Ünlü hukukçu Mustafa Asena, önceki gün Star Kıbrıs’ın manşetinden önemli bir soru sordu.
Kara para davasından yargılanan Hakan Güneş’in tedbir konulan aracı, kim tarafından, kime, hangi yetkiyle devredildi?
Üstelik bu konuda Başsavcılık tarafından soruşturma açıldığı beyan edilmiş, Lefkoşa Kaza Mahkemesi de tedbir emri almıştı.
Kim, hangi güçle, Hakan Güneş’e ait otomobili devredebildi, buna nasıl göz yumuldu?
Motorlu Araçlar Mukayyitliğinde, mahkeme emrine rağmen kimlerin hangi yetki veya emirle devir işlemi yaptığı da bir diğer önemli konu.
Bu konu hakkında başlatılan soruşturmanın akıbeti ise henüz belirsiz.
Star Kıbrıs önceki gün manşetten, ünlü hukukçu Mustafa Asena’nın dile getirdiği tüm bu soruları sordu.
İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars’ın kocası Emre Kadri de iddianın muhatabı Polis Genel Müdürlüğü de sustu.
Star Kıbrıs, bugün o iddianın delillerini açıklıyor.
Star Kıbrıs’a ulaşan belgelere göre, 19 Mart 2019 tarihinde Motorlu Araçlar Mukayyit Vekili PZ 971 plakalı otomobilin Hakan Güneş’e ait olduğunu Polis Genel Müdürlüğü’ne bildiriyor.
Bu bilgiler ışığında Başsavcılık istida dosyalayarak mahkemeden 15.4.2019 tarihinde tedbir kararı alıyor.
Tedbir kararı ivedilikle ilgili tüm dairelere bildiriliyor.
Bankalara ve özellikle Motorlu Araçlar Mukayyitliği’ne bildirilen kararla tedbir alınması ve herhangi bir işlem yapılmaması isteniyor.
Avukat Emre Kadri, Hakan Güneş’e verdiği 19.6.2019 tarihli taahhütname ile 19.6.2019 tarihinden itibaren Hakan Güneş’e otomobilini geri alması için 1 ay süre yani, 15.7.2019 tarihine kadar süre veriyor.
Ancak, Mahkeme tedbir kararına, Başsavcının ivedilik bildirimlerine ve Motorlu Araçlar Mukayyitliğinin tedbir kararını bilmesine rağmen Hakan Güneş’ait PZ 971 plakalı otomobilin devri kimin tarafından, kime, nasıl ve hangi yetkiyle devredildiği belirsizliğini koruyor.
Motorlu Araçlar Mukayyitliğinde, Mahkeme emrine rağmen kimler hangi yetki veya emirle devir işlemi yaptı?
Tüm bu soruların yanıtları henüz yok. Belki de bu soruların yanıtları ileride başka bir yargılama konusu olmaya da aday.
Bunu henüz bilmiyoruz. Ama bildiğimiz bir tek gerçek var.
“Yasaları bir kez delmekle bir şey olmaz” felsefesi hukuk devletini çürüten en önemli virüstür.
Bu virüsü bir kez kapan devletin de toplumların da iflah olmasına imkan yoktur. Bizden söylemesi…