Ada Tv’de Cüneyt Oruç’un sunduğu Gündem Özel programına katılan Tabipler Birliği Başkanı Doktor Özlem Gürkut, eğer vakalar tekrar çıkarsa hükümeti insanlara “ölmeyene kadar evlerinizden çıkmayın” mı diyeceğini sordu. Nalbantoğlu Hastanesi’nde yatak eksiği olduğunu kaydeden Gürkut, yeni vaka olursa ve ölen olursa her ölenin bizim katlettiğimiz bir insan oldugunu kaydetti. Gürkut bunun sebebini şöyle açıkladı: “Çünkü ağır hasta olan kişilerin yataklarını Covid’e yakalanan insanlara vereceğiz. Yeterli yatak yok. Kalp, böbrek gibi hasta olan vatandaşlara evinizde kalın, hastaneye gelmeyin dersek ve insanlarımız Covid dışı sebeple ölürse, kaybettiğimiz her hastanın vebalini hükümet vermek zorunda. Bunun suçlusu onlar olacaktır. Gerekli organizasyonları yapmadılar. ‘Nalbantoğlu’nda 600 yatak var biz orayı pandemi hastanesi yaptık’ demekle olmaz. O zaman kalp, kanser, böbrek hastalarını nerede tedavi edeceksiniz? Bu olanakları bize sağlamaları lazım. Ya da Covid hastaları için ayrı bir alan oluşturmaları lazımdı. Mevcut yatağı ‘ben artık burada nöroloji hastası bakmıyorum, onlar evinde dursun, burayı Covid’e ayırdım’ demekle olmuyor. Siz yatak eklemelisiniz. 600 yatak kapasiteli Nalbantoğlu’nu 800 yatağa çıkarırsanız o zaman 200 yatak ayırdım diyebilirsiniz.”

Hükümetin 1 Temmuz’da uçuşların başlaması kararında Türkiye’nin kategorisinin gözden geçirilmesi gerektiğini çünkü şu anda Türkiye’deki açılımlarla vaka oranının artmasıyla neredeyse ikinci dalganın başladığını belirten Gürkut şöyle devam etti: “Sağlık altyapısında hiçbir iyileşme yapılmadan 1 Temmuz sürecinde bu kararı son karar olarak alırsak Temmuz ayının ortaları gibi hastanelerimiz muhtemelen Covid hastaları ile dolup taşacak. Çünkü hastalığın kuluçka süreci 14 gün civarı zaten”

Sağlık alanında altyapımızın gelişmediğini ve geç kaldığımızı ama halen bunu düzeltmek için zamanın olduğunu belirten Gürkut hükümete seslendi: “Resmi olmadan adaya geliş gidişler oluyor. Her an bir yerden hasta çıkabilir buna psikolojik olarak hazır olmalıyız. Bir vaka görülmesi sonumuz değildir ama onu tedavi edemezsek işte o zaman çok ciddi bir sorunla karşı karşıyayız demektir. Asıl sorun bu olacaktır. O yüzden hükümete çağrı yapıyorum. Her şeyi bırakın, esas siyaseti siz bırakın ve var gücünüzle bu ülkenin sağlık altyapısını ihtiyacımız olan şekle getirmek için çalışın. Biz toplumumuzun sağlığı için kanımızın son damlasına kadar çalışacağız. Hastalar olursa da gözümüzü kırpmadan girip tedavi edeceğiz ama hükümetten de aynı sorumluluğu almalarını bekliyoruz. Sadece şöyle yaptık böyle yaptık diyerek, reklam yaparak olmaz. Biz gerçekten sağlık anlamında örnek bir ülke olabiliriz. Sadece küçücük bir desteğe ihtiyacımız var.”