Masada elimizi güçlendirmeliyiz!

Fransızlar, Yunanlılar derken Doğu Akdeniz’de basında çok haberler ve bilgi görmek mümkün. ABD tam bu sırada Rum kesimine silah ambargosunu kaldırdı. ABD Dışişleri Bakanı Pompeo da bu adımın uzun zamandır yapılması gereken bir plan olduğunu basına açıkladı.

Fransızlar, Yunanlılar derken Doğu Akdeniz’de basında çok haberler ve bilgi görmek mümkün. ABD tam bu sırada Rum kesimine silah ambargosunu kaldırdı. ABD Dışişleri Bakanı Pompeo da bu adımın uzun zamandır yapılması gereken bir plan olduğunu basına açıkladı.

Ambargonun kaldırılması Yunan ve Rum basınlarında manşetten verildi.

33 yıllık bu ambargonun kaldırılması tabî ki bize karşı bu basından kullanılması normal.

ABD Dışişleri Bakanı Pompeo ve Almanya Başbakanı Merkel de Türkiye ve Yunanistan arasındaki buzları çözmeye çalışmaktadır. Lakin attıkların adımların yanında da Yunanistan’ı destekleyici söylemlerde de bulunmaktadırlar.

Türkiye her ne kadar Yunanistan karşısında askeri güç bakımından daha güçlü olsa da diplomatik kanallarda ve uluslar arası platformlarda güçlülüğünü daha da arttırması elzemdir.

Ayrıca gayrı askeri statüde olan Meis adasının durumu Lozan dengesini bozmaktadır. Bu sebepten dolayı da Türkiye hukuki yollara başvurup gerekli adımları ivedilikle atması şarttır.

Türkiye Yunanistan’a karşı tepkilerini en yüksekten yaparken Meis adası konusundaki gayri askeri durumu BMGK kuruna taşıması gerekmektedir.

Bunun yanında egemenlikleri Yunanistan'a devredilmemiş ada ve adacıklar ile ilgili hukuki süreçler başlatılmalıdır. Ege’de 3 mile geri dönülmesi yönünde uluslararası platformda destek arayaşına girmemiz gerekmektedir.

Gayri askeri statü Lozan'da ve 1947 Paris Barış Antlaşması ile belirlendi. Bu anlaşmalar ile Ege’de bir denge kurulmuştu. İşte bu kurulan denge bugün gayrı askeri durumun bozulmasından dolayı değişmiştir. Türkiye bugün olan durumu hukuki açıdan uluslararası platformlara taşıması gerekmektedir.

Yunanistan da kendi tezlerinde BM'nin 51 . md dayanarak adaları silahlandırdığı iddia ediyor . Lakin unutulan bir durum var bu adalar silahsızlandırılmış adalar değildir yani gayri askeri statüdeki olan adalardır. Kısacası bu adalara ne denizden ne karadan ne de havadan askeri unsurları taşıyamazsınız. Londra anlaşmasını 5.md Atina anlaşmasının 15 md. Lozan anlaşmasının 13.md Boğazlar Sözleşmesinin 4 ve 6. Md ile 1947 paris antlaşmasının 14. Md ekleri gayri askeri statünün tartışmaya mahal vermeyecek şekilde kabulünü içeriyor.

Bu sözleşmelerde her şey açıkça net bir biçimde belirlenmiştir.

Mevcut rejimde kısacası Yunanistan’ın değil bu adalara asker çıkarması askeri amaçlı kullanılan sivil uçakları bile uçurması müsaadesine yer yoktur. Aynı şekilde sahil güvenlik botlarının bile geri çekilmesi gerekmektedir.

BMGK 4. Md ihlalinden dolayı gerekli itirazların yapılmasını ve ada ve açıkların devirlerinin önüne geçilmesi gerekmektedir. Bu manevralarla Türkiye uluslararası alanda elini güçlendirecektir. Bugün Ege'de egemenliği devredilmemiş ada ve adacıklar mevcut.

Türkiye’nin acilen bu adacıklar ile alakalı hukuki süreci başlatıp aidiyet durumunu ortadan kaldırması gerekiyor. Bu bağlamda adaların da Yunanistan’a bağlanmasının önüne geçebiliriz. BMGK 4. Md ihlalinden dolayı NATO ve BM’ye gerekli itirazlar da yapılması gerekmektedir.

Bugün NATO genel sekreterinin açıklaması gelmişti. Açıklamada Yunanistan ve Türkiye arasında bir mekanizma kurulacağı ön görülüyordu. Atina ile Ankara ile görüşen NATO genel sekreteri bu açıklamayı yaptıktan sonra Atina’dan bu açıklamayı yalanlayıcı açıklama geldi. Bunun üzerine de Türkiye Dışişleri Bakanı açıklama yaptı . Aslında yalan söyleyen tarafın Atina olduğunu belirtti. Aslında bugün olan bu durumda Türkiye barışçıl yollarla sorunu çözmeye muktedir olduğunu uluslararası alanda göstermiştir. Yunanistan ise uzlaşmaz tavrı ile hem AB tarafında hem de uluslararası aktörler tarafındaki desteğini yavaş yavaş kaybettiğini görüyoruz. Türkiye bu durumu iyi değerlendirirsek masa da elimiz daha da güçlenecektir.
Bu haber 7182 defa okunmuştur

:

:

:

: