlusu insandır,Üzücü demekten usandık fakat insanın çevreyi inatnan korumamasından bir türlü usanmadık!
Yazık hemde çok yazık…”
Av.Melis Yaba
:”Pandemi sonrası ekonomik olarak daha toparlanamamışken birkaç gündür ülkenin farklı yerlerinde çıkan büyük yangınlar yaşananlara tuz, biber oldu. 2020 yılında birşey yok, sorun doğanın da sabrının taşıyor olması. Yerine getirmediğimiz sorumlulukların bedelini ödüyoruz..”
İşletmeci Derya Atamer:
“Binlerce yıllık zeytin ağaçlarımız gitti...
10 nesil öncenin bize bıraktığı mirası koruyamadık...
Gelecek nesil bizi affetmeyecek…”
Dr.Cemal Mert:
“Can kaybı yok! Ama 'canlar' kayboldu. Çok yazık! Ağlamak kâr etmez! Yeniden ağaçlandırmak için seferber olalım! Ve artık koruyalım....”
Ekonomist/İş insanı Vargın Varer:
“Herkes olmayan yangın helikopterini yazıyor da, kimse sararıp yangın bombasına dönüşen yol kenarındaki otlara birşey demiyor. Üstelik bu otları temizleyecek techizata sahip olduğumuz halde. Mayıs geldiği halde bu otlar neden temizlenmiyor?”
Öğretmen Mehmet Süleymanoğlu:
“Bu kaçıncı büyük yangın felaketi???
Bu kaçıncı toptan ağlayışımız???
Bu kaçıncı vurdumduymazlık???
Biz örgütlü bir halk değiliz...
Devlet falan da kurmadık...
Herkese iyi geceler”
DAÜ Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Bezar Eylem Ekici:
“Bugün Kıbrıs'ta çok canımız yandı. Ölen hayvanlar, asırlık ağaçlar…”
Gazeteci Ulaş Barış:
“Yaşayan en eski Kıbrıslılar bugün yandı. Köklerimiz yandı. Gerçekten maraz ediyorum”.
Kamu Görevlisi Diren Dalili:
“İstikrarli olarak kktcde yapil(a)mayan şeyler vardır:misal yangin helikopteri alamamak, yeni huzur evi binasi inşa edememek, kadin siginma evi açamamak gibi. Her yanginda yangin helikopteri, her kadin cinayetinde siginma evi ihtiyaci dejavusu vuku bulur ama bir şey de değişmez.’
Av.Ayşe Öztabay:
“1000 yıllık ağaçlarımız yandı ! Tarih kül oldu! Zaman kül oldu... Bu yanan ZEYTİN AĞAÇları varken Aslan yürekli Richard , kudüs krallığı, Lüzinyanlar, Cenevizliler, Memlüklüler, Venedikliler geldiler geçtiler... “