Yeniden Doğuş Partisi Genel Sekreteri Turan Büyükyılmaz, Ada Tv ekranlarında Günaydın Ada programında Haluk Doğandor’un konuğu olarak hükümetin özellikle Gazimağusa-İskele-Yeniboğaziçi İmar Planı ile ilgili duruşunu eleştirdi. UBP’nin hükümete gelmeden önce karşı çıktığı imar planına hükümete geldikten sonra hiç ses çıkaramadığının altını çizen Büyükyılmaz şöyle konuştu:

“Ben toprağımı satmıyorum, benim toprağım kalacak, ben bu toprağı vatan bildim. Bu toprağın benim elimden çıkmasını, 3. ülkelerden gelen insanlara bu toprağın gitmesini engellemek için mücadele edeceğim. Günün sonunda Fasıl 96 döneminde benden hemen 1 metre sağdaki yerin sahibi olan kişi 16-20-35 kata kadar izin alırken, ben bugün orası tarım arazisi diye 1 kat bile yapamayacak hale geldim. Burada ben darken yani vatandaştan bahsediyorum. Bu imar planı yapıldıktan sonra hayata geçirilemedi. Sayın Ersin Tatar bunun 15 Temmuz’a kadar ertelenmesini sağladı. İçişleri Bakanı imar planı geçmediği takdirde hükemeti bozmakla tehdit etti. Muhalefette olan UBP, Fasıl 96’dan emirmameye geçerken ortaya koyduğu tepkiyi hükümete geçtikten sonra ortaya koyamadı. Susmak zorunda kaldı ve bu işe onlar da ayak uydurdu. Acaba vatandaşın ne düşündüğünün farkında mı hükümettekiler. İmar planı ile ilgili ortaya nasıl bir şey çıkacağının farkındalar mı? Bu insanların dün değeri 16 kat olan toprağının değeri bugün 1 kata düşmüşse bunun acı reçetesini kim örtecek, kim kapatacak? Bunları nasıl çözeceksiniz? Şimdi UBP MYK’sı ‘biz ortağımızla harika yürütüyoruz hükümeti’ diyor. ‘Harika’nın artık kelime anlamını bulamıyorum. ‘Harika’ yerini ‘tehdit’e bırakmış bir kelimedir demek ki. ‘Şu saate kadar şu bakanı almazsanız hükümet yıkılır. Şöyle olmazsa böyle yaparız’ O kadar farklı yapılardan geçiyoruz ki bir taraftan UBP’nin gelenek ve göreneklerini bir taraftan yeni kurulmuş hükümetin de bu kadar karşılıklı birbirine ayak uydurabileceğini tahmin etmiyordum. UBP her hükümet evresinde başlarken çok başka batiste çok başta olur. Zorlandığı anda da bir şekilde rakibini yıpratıp, hükümetten kaçıp erken seçime gitmenin yollarını bulur. Şimdi ise sistem değişti. UBP kaçmak yerine hükümette kalmayı, HP ise ‘istediklerim olmadığı takdirde hükümeti bozarım’ mesajı vererek yol haritasını çizmiş gidiyor. “