Kültür ve bilinç meselesi

Türklerin, devlet bilinç ve yönetimi yüzyıllar geriye gider. Devletin ayakta kalması için her türlü fedakarlıktan çekinilmez. Bunun için çok anlamlı bir de atasözümüz var.

Türklerin, devlet bilinç ve yönetimi yüzyıllar geriye gider. Devletin ayakta kalması için her türlü fedakarlıktan çekinilmez. Bunun için çok anlamlı bir de atasözümüz var.
“Ya devlet başa. Ya kuzgun leşe “ diye.
Bu iki cümlelik devlet için söylenen ata sözünün birçok sahnelenen oyunu var. Ankara’da tahsilde iken, Devlet tiyatroları ve özel tiyatrolarda izlemiştim.
Bu konuda birçok kitap da yazılmıştır.
Fransız İhtilali ile birlikte 1789 ‘da devletler demokrasi ile yönetilmeye başlamıştı.
Tabii Demokrasinin klasiği uygulanmıştır.
Temel hak ve özgürlüklerin dahil olduğu demokrasi biçimleri. İkinci Dünya Savaşından sonra uygulanmaya başladı.
Bir çok siyaset bilimci buna “Çağdaş Demokrasi “ adını vermiştir.
Buna partiler demokrasisi de denmektedir.
Çağdaş Demokrasilerin vaz geçilmezi siyasal partilerdir.
Siyasal partiler demokrasilerin vaz geçilmez unsurlarıdır.
Siyasal partiler, Temsili Demokrasilerin iskeletini oluşturmakta.
Bu tür demokrasilerin olmazsa olmazıdırlar.
Bizde de uygulanan siyasi sistem budur.
Bunu iki sistemle açıklayabiliriz.
Çok partili sistem ve iki partili sistem.
Bunlara örnek olarak.
İki partili sisteme. İkinci Dünya savaşından sonra Türkiye örnek gösterilebilir.
Diğer bir örnekte İngiltere.
ABD’ de de bu sisteme dahildir.
Örnekleri çoğaltabiliriz.
Bizde ve birçok ülkede ise, çok partili demokratik sistem uygulanmaktadır.
Çok partili sistem, çağdaş demokrasinin özlem duyduğu bir sistem.
Katılımcılık. Ahtapotun kolları gibi her yere ulaşır.
Siyasal partilerin bir diğer adı da Siyasal Örgütlenmedir.
Bunun olması için de.
Düşünce özgürlüğünün ve örgütlenme özgürlüğünün ülkede hakim olması gerek.
Bu yukarıda söylediklerimin tümü ülkemizde var ve bir hak olarak da her isteyen bundan yararlanabilir.
Yararlanılıyor da.
Kısaca, ülkemizde çağdaş demokrasinin uygulanması için her türlü zemin var.
Alt yapı bir tamam.
Herkes siyasi parti kurabiliyor. Seçimlere katılabiliyor. Parlamentoya girebiliyor. Hükümet olabiliyor.
Bütün bunların olabilmesi için her türlü olanak yasal statüde sağlanmış ve Anayasa teminatı altına alınmıştır.
Pek ala bütün bunlar sağlanmışken. 90’ dan günümüze kadar akıp gelen zaman dilimleri içerisinde oluşan hükümetlerdeki istikrarsızlıkları, nerelere bağlamamız gerek.
Doksandan sonra, tek parti iktidarlarının yavaş yavaş miadını doldurduğunu. Çok partili iktidarların kapılarının açıldığı döneme girildiğini görürüz.
Yani daha kısacası. Koalisyon döneminin başladığı bir siyasal değişime girildi.
Kıbrıs Türk Halkı da siyasal yaşamında. Koalisyonlara ısınma dönemine girdi.
Girmesine girdi de zaman süreci içerisinde bu hükümet modellerinden beklediğini bulamadı.
Çünkü günümüze dek hiçbir koalisyon hükümetimiz, normal ömrünü tamamlayamadı. Hükümetler bozuldu.
Bu ise ülke ve ülke insanı için birçok olumsuzluklarla karşı karşıya gelmesi ile eş anlamlı oldu.
Ekonomi ve maliye ciddi sorunlarla karşılaştı.
Bunlar her koalisyon hükümetinin dağılması ile birlikte yaşandı.
Çağdaş demokrasinin hemen hemen tüm unsurlarının bulunduğu ülkemizde. Koalisyon hükümetlerinin bir türlü yaşayamaması ve kısa ömürlü olmasının esbabı mucizesi nedir ?
Bu sorunun yanıtını arayıp bulmak gerek.
Çağdaş Demokrasinin tüm unsurlarının uygulandığı ve anayasa güvencesi altında olmalarına rağmen. Bu olumsuzluklar nereden kaynaklanıyor ?
Bunu irdelemekte yarar var.
Bir defa şunu teslim etmek gerek.
Çağdaş Demokrasinin tüm alt yapısını oluştursanız. Bunu anayasal teminat altına alsanız dahi.
Bunları uygulayacak halk ve bu halktan siyasal parti kuranlar. Çağdaş Demokrasi bilinci ve kültürünü içlerine sindiremedilerse. Bu konuda eksiklikler varsa. Siz ne kadar yasal güvence alırsanız alın.
Bu koalisyon gemisi bu denize yelken açamaz.
Demokrasi bir uzlaşı rejimidir. Koalisyonlar ise bu uzlaşının en hassas unsurlarıdır.
Ülkemizde bu koalisyon hükümetlerinin ömürlerini doldurmadan göçmeleri. Bu bilinç ve kültür eksikliğinin yoksunluğuna bağlanabilir mi ?
Bu kültür ve bilinç düzeyine ulaşmak için bir hayli zamana ihtiyaç var.
Siyasi istikrarsızlığı önlemek ve koalisyonsuz hükümetlerin oluşumunu sağlayacak yasal düzenlemelere gidilmesi için siyaset kurumu daha neyi bekliyor ?

Bu haber 5272 defa okunmuştur

:

:

:

: