HP PM’den çıkan 4 ‘lü koalisyon görüşmelerine devam kararının ardından. Ülkede bu koalisyona katılacak partilerde, HP PM kararından sonra hareketlilik başladı.
CTP Genel Başkanı Sn. Tufan Erhürman’ın erken seçim saiki ile başlatmış olduğu girişimlerin ana ekseni, erken seçim olmasına rağmen. Halkın partisinin PM açıklamasından sonra, eksende kaymaların olduğu ortaya çıktı.
Çünkü çıkan kararda, erken seçim lafı geçmedi. Sn. parti genel sekreteri Rojers de yaptığı açıklamada dörtlü koalisyondan bahsetti. İlkelere atıfta bulundu. Erken seçimle ilgili kelam etmedi.
Açıklamalardan anlaşıldığına göre, dörtlü koalisyona evet. Erken seçimle ilgili olarak ise, açıklamadan kaçınıldığını görüyoruz.
Ülkede bir erken seçime gidilecekse ki yola bu gerekçe ile girildi.
Yapılacak iş, en erken olarak iki ay içinde bir erken seçim kararı Meclisten çıkarılarak. Ülke seçime götürülmelidir.
Dört partinin bazılarının ortaya koyduğu ve koyacağı ilkeler. Hükümetin kurulması sanki bir erken seçim hükümeti değil de daha fazla bir icraat hükümeti zehabını ortaya koymaktadır.
Ülke iki aya yakın bir süre, Bakanlar Kurulunun olmasına karşın. Başı olmayan bir organ gibi.
Gerçi günlük rutin işler yapılıyor yapılmasına da Bakanlar Kurulu kurul olarak işlevini yapamamakta.
HP’nin son kararından sonra, diğer dörtlüye prensipte katılma kararı alan partiler. Bu aşamadan sonra kendi aralarında ve toplamda bir araya gelerek, son noktayı diyemeyeceğim ama, virgülü koyarak. ilklerin belirlenmesinde tekrar bir araya gelebilirler.
Hükümetin oluşmasında, bu aşamada çok uzun kilometre taşı olduğu ortaya çıktı.
Bir de hükümet modeli ile şekillenmeye çalışılan modelde. Orta vadeli bir seçim hükümetinden de bahsedebiliriz.
15 günün dolmasına daha üç gün var. Bu süre zarfında sonuç daha da şekillenecektir.
Dün BM GS’nin görevlendirdiği geçici özel danışmanı, KKTC Cumhurbaşkanı Sn. Tatar’la ilk resmi temasını yaptı.
Sn. Tatar, Rum yönetimi başkanı Anastasiadis’le yapmış olduğu tanışma yemeğine, göğsünde KKTC bayrağı ile nasıl gitti ise, Sn. Lute’u da o şekilde karşıladı ve görüştü. Çekilen resimlerden ajanslara düşenlerde, bunu fark etmek mümkün.
İki buçuk saat süren görüşmede, GS Geçici Özel Temsilcisine Sn. Cumhurbaşkanı. Açık seçik artık federasyon tezinin değil de yeni bir süreç olarak, İki devletli çözüm tezinin masaya getirilmesini talep etti. Ayrıca Kıbrıs Türk Halkına karşı yapılan izolasyonların birçok insan hakkı ihlali teşkil ettiğini de şikayet babında aktardı.
Sürdürülebilir, adil bir anlaşma olacaksa, yaşanan gerçekler ışığında değerlendirilmesi istendi.
Sn. Geçici Özel Temsilci, bu gelişinde, görüşmeden sonra çok değişik bir Türk tarafı ile karşı karşıya kaldığının, gerçeği ile karşılaştı.
Anastasiadis’le görüştükten sonra, Ankara’dan randevu alırsa, Ankara’ya gidecek. Yazıyı yazdığım saatlerde randevu talebine yanıt gelmemişti.
Sn. Tatar’dan sonra, saat 19.00 ‘da Anastasiadis’le görüşecekti.
Dün, Kıbrıs müzakere sürecinin, Genel Sekreterin Geçici Özel Temsilcisine. Türkiye’nin ve KKTC’nin yaptıkları makas değişikliği ile yeni bir raya girildiği, Türk tarafının görüşü olarak aktarıldı. Dün bu aktarmaların tümü Anastasiadis’e de iletildi. Ne gibi bir reaksiyon geleceği şimdiden belli.
Yazıyı yazdığım saatler. Bayan Lute’un görüşmesinden hemen sonra idi.
Ara verip diğer görüşmenin sonucunu beklemeyi uygun buldum.
Son paragrafı da Anastasiadis’in açıklamalarından sonra yapacağım yoruma ayırmıştım . Fakat açıklama geciktiği için yazımı dizgideki arkadaşı sıkıntıya sokmamak için bitirmek zorunda kendimi hissettim.
Anastasiadis’in açıklamasını beklerken TDP Genel Başkanı Sn. Özyiğit’in koalisyona girme şartları ajanslara düştü.
Hepsini yazmayacağım. Sadece ilgimi çekenleri yazacağım.
Kıbrıs sorununun çözümünde BM parametrelerinin kabulü. Hüseyin Özgürgün’ün istifasının kabulü. Kendi kurumlarımızı kendimizin yönetmesi gibi.
Diğer üç partininkiler ajanslara düşmediği için onların ilgi çeken isteklerini buraya yazamadım.
Öyle görülüyor ki kurulma aşamasında olan hükümetin iskeleti dayatılacak şartlar olacaktır.
Ne diyelim ?
Hadi hayırlısı.