Sonunda bu da oldu. Ülkenin kimlere, hangi kurumlara emanet olduğunu bir kez daha gördük.
Devlet çarkının böyle işlediği bir ülkede bütün ülkenin korana virüsten ölmemesi ya da yangınla kül olmamasının tek nedeni, Allah’ın bize acımasından başka türlü açıklanamaz.
Mesele ülkemizi Türkiye medyasına madara eden, gerçeği tüm çıplaklığıyla gözümüze sokan şu haber.
O habere göre Sivas'ta yaşayan 50 yaşındaki Mehmet Bülent Özçelik, Ramazan Bayramı’nda uygulanacak sokağa çıkma yasağı sırasında kümes hayvanlarına bakmak için izin almak istedi.
Korona virüs nedeniyle bu izni almaya mecburdu.
Yanlışlıkla Türkiye yerine Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı'nın sitesine başvuru yaptı. KKTC İçişleri Bakanlığı ise talebi bir çırpıda onaylayıverdi.
Sivas'ta yaşayan bilgisayar firması sahibi evli 2 çocuk babası Mehmet Bülent Özçelik, daha sonra yanlışlıkla KKTC İçişleri Bakanlığı'na başvuru yaptığını anladı. Ancak iş işten geçmişti.
KKTC İçişleri Bakanlığı'nın talebini onaylamasını da şaşkınlıkla karşılayan Özçelik, gelen belgeyi kişisel sosyal medya hesabından paylaştı.
Özçelik, “Başvuruda Türkiye Cumhuriyet kimlik numaram, adresim ve irtibat numaram da vardı. Bu benim için korona virüs sürecinde hoş bir anı oldu. KKTC'de gerçek vatandaşlığımız yok ama sağ olsunlar bize değer verdiler. 'Kıbrıs'a istediğiniz zaman gelebilirsiniz' demişler. Hoş bir anı olarak bunu saklayacağız” dedi.
Güler misin, ağlar mısın?
Bazıları buna gülüp geçmiş olabilir ama biz gülemiyoruz. Ülkenin İçişleri Bakanlığı’nın ne durumda olduğunu gösteren çok hazin bir haberdir bu.
Sayın İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, bir zahmet bu işin nasıl olduğuna ilişkin bir araştırma yaptı mı? Onu da bilmiyoruz.
Çünkü duymak istemediği hiçbir soruyu duymamayı becerebilen, bu konuda oldukça mahir bir İçişleri Bakanı kendisi…
Biz de biz bu İçişleri Bakanlığı’nın önderliğinde önümüzdeki 20-30 yılı planlayacak bir imar planı için önderlik yapmasını bekliyoruz.
Keza aynı bakanlık, imar planı sürecinde de belediye meclisinin onayını almayı unutarak tarihe geçmiş, bir yıllık imar planı çalışmasını eline yüzüne bulaştırmıştı.
Aslında tüm bu yaşananlar, ülkenin sorumluluk makamına gelen bakanların, bürokratların liyakat sahibi insanlar olmasının önemini bize bir kez daha gösteriyor.
Ne yazık ki devlet yönetimindeki beceriksizlik, en tepedeki bakanlık koltuğunda oturan siyasetçiden o bakanlığın en alt birimindeki memura kadar herkesi etkiliyor.
Dün sosyal medyada, devlet kadrolarında bilgisayar kullanmayı bilmeyen masa başı personel olduğu yazıyordu.
Peki o personeli oraya kim aldı? Uzaydan gelmediğine göre içimizden biri almış olmalı…
Belki de Sivas’taki o vatandaşa cevap veren memur da onlardan biridir… Ne dersiniz?