İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, mahkeme memurları tarafından yaklaşık 5 aydır aranıyordu. Meclis kürsüsünde yaptığı konuşmada iş insanı Ali Özmen Safa’ya hakaret ettiği iddiasıyla hakkında 2 milyon TL’ye kadar tazminat talebiyle dava açılan İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars sonunda makam odasında bulundu!..
Bakan Baybars’a aylardır “Bulunamıyor” gerekçesiyle yapılamayan tebligat da böylece yapılmış oldu.

Star Kıbrıs, 13 Şubat’ta yapılan başvuruya rağmen mahkeme memurlarının tebligatı Baybars’a ulaştıramamasını eleştirerek, “Aranıyor” başlığıyla manşetine taşımış, raporlarda da davalıya ulaşılamadığını yazmıştı.

Bakan Baybars’ın kendisine yapılan tebligatı almasıyla, dava süreci de ilerleyerek yeni bir aşamaya ulaşmış oldu.

Peki olayın başlangıç noktası neydi?

Ayşegül Baybars, imar planı sürecinde Meclis’te yaptığı konuşmada kendisinin Star Kıbrıs’ta manşet yapılmakla tehdit edildiğini iddia etmişti.

O günlerde yaptığı açıklamada Ayşegül Baybars’a tazminat davası açacağını söyleyen iş insanı Ali Özmen Safa, “İspat et, ispat edemezsen istifa et” çağrısında bulunmuştu.

Ali Özmen Safa’nın hodri meydan çağrısı o günden bu yana Baybars tarafından yanıtlanmadı.

Baybars’ın Meclis kürsüsünden kendisine attığı iftiraya isyan eden Ali Özmen Safa, tepkisini de şu sözlere dile getirmişti:

“Sayın Baybars’ın bu yaptığı çok ayıp. Meclis’te benim söz hakkımı kullanamadığım bir yerde bana suçlamalar yöneltiyor. Meclis kürsüsünün arkasına saklanıp bu iftirayı attığı için elbette ceza davası açamıyorum. Ama tazminat davası açma hakkımı kullanacağım. İddialarını ispat ederse gazeteyi kapatırım. Ama ispat edemezse onurlu bir insan olarak istifa etmesini bekliyorum. Sayın Baybars ile 12 ay içinde sadece üç defa görüştük. O da bakanlıktaki ofisinde randevu alarak oldu. Her görüşmede en az beş kişiydik. Böyle bir tehdit asla olmadı. Sayın Bakan’a bu davranışı yakıştıramadım. Çok ayıp, yazık.”

Ali Özmen Safa, bu sözlerinin ardından yargı sürecini başlattı. Mahkeme memurları tebligat için defalarca İçişleri Bakanı Baybars’ın kapısını çaldı.

Ancak her ne hikmetse, ne Meclis’te, ne de İçişleri Bakanlığı’ndaki makamında Baybars bulunamadı. Ta ki önceki güne kadar…

Mahkeme memurları sonunda Baybars’a tebligatı ulaştırmayı başardı.

Elbette memleketin menfaati için verilen kürsü dokunulmazlığını, bir vatandaşa hakaret ederek kullanan bakan da olsa adalet önünde hesap verecektir.

Meclis’te söz hakkı olmayan birine kürsüden yapılan iftiralar karşılıksız kalamaz. Siyasiler Meclis’te ne konuştuğuna dikkat etmeli.

Aslında Sayın Baybars’ın dediği gibi bir tehdit de olsaydı, kendisinden beklenen polise şikayet etmesiydi. Oysa o bunu da yapmadı.

Bu dava bir ilk olacak. Her ne kadar Kıbrıs’ta böyle bir dava bugüne kadar görülmediyse de dünyada yaşanan benzer örnekler vardır.

Emsal oluşturacak bu davaların da ışığında, Sayın Baybars, görev ve yetkilerinin sınırlarını bir kez daha öğrenmek zorunda kalacaktır. Bizden söylemesi…