Rum Yönetimi ağzındaki baklayı sonunda çıkardı

Başpiskopos Hrisostomos'un hafta sonu yaptığı “Anastasiadis bana iki devletli çözüm istediğini söyledi” açıklaması, gerçeği ayan beyan ortaya çıkardı.

Başpiskopos Hrisostomos'un hafta sonu yaptığı “Anastasiadis bana iki devletli çözüm istediğini söyledi” açıklaması, gerçeği ayan beyan ortaya çıkardı.
Bu gerçek, Rum liderin Crans Montana’da böyle bir niyeti olmamasına rağmen neden federasyonu müzakere eder gibi göründüğünü de ortaya koydu.
Çünkü Rum lider “Kıbrıs Cumhuriyeti”ni Kıbrıslı Türklerle paylaşmayı aklının ucundan bile geçirmiyor.
Aslında bu yeni bir itiraf da değil.
Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Crans Montana'da Anastasiadis'in kendisine 'En iyi çözüm iki devletli çözüm' dediğini, sebep olarak da 'Rum halkı hiçbir şeyi Türklerle paylaşmak istemiyor' ifadesini kullandığını çok önceden açıklamıştı.
O zaman yalanlanan bu açıklama, şimdi Rumların ruhani lideri Başpiskopos tarafından da bir kez daha dile getirildi.
Demek ki biz istediğimiz kadar “dönüşümlü başkanlık” diyelim, “siyasi eşitlik” diyelim bütün bu tartışmalar havanda su dövmekten bir adım öteye geçmiyor.
Zaten bu Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tepe tepe kullanan, Kıbrıslı Türklerin haklarını gasp eden Rumları çözüme motive edecek de bir gelişme bulunmuyordu.
AB’yi de arkalarına alan Rumlar, şımarıkça bunun saltanatını uzun yıllar sürdü.
Ta ki adanın etrafındaki doğal kaynaklar iştahları açıncaya kadar…
Bu aşamadan sonra devleti de bizimle paylaşmak istemediklerinden çeşitli ayak oyunlarıyla iki devletliliği fiili bir durum haline getirmek istiyorlardı.
Ancak bunu söylemeye asla cesaret edemediler.
Onun yerine “Bu iş 50 yıl daha böyle devam edemez” diyen Türk tarafının üzerine sorumluluğu yıkmak için harekete geçtiler.
Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu her fırsata söylüyor. “Gayrı resmi beşli konferansın amacı, olası bir müzakerede neyi müzakere edeceğimizi belirlemektir” diyor.
Meselenin özü artık anlaşılmıştır. Rumlar da iki devletli çözümden yana bir irade koyuyorsa tribünlere oynamanın da bir faydası artık yoktur.
Çünkü tribünde bulunan AB ve BM’de bu gerçeği aslında çok yakından bilmektedir. Önümüzdeki dönemde yapılması gereken bu iki devletin iyi komşuluk ilişkileri içinde, işbirliğine dayalı politikalar geliştirmektir.
Günün sonunda Rum yönetimi ağzındaki baklayı çıkarmıştır.
Bizim içimizde federasyondan başka bir çözüm modelinin asla olamayacağını savunanlar da bu yeni gerçek ışığında politikalarını yeniden şekillendirmek zorundadır. Bunun başka çaresi yoktur. Bizden söylemesi…
Bu haber 10401 defa okunmuştur

:

:

:

: