Yollardaki otlar ağaç seviyesine geldi

KKTC de ulaşım, gerek yolcu olarak gerekse de eşya olarak hep kara yollarından yapılmaktadır.

KKTC de ulaşım, gerek yolcu olarak gerekse de eşya olarak hep kara yollarından yapılmaktadır.
İngiliz sömürge idaresinde çok kısa bir zaman diliminde de olsa demir yolu işletmeciliği vardı.
İngiliz sömürge idaresi, Adadan ayrılırken. Demiryollarını bozarak, imal ettiği motorlu taşıt araçlarını ulaşım aracı olarak adaya pompaladı. İngiltere, dünya kurulalı beri, emperyalist ve kapitalist işlevinden hiçbir zaman vaz geçmedi. Ayakta durma nedeni zaten bu.
Ulaşımın sistematik bir şekilde kara yolu ile yapılmasında karar kıldı. Bu tüm sömürgelerinde uyguladığı yöntem.
Bizde ulaşımın kara yolu ile yapılması. İngiliz sömürge idaresinden kalan bir miras.
Gerçi bizim Federe Devlet zamanındaki İkinci beş yıllık kalkınma planında “şimendifer hattından “ bahsediliyordu. Fakat planda yazılanlar hiçbir zaman hedefine ulaşamadı.
Ulaşım kara yolları ile yapılmaya çalışılıyor.
Alt yapı olarak bu yeterli mi ?
Buna evet demek mümkün mü ?
İlçe merkezleri trafik anarşisi içinde.
Yayaların yürümesi gereken kaldırımlar da araçların işgali altında. Vatandaş ne yapsın ?
İleriye yönelik planlama olmadığı için Trafik felç halinde. Yolların alt yapıları ya eksik, ya da tamamen alt yapıdan yoksun.
Belediye hudutları dahilindeki yollar köstebek yuvasına dönüşmüş. Neredeyse her metrede bir delik.
Arabaların ne sustası, ne bilyesi, ne ruleması, ne de tekerlek rimsi. Söz konusu çukurlardan dolayı hepsi görev yapamaz duruma gelmiş.
KKTC ‘nin en önemli gelir kaynaklarından biridir motorlu araçlardan elde edilen vergiler.
Bu vergilerin bir dirhemi de bu yolların alt yapısının onarılmasına ayrılırsa kıyamet mi kopar ?
Şehirler arası yollara gelince.
Yollar yol olmaktan çıkmış. Büyük çukurlar haline gelmiş.
Bizde çok yağmur yağmıyor. Yağdığı zaman da çukurlara dolan yağmur suları, ördek ve kuğular için biçilmiş kaftan oluyor.
Bazı yollarda otlar o kadar büyümüş ki Trafik levhaları görülmez bir hal almış.
Bazı yolları işgal etmiş, Asfalta kadar uzamışlar. Araç sürücüleri, bunlara temas etmemek için, manevra yapmak zorunda kalıyorlar. Allah korusun, ileride çok ciddi trafik kazaları ile karşılaşabiliriz.
Bu manzaralara, Belediye sınırları içerisindeki yollarda da karşılaşırız.
Allah aşkına, tehlike yaratan bu otların temizlenmesinin maliyeti ne olabilir ?
Maliyet, insanlarımızın heba olmasından daha mı değerli.
Yoksa, bu bir ihmalin sonucu mu ?
Mevsimlik işçi marifeti ile yapılacak işler bunlar.
Bu konu, Ulaştırma Bakanı olarak Sn. Tolga Atakan’ı. Çevre Bakanı olarak da Sn. Kutlu Evren’i ilgilendiriyor.
Kutlu Bey, Turizme odaklanmış. Turizm sektörünü kurtarma operasyonunda.
Kara yolları dairesi diye her ilçede daireler.
Çevre ile ilgili de her ilçede dairelerimiz var.
Ama maalesef bu manzaraları görüp de tedbir alan bir Allah’ın kulu maalesef bulamazsınız.
Orman yetkilileri bir ara yangınlar nedeni ile orman yollarına seyrü seferi yasaklamışlardı. Eksozlardan çıkan gazın, Yangınlara sebebiyet verdiğinden dolayı.
Ayni tehlike, yollardaki kuru otlar için de geçerli.
Tarlalarda çıkan birçok yangın. Eksozlardan çıkan kıvılcımlar sayesinde oluşmuştur.
Yollardaki otların tehlikesi ikidir.
Hem trafik kazalarını tetikleyici bir unsur.
Hem de yangınların çıkmasına sebebiyet vericidir.
Ya bunları temizleyin.
Ya da seyrüseferleri, orman yollarında olduğu gibi. Trafik akışına kapatın.
Karar sizin.

Bu haber 4409 defa okunmuştur

:

:

:

: