Çocuk yogası

Çocuklarımızı ve gençlerimizi kısmen de olsa bilgisayar başından kurtaralım; yoksa insan görünümlü, makine beyinli mekanik adamlara dönüşmeye az kaldı.

Çocuklarımızı ve gençlerimizi kısmen de olsa bilgisayar başından kurtaralım; yoksa insan görünümlü, makine beyinli mekanik adamlara dönüşmeye az kaldı.
“Oxford Languages” sözlük yayıncısına göre yoganın tanımı; ruhu ve bedeni birtakım yöntemlerle eğiterek bu yolla bedene ve ruhsal yaşama egemen olmayı amaçlayan Hint felsefe sistemi. Çocuk, genç ve yetişkin yogası eğitmeni olarak bu tanımdan etkilenmemem olanaksız.

Bu dönemin bizden ve özellikle de çocuklardan, gençlerden götürdüğü çok şey var. Çocuklarımızın parklardaki seslerini birden bıçak gibi kesti ki ben, Ankara’da yaşarken bu seslerden rahatsız olurdum. Şimdi düşününce, ne kadar da yanlış olduğumu anlıyorum. Yıllar içinde değişip geliştiğimi ve olması gerekeni; hatta yoluma çıkan her şeyi kabullendiğimi anlıyorum. Bu halimi daha çok seviyorum. Çünkü, daha rahat, daha sakin, daha üretken ve daha bilemediğim şeyler oluyor. Bu çerçevede düşününce, yaşam da seni düşünüyor, zarlarını senden taraf kullanıyor.

Çocukların Dünyası

Çocuklar için yoga, çocukların kendilerini ve doğayı tanıyıp daha duyarlı, daha düşünceli olmalarını sağlayan bir disiplin, bir bilim, bir felsefe. Yogayla çocuklar, doğayı, hayvanları, kendilerini tanıyorlar. Yoga, çocukların beden, zihin ve ruhlarına iyi geliyor. Yoganın paçasını azıcık da tutmayı başaran çocuk, artık yaşadığı, deneyimlediği dünyaya daha farklı gözlerle bakmayı başarıyor. Evde, annesine, babasına; okulda, öğretmenlerine, arkadaşlarına; oyun dünyasında, oyun oynadığı arkadaşlarına ve oyuncaklarına daha nazik davranmaya başlıyor. Özellikle de “Neden?” diye sormayı rutin hale getiriyor. Merak, sizin de bildiğiniz gibi; bizleri geliştiriyor, içimizden gelen bir duyguyla gitmek istediğimiz yoldan yürümemize olanak sağlıyor. Merak ettikçe, öğrendikçe gelişiyoruz ve değişime uğruyoruz. Gün geçtikçe, doğru karar vermeyi öğreniyoruz ve seçimlerimizi yapıyoruz. Çocuklarımız, gençlerimiz de bizler gibi; hatta o dönemlerde bu yetişlerin gelişmesi oldukça önemli. Bugün, aldığımız kararları, yaptığımız seçimleri, iyisini kötüsünü düşünecek olursak; tüm bunlarda çocukluğumuzun büyük payı olduğunu unutmayalım.

Çocuk ve Çocuğun Doğadaki Benliği

Çocuk, yogayla birlikte doğayla iç içedir. Yoga derslerinde bazen aslan olur; onun gibi kükrer, onun gibi yürür. Bazen yılan olur; ördek olur; kedi olur, onun gibi miyavlar; köpek olur bazen… Doğadaki canlılar gibi değil sadece; bazen bir gökkuşağı; bazen bir sandalye, masa, köprü, mağara… gibi olur. Aslında çocuk, yoga derslerinin içinde bir nevi başka dersler de alır. Öğrenir ve bu öğrenme ‘yaparak / yaşayarak / deneyimleyerek’ yapılan ve en etkili öğrenme şekli olandır. Kendisini hiç bu kadar yaşamın içinde bulmamıştır; bulamaz da.

Çocuk Yogasının Faydaları

Her bireye farklı etkisi olur. Çocukların fiziksel, zihinsel, ruhsal dengeye gelmelerine yardımcı olur. Farkındalıklarını artırır. İhtiyaçlarını bulmasını sağlar. Sosyal, duygusal anlamda, onlar farkında olmadan gelişim sağlarlar. Kıyas, yarış, kazanmanın ve kaybetmenin içinde olmadığı bir alanda kendileriyle, çevreleriyle ve doğayla daha dengeli bir hayat yaşamalarına olanak tanır. Küçük büyük kas gruplarının gelişimine fayda sağlar. Motor yeteneklerinin gelişim sürecini destekler. Neden - sonuç ilişkisini rahatlıkla kurabilmesini öğretir. Takım ruhunu ve beraberlik bilincini görmüş olur.
Birlikte bir şeyler yaparken başarısızlık korkusu gütmeden kendini daha rahat ifade eder. Daha duyarlı bir yaşam sürer. Hayvanların ve doğanın özel yanlarını keşfeder. Korkularını fark eder ve bunları aşmaya çalışır.

Çocuklarımızın eline bilgisayarları, telefonları verirken kendi işlerinizi daha rahat yapabilmek adına onları, tüm gün açık televizyonların karşısına koyarken bir kez daha düşünelim! Biz, ne istiyoruz? Duygudan uzak, insana benzeyen, makine beyinli adamlar mı yetiştirmek; yoksa doğanın içinde sevgiyle büyüyen, duygusal, sosyal, insan gibi insan, gerektiğinde dijital ortamı da bilen, bu ortamdan yararlanan birilerini mi yetiştirmek istiyoruz?


Bu haber 2889 defa okunmuştur

:

:

:

: